22 Eki 2013 16:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:42

BAŞBAKAN ERDOĞAN; YOL GEÇECEKSE GEREKİRSE CAMİYİ DE YIKARIZ!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grubu'nda çok konuşulacak sözlere imza attı.

Başbakan Erdoğan, ODTÜ'den geçecek yola ilişkin sert açıklamalar yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grubu'nda gündeme ilişkin konularda değerlendirme yaptı.

Türkiye'nin, İstanbul'un 122 yıllık rüyası olan Marmaray'ın gelecek hafta muhteşem bir törenle açılacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama bunu hazmedemeyenler yok mu? Var. İstanbul'da 3. boğaz köprüsünün temellerini attık. Cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili, tüm İstanbul'lular birlikte.... Bakıyorsunuz, birileri çıkıyor, aman yarabbi, 'yok şu kadar ağaç kesildi, yok bu kadar ağaç söküldü.' Arkadaşlar biz ammeye hizmet ediyoruz dikkat edin, bireye değil. Bireye hizmet sözkonusu olsa, biz bu dediğinizi kaala alırız. Ama biz burada ammeye, kamuya hizmet ediyoruz. Tüm İstanbul halkına değil, tüm insanlık bu 3. köprüden istifadea edecek. Oradan 200-300 bin ağaç sökersin, kesersin; bunun yerine gelirsin, 3-4-5 milyon ağaç dikersin, bizim yaptığımız bu. Ama bizim Türkiye'de şu ana kadar ne kadar ağaç diktiğimizi bilmeyenler, bunu takip edemeyenler, bu yarışı kovalayamayanlar, şimdi nasıl olur da bir yerden, engeller ortaya koyarım. Dünyaya sizin gözünüz kör. Dünyada neyin, nasıl yapıldığından haberiniz yok. En yeni ülkelere dünyada git, yolların ormanların içinden nasıl gittiğini görürsünüz. Yol uğruna herşey feda edilir, çünkü yol medeniyettir ama medeni olmayanlar yolun kıymetini bilmezler, anlamazlar.

Biz yol onlar yolsuzluk yapar

Bizim değerlerimizde yol engel tanımaz. Önünde cami bile olsa eğer yol oradan geçecekse, biz o camiyi yıkarız, gideriz o camiyi başka bir yerde inşa ederiz. Bu işin aslı budur. Onun için bundan nasibini almayanlar, bakıyorsunuz İstanbul'da, birileri bunun önüne geçmek istiyor, birileri bakıyorsunuz buna farklı şekilde destek vermek istiyor. Birileri işte burada görüyorsunuz... ODTÜ'te herşey yapılmış, plan vesaire... Plan kimin yetkisinde? Plan belediyelerin yetkisinde. Planı şu veya bu kişi yapmaz, belediyeler bunun için vardır. Belediyeler bunun planını yapar ve uygulamaya da sokar. Şu anda da bakıyorsumuz birileri çıkıyor, bu yolu kesmek, engellemek istiyor. Kim? bütün yolsuzlukların mimarı olan CHP. Çünkü onların anlayışında yol yok, onların anlayışında yolsuzluk var. Biz yol yaparız, onlar yolsuzluk yapar; fark bu, yine yapmaya devam edeceğiz. Ankara Büyükşehir Belediyemiz kararlılıkla yolu da yapmaya devam ediyor. Niye? Çünkü bu sıkıntıların aşılabilmesi için, yarın doğabilecek bu tıkanıklıkların aşılabilmesi için bunların yapılması lazım. Birileri ön kesiyor diye biz duramayız. Kimlerin ön kestiği belllidir. Geçmişte bu işi eşkıyalar yapardı, şimdi de modern eşkıyalar yapıyor. Kararlıyız, adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Yolumuza devam edeceğiz. Kim yolumuzu kesmeye çalışırsa, bizim o çelik irademizi görecektir. Bu yola böyle devam edeceğiz. Türkiye'yi böyle büyüteceğiz. Başka türlü büyümez. Türkiye'yi eğer muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracaksak, böye çıkarabiliriz. Başka türlü bu iş yürümez. Onun için kararlılıkla, azimle, inançla bu yolda mücadelemize devam edeceğiz."

Yetkilerimizin ne olduğunu çok iyi biliriz

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar özetle şöyle:

"Şunu açık söylemem lazım; birileri çıkıp da 'İmralı'ya kim gider, kim gelir...' Bunun kararını vermek, tamamen Hükümet'e aittir. İster gönderir, ister göndermez. Hiçbir zaman şu veya bu nedenle kalkıp da Hükümet'e veya Adalet Bakanlığı'na kimsenin rota çizme yetkisi yoktur. Bu yetki tamamıyla Hükümet'indir, Adalet Bakanlığımızındır. Yeri gelir gönderilir, yeri gelir gönderilmez. Onun için herkes haddini bilecek, haddini bilmesi halinde de hukuk içinde bundan istifade etme fırsatını bulacak. Bunu her fırsatta ifade ettik. Hiçbir ülkenin içişlerinde bizim bir yetkimiz veya gözümüzün olmadığını bildiğimiz kadar, Türkiye'de de bizim yetkilerimizin ne olduğunu çok iyi biliriz. Onun için orayla burayla bağlantılar, şunlar, bunlar bilinmiyor zannedilmesin. Her şey gayet iyi biliniyor. Ülkemizin hassasiyetleri nedeniyle eğer bazı konularda sessiz kalıyorsak, bu sessizliğimiz, bazılarına prim olarak da asla kabul edilmesin. Bu ülkemizin huzuru içindir."

"Suriye'de, Şam ve çevresinde çok büyük bir açlıkla imtihan edilen kardeşlerimize, eşek, kedi, köpek eti yenilebileceğine dair fetvaların verildiği, çarenin artık buralarda arandığı manzaralar yaşanıyor. Bir paket sigarasına hamile kadınların hedef alındığı, hamile kadınların karnındaki bebeklerin nişan alındığı bir vahşet manzarası yaşanıyor.

Biz Türkiye olarak, bu milletin evlatları olarak Kurban Bayramı'nı huşu ve sevinç içinde eda ederken, kalbimizin bir yarısı bu geniş coğrafyadaydı. Kalbimizin bir yarısı bayram coşkusu yaşarken, diğer yarısı bölgede akan kanın, gözyaşının hüznünü yaşıyordu. Bizim vicdanımız, kalbimizden bu paylaşma duygusunu hiçkimse söküp atamaz, tarih boyunca atamadığı gibi. Bu vicdan, on yılda, yirmi yılda değil, yüzlerce yıllık tarih içinde yaşanan acı, tatlı olayların sonucunda şekillendi. Biz bir varil petrol için, bir avuç elmas için, bir çuval altın için iktidar ve güç hırsı için kardeşini satacak, kardeşini arkadan hançerleyecek, kardeşine sırtını dönecek bir millet değiliz. Bu böyle bilinsin. Dostumuza dost oluruz, bize düşmanlık taslayana da gerekeni hiç tereddüt etmeden yaparız."

"AB'nin 2013 İlerleme Raporu, kimi hususlarda eksik ve yanlış bilgilenme neticesinde veya inatçı bir yaklaşımla doğru olmayan değerlendirmeler içerse de geneli itibariyle hükümetimizin reform kararlılığını teyid eder mahiyettedir."

"Birileri ön kesiyor diye biz duramayız. Kimlerin ön kestiği bellidir. Geçmişte bu işi eşkiyalar yapardı. Şimdi de modern eşkiyalar var."

Demokratikleşme Paketi

"Biz açıkladığımız paketin yasama organı tarafından ele alınacağı bütün başlıkları, maddeleri toplu olarak Meclisimize gönderiyoruz. Paketin yasalarla ilgili adımı atılacak kısmını suratle çıkarmakta kararlıyız."

"MİT Müsteşarımızla içeriden, dışarıdan uğraşanlar var. Memnun olduğumuz bürokratımıza, teknokratımıza kusura bakmasınlar sonuna kadar sahip çıkarız. Onun icazetini de birilerinden almayız."

"İçeride olduğu gibi buna paralel, dışarıda da yoğun mücadele halindeyiz. Türkiye'ye kast eden, terörü besleyen, kanlı terör örgütlerini koruyan, kollayan, çeşitli araçlarla Türkiye içinde tahriklere girişen, ülke içinde toplum ve siyaset mühendisliği yapmak isteyen odaklara karşı da hukuk içinde, diplomasi kuralları çerçevesinde çok yoğun mücadele veriyoruz. Şunu herkesin bilmesini istiyorum: Türkiye, üzerinde ameliyat yapılacak ülke değildir. Bugüne kadar buna asla müsade etmedik, bundan sonra da etmeyiz. Malum çevreler, özellikle sistemli şekilde yürütülen kampanyaları ve onların ardındaki asıl niyetlerini bilmediklerimizi zannediyorlar. Hepsini biliyoruz. Türkiye, bu kampanyalara boyun eğecek, bu tuzaklara düşüp, rotasını değiştirecek ülke değildir. Gerek Türkiye içinde gerek bölgemizde adaletten, hakkaniyetten, insan hak ve özgürlüklerini yüceltmekten başka bizim hiçbir gayemiz yok."

"Hiçkimse bu ülke üzerinde ameliyat yapmaya özenmesin, yeltenmesin. İçerde ve dışarda, koro halinde, senkronize şekilde yürütülen kampanyalar, yeni Türkiye'ye asla zarar veremez. Biz hak, adalet, barış için mücadale etmeye, her ortamda hakkı savunmaya, güçlünün değil, haklının; zalimin değil, mazlumun yanında durmaya devam edeceğiz. Biz hesabımızı önce Allah'a, sonra millete veririz. Farkımız bu. Bu iki makam dışında hiçkimseye hesabımız yok. Hiç kimsenin de karanlık senaryoları karşısında boynumuzu eğmeyiz. Bunun da bilinmesi gerekir."