BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN GÜL'ÜN DANIŞMANI AHMET SEVER'E SERT YANIT; HADDİ DEĞİL!
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı ile ilgili açıklama yapan basın müşaviri Ahmet Sever hakkında sert konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, A Haber Ankara temsilcisi Murat
Akgün moderatörlüğünde Gündem Özel’de Sabah gazetesi Genel
yayın yönetmeni Erdal Şafak, Star yazarı Elif Çakır, Sabah yazarı
Sevilay Yükselir, Star gazetesi Yayın yönetmeni yardımcısı Yusuf
Ziya Cömert’in sorularını yanıtladı.
Başbakan gündemdeki birçok önemli konuya ilişkin açıklamalarda
bulundu.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NA ADAY OLACAK MI?
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında herkesin merak
ettiği soruyu şöyle yanıtladı:
" Konunun bu şekilde gündeme bu şekilde getirilmesi bizi de
üzmüştür. Cumhurbaşkanı’nın basın müşaviri arkadaşın böyle bir
açıklamayı yapması görevi ve yatkisi dahilinde değildir. Bizim
aramızı açmaya kimsenin hakkı, haddi, cüreti olamaz! Biz Sayın
Cumhurbaşkanı ile oturur konuşuruz. Daha önce de böyle olmuştur.
Kimse bizden yeniden bir ispat beklemesin. Bizim aramızdaki hukuk
bozmaya kimsenin yetkisi yoktur.
İşte Başbakan’ın konuşmasından diğer
bölümler..
DÜŞMAN ÜLKELER”
Mücadeleyle ilgili ülke adı vermek bizim için sıkıntılı olabilir.
Ama bunların hangi kaynaklardan beslendiği belli. Bu komşu
ülkelerde de var, Batı’da da bunlara destek veren ülkeler var. Bunu
genel bir ifade olarak değerlendirirsen isabetli olur. Bunun bir şu
anda dağdaki mücadeleyi verenlerin aldıkları destekler var. Siyasi
mücadeleyi sürdürenlerin aldıkları destekler var.
Mesela bir tespiti daha üzülerek yapmak zorundayım. Ciddi manada
aldıkları medya destekleri de var. Yurt içi, yurt dışı. Zaten
bölücü terör örgütünün en önemli aradığı şey propagandasını
yaptırabilmektir. Buna destek veren yazılı ve görsel medyadır.
"TAVİZ VERMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Biz görüşmeleri yaptık. Beraber mücadeleyi kendilerine söylememize
rağmen maalesef bu konuda beklenen desteği alamadık. Bunu bir
gazetecilikte başarı olarak nitelendirenler de var. Fakat bunun ne
getirdiğinin ne götürdüğünün hesabını yapmıyorlar. Kitaplarını da
yazıyorlar. Faydalı olduklarını zannediyorlar. Bu ülkede maalesef
insanımızın moral değerlerini alt üst ettikleri gibi terör örgütüne
de destek vermiş oluyorlar.
"MUHALEFETİN ÇÖZÜM ÖNERİSİ YOK"
Muhalefet lideri diyor ki ‘Kürt sorununu çözeriz’ bunu diyen
liderin bugüne kadar çözüm önerisi olarak söylediği bir şey var mı?
Ziyaret dediler kabul ettik. 10 tane maddenin bir tanesi hariç
diğerleri teşhis.
Önerin varsa söyle. Ortada öneri de yok. O üç arkadaş teklifime de
hala cevap yok. İki ay geçti. Biz nasıl inanacağız bunlara?
"TETİKLERDEN ELİN ÇEKİLMESİ ÇÖZÜM DEĞİL"
‘Tetiklerden parmaklar çekilsin’ Bayan Zana ziyaretimize geldi. Bu
işleri konuştuk. Orada şu ifade kullanıldı. Dedi ki ‘tetiklerden
elin çekilmesi lazım’ dedim ki Sayın Zana bakın bir defa sizin bu
ifadenizi kabullenmemiz mümkün değil. Tetiklerden elin çekilmesi
çözüm değil. Silahların bırakılması çözüm. Bölücü terör örgütü
bırakacak. Çünkü güvenlik güçleri silah bırakamaz. Sürekli taşımak
zorundadır. Teröriste karşı da asayişi bozanlara karşı da. Bu
güvenlik güçleri bunu taşıyarak güvenliği sağlıyor.
Bugün bakıyoruz, parlamentodaki bölücü terör örgütünün uzantısı
aynen bunu ifade ediyor: Tetiklerden parmaklar çekilsin. Bir defa
bölücü terör örgütünü hala parlamentoda, PKK bir bölücü terör
örgütüdür açıklamasını yapmamıştır. Ben kaç kere davet ettim
açıklamayı yapın diye. Niye? Oradan besleniyorlar. Benim Kürt
kardeşimi de bunlar istismar ediyorlar. Onların terörle alakası yok
ki? Bugün belediyelerin bir çoğunda görünen belediye başkanları
belediyeyi yönetmiyor. Bunların tayin ettiği kişiler yönetiyor.
Bunların da sicilleri malum.
ŞEMDİNLİ OLAYI
Öncelikle Şemdinli’de 23 Temmuz itibariyle başlayan bir süreç oldu.
Bu sorun süreçte de ifade edilen medya Şemdinli’de bir psikolojik
harekatı başlattı ve bu silahlı kuvvetlerimizde moral noktasında
ister istemez etkiliyor. Bizi etkiliyor.
Ama orada karada, havada sürekli bir mücadele sürdüren bizim
güvenlik güçlerimiz var. Son tabloyu size veriyorum. Şu ana kadar
istihbarat bilgileri olarak söylüyorum. 23’ünden itibaren bizim iki
şehidimiz var. Fakat 115 terörist etkisiz hale getirildi.
Malum onların kendilerine ait medyaları var ya, isimlerini vermeme
gerek yok. Oralardan internet sitelerinden yapılmış işler. Bunu
alıyor o dediğim bir kısım medya bunu haber yapmak suretiyle, işte
şu kadar Türk askeri şehit oldu, bunlar gizleniyor falan. Bunlar
çok çok komik şeyler.
Silahlı kuvvetler kalkar da şehit olan erini gizler mi? Ama burada
karşı taraf bir psikolojik harekat yapıyor. Bu tarafta da medya
yayın yapıyor. Bilerek ya da bilmeyerek onların tezgahına odun
taşıyanlar var. Bunları nereye kadar kabulleneceğiz?
"MHP’YE ŞÜKRANLARIMI BİLDİRMEK İSTİYORUM"
İstediği kadar birileri bize ister CHP ister BDP olsun. Bu noktada
MHP’ye şükranlarımı bildirmek istiyorum, çok açık net hükümetin
yanında olduklarına dair tavrını açıkladı sayın genel başkan. Biz
bunu bekliyoruz. Burada bizim yani silah bırakmak yok ,bilmem
parlamentoda kapalı oturum yapalım, bunları çok yaptık. Artık
icraat yapalım. Biz güvenlik güçlerimizle sonuna kadar mücadeleyi
sürdüreceğiz. Ta ki onlar silahı bırakana kadar. Tüm askerimizle bu
çalışmanın sürekli içindeyiz. Şahsım, bakan arkadaşlarım sürekli
birlikteler, görüşme halindeler.
Eğer bölücü terör örgütü uzantısı olanlar demokrasiye inanıyorlarsa
mücadelelerini sandıkta versinler. Sandıkta oy kullanacak olanları,
eğer kendilerine inanıyorlarsa güveniyorlarsa… Ahmet Türk’ü
görüyorum, o da şu an dağıtmış durumda. Onunda arkasında kim bilir
ne tehditler var. Ahmet Türk gibi birisinin bunları kullanması, bir
olgunluk var diye düşünürdüm. Onlar kalkıyor Ak Parti’ye oy
verenlerin vatan haini olduklarını iddia ediyor.
"YARALILARI ’ÖLDÜRÜN’ DİYORLAR"
Elimizde telsiz notları var. Şemdinli olaylarından. Yaralı olanları
diyor ’öldürün’ . Onları diyor taşımayın. Bunlar kendi örgütünün
içinde olanları bile rahatlıkla öldürebilecek kadar insanlıktan
nasipsiz olan bir zihniyetin temsilcileri. Şu anda şunu çok açık
net söyleyebilirim. Bizim kontrolümüz dışında olan bir yer yok.
Güvenlik güçlerimiz istediği müdahaleyi yapmak suretiyle mücadeleyi
gerçekleştiriyor. İşte bunlar hep psikolojik harekatın neticesi
bunlar.
"BÖYLE DEVAM EDERSE KUZEY IRAK İLE DOSTLUK ORTADAN
KALKAR"
Bizim asıl sıkıntı alanlarımızdan bir tanesi, Irak – Kandil o
bölgeden ülkemize sürekli nüfuz etme gayreti vardı. Son olaylarda
yine 200 kadar sızma gayreti oldu. Müdahalesi yapıldı. Amanos’larda
mücadeleler var.
Beşar Esad’ın şu anda desteklediği PKK unsurları oradan ülkemize
sızma gayreti içerisinde. Tabi ki Baas’ı Türkiye’de destekleyen
parti hangi parti? CHP. Şu anda Beşar’ın yanında yer alan hangi
parti? CHP. Suriye’den sızmalar oluyor.
"ESAD’IN SONU YAKLAŞTI"
Daha önce Beşar, onlarla kopma mücadelesi içindeydi. Bizden
koptuktan sonra nereyle nasıl paslaştığı ortaya çıktı. Bizim
bilerek attığımız adımlar var. Ben Dışişleri Bakanımızı Kuzey
Irak’a boşuna göndermedim. Dedik ki bunları kararlı biçimde ifade
edeceksin. Bu iş eğer tehdit unsuru olarak devam edecek olursa,
bizim aramızdaki dostluk ortadan kalkar. Ama bunu biz kardeşlik
anlayışı içinde sürdüreceksek sizler artık bu terör örgütüne yaşama
hakkı vermemeniz lazım.
Şu anda aldığımız haberlere göre Esad artık finali oynuyor, Esad’ın
sonu yaklaştı.
"TEHDİT DEVAM ETTİĞİ SÜRECE OPERASYONLARA
DEVAM"
Operasyon yapılması gereken yere operasyon yaptık. Yaparız. Asla
duramayız. Oradan tehdit devam ettiği sürece biz gider operasyonu
yapar döneriz. Bunu bilmesi lazım. ’ Benim gücüm yetmiyor’ diyen
bana Maliki’nin kendisidir.
Son dönemde Kuzey Irak’la Bağdat arasında sıkıntı var. Bunu
Barzani’nin yaptığımız görüşmede kendisiyle paylaştık. Kendileri
rahatsızlıklarını ortaya koydular. Yeni yapılanma çalışmalarıyla
ilgili olsun tüm oradaki Kürt gruplar olsun, Arap, Şii ve Türkmen
grupları davet etmek suretiyle onlarla toplanacağını ifade etmişti.
Maliki’ye karşı bir oluşum başlatmak. O süreç başladı. O süreç
şimdilik beklenen hedefe ulaşamadı. Bazı sebepleri nedenleri
var.
Şu anda Maliki rahat hareket edemeyecek. Tabi bunların yanında
bulunan güçte malum İran’da böyle bir gücü aldığını hepsi söylüyor.
Bugün Ahmet Bey iran Dışişleri Bakanıyla görüştü bunu biz de
kendilerine söyledik. Bakın bölgede huzursuzluğun sebebi oluyor bu.
Biz de kendi aramızda şüpheyle bakmaya itiyor. Bizim birbirimize
güvenle bakmamız lazım.
Beraber çalışalım demelerine rağmen atılan olumlu bir adım yok.
Sayın Barzani’yle aynı şekilde devam edeceğiz. Ama Kerkük’e Ahmet
Bey’in gidişinden rahatsız olmaları aslında şuradan
kaynaklanıyor.
Bizim büyükelçimizi çağırmak suretiyle güya nota veriyor. Sen o
notayı verirsen, Türkiye’de ona nota verir. Siyaset acemisi olarak
kalkıp bana nota veriyor. Biz bu süreç içerisinde Ahmet Bey’in
ziyaretlerinde verimli adımlat attığı inancındayım.
"KİMSE ÇIKIP İNKAR POLİTİKASI YÜRÜTÜYORSUNUZ
DİYEMEZ"
Kuzey Irak yerel yönetimi Türkiye’ye düşman olduysa bizim bu kadar
ticari siyasi ilişkilerimiz Kuzey Irak yerel yönetimiyle niye bu
kadar fazla? Bütün burada oraya yatırımlar olduğu gibi alt yapı üst
yapı çalışmaları orada yürütülüyor. Özellikle kuzeyde mevcut
gelişmeler konusunda söylüyorum. Orada söylenenler hayali
haritalardır.
Şu anda bütün samimiyetimle söylüyorum. Güneydoğu’da PKK’nın
korkusu onları uzantısı olan partiye oy vermeye itmektedir. Bu
korku olmadığı anda bu oylar çok ciddi manada eksilir. O zaman bu
sayıları asla göremezsiniz. Bütün ramazan boyu, altı tane bakanım
bölgedeki, güneydoğu Anadolu bölgesinde bütün illeri tarıyorlar.
Kadın kollarım, fakir fukaranın evlerine gidiyorlar. Şu ana kadar
yaklaşık 350 bin koliyi bu evlere dağıttılar. Bunun içinde Türkiye
geneli de var.
Bununla beraber bir de milletvekili arkadaşlarımız kadın
milletvekillerimiz hepsi şu anda bölgede. Gece geç saatlere kadar
oradalar. Aldığım haberler de gayet iyi. Bunun bundan sonra
yoğunlaştırarak devam ettireceğiz.
Burada medyanın, yazılı ve görsel terör örgütünün propagandasını
yapmaksızın burada hükümetle beraber hareket etmesi lazım. TRT
Şeş’i biz niye kurduk? Bu işler için kurduk. Aynı şekilde
üniversitelerde enstitüsü kurduk. Asimilasyon diyorlar, yalan
söylüyorlar. Kimse çıkıp siz inkar politikasını yürütüyorsunuz
diyemez.
HATAY’DAKİ POLİS DİZME OLAYI
Murat Akgün: İlk bölümde terör ağırlıklı konuştuk Başka konulara
değinmek istiyorum. Hatay’da bir milletvekilinin oğlu polisleri
sıraya dizdi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında.
O ilçede benim gençlik kolları başkanımın o kantinde çalışması
yanlıştır. Milletvekilinin oğlunun oraya gitmesi orada bir
tartaklanma olması da yanlış bir olay. Burada çok ilginç bir
düzenleme de yapılıyor. Burada tabi polislerin karşısında bu
şekilde çıkarılması yanlış bir olay. Polislerle böyle bir tespit
gerecekse şikayetçinin onları görmesi fakat onların görmemesi
gerekiyor. Burada çok ilginç bir düzenleme yapılıyor. Bu tezgahın
içinde maalesef bir CHP milletvekili var, içerden de ona servisi
yapanlar var. Oradaki durumu emniyet müdürü arkadaşımız maalesef
iyi yönetememiştir. O tablo üzüntü vericidir. Gerekli kararı
arkadaşlarımız verecektir.
"BİZİM DÖNEMİMİZDE FAİLİ MEÇHUL DİYE BİR OLAY
KALMAMIŞTIR"
10 sene öncesinde böyle bir Ergenekon veya Balyoz, Poyraz şu bu
düşünülebilir miydi? 12 Eylül yargılanacak böyle bir şey
düşünülebilir miydi? 28 Şubat yargılanacak, bu düşünülebilir miydi?
Şu anda bunlar yapılıyor mu? Yapılıyor. Fıratın içinde dışında ne
varsa bunların hepsi ortaya çıkıyor.
Fakat bir şeyi söylemem lazım. Bizim dönemimizde faili meçhul diye
bir olay kalmamıştır. Biz üzerine gidiyoruz. Onun içinde diyoruz ki
kim nerede ne biliyorsa bize aktarsın. Bütün entelektüelimiz
yazarımız çizerimiz hepsini aktarsın bize. Bizim Allah’tan ve
halktan başka kimseye borcumuz yoktur.
OBAMA’NIN ELİNDEKİ SOPA
Ben tabi sayın Obama’nın konuşmamız esnasında hangi pozisyonda
olduğunu, neyle nasıl konuştuğunu göremem. Fotoğrafın doğruluğunu
da bilemem. Benim gördüğüm sayın Obama gayet saygılı, bunu bizden
eksik etmemiş bir dostumdur. Ben o medyadaki komik yorumlara itimat
etmiyorum. o Obama duruşuyla saygılıdır.
HATAY’DAKİ SKANDAL
Konunun iki boyutu var aslında. Bir defa orada o ilçede benim
gençlik kolları başkanının oradaki kantinde çalışması bir
yanlıştır. Bu birincisi. İki, milletvekili oğlunun oraya gitmesi ve
orada da tartaklanma olayının olması maalesef o da söz konusu.
Burada tabi polislerin karşısında bu şekilde çıkarılması yanlış bir
olay. Polislerle böyle bir tespit gerecekse şikayetçinin onları
görmesi fakat onların görmemesi gerekiyor. Burada çok ilginç bir
düzenleme yapılıyor. Bu tezgahın içinde maalesef bir CHP
milletvekili var, içerden de ona servisi yapanlar var. Oradaki
durumu emniyet müdürü arkadaşımız maalesef iyi yönetememiştir. O
tablo üzüntü vericidir. Gerekli kararı arkadaşlarımız
verecektir.
’27 NİSAN BİLDİRİSİNİ MUHTIRA DİYE KABUL
ETMEDİM’
Bunlar biz iktidara geldiğimizden beri dedikodu olarak söylenen
şeyler. Biz bunlara kulak assaydık, burada olmazdık. Medya 27
Nisan’a hep muhtıra demiştir. Ben o bildiriyi muhtıra olarak
nitelendirmedim. Çünkü ertesi sabah biz gereken cevabı verdik.
Muhtıraysa sivil muhtırayı biz verdik.
Bizimle ilgili çok şey söylendi Yok Dolmabahçe’de ne konuşuldu? Ben
Genelkurmay başkanımla her şeyi konuşurum. İstanbul’da konuşurum.
Ankara’da konuşurum. Kendisine şunu söyledim. Bu görüşme sizden
çıkmazsa bende de benimle mezara gider. Bir genelkurmay başkanıyla
Başbakan’ın mahremi olamaz mı? Olmaz mı devlet sırrı diye bir şey
olur. Gizli görüşmelerinin bir kaydı yok. Bizim konuşmalarımız
mahremdir. Genelkurmay başkanının hanımıyla ilgili şeyler konuşuldu
dediler. Yargıda da kaybetti. Ayıptır ya..
Neyin pazarlığı olacak Ben başbakanım o genelkurmay başkanı neyin
pazarlığı olacak. Ben Tayyip Erdoğan olarak verdiğim sözü
yemem.
İLKER PAŞAYA DESTEK
İlker Paşamızla alakalı benzetmeleri de asla doğru bulmuyorum. Bir
örgüt elemanıymış yaklaşımını çok çirkin buluyorum. TSK’da
Genelkurmay Başkanlığı’na gelmiş birine bu benzetmenin yapılmasını
insaf dışı buluyorum. Tutuklu yargılanmasını doğru bulmuyorum.
Tutuksuz yargılanmasını istiyorum. Benim yargıya müdahale etme
yetkim yok. Tabii ki haksız yere yatan başka insanlar da vardır.
Kim bilebilir.. Normal adi suçlardan insanlar içeri atılabiliyor.
Şu anda tutuklu olanların yaşadıkları şeyler ayrı