BAŞBAKAN ERDOĞAN BU KEZ DE İSVEÇLİ GAZETECİYİ AZARLADI!
Başbakan Erdoğan yabancı bir gazetecinin Türkiye'deki cihatçı grupların sayısının arttığı yönündeki sözlerine kızdı!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Frendrik Reinfeldt ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan yabancı bir gazetecinin Türkiye'deki cihatçı grupların sayısının arttığı yönündeki sözlerine, 'Öyle bir grup mu var? Bu konudaki ellerindeki belgeleri nedir? Beni anlıyor musun...' sözleriyle tepki gösterdi.
İşte basın toplantısının Soru & Cevap bölümünden satır başları:
Sayın Erdoğan size sorum şu. 2011 sonuna kadar Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkiler çok iyi durumdaydı. Vize kaldırıldı, pek çok çalışmalar yapıldı. Kısa süre içinde orada Esad’a karşı muhalifi desteklemeye başladınız. Bunu yapmanızın nedeni nedir?
Gerçekten baba Esad’ın döneminde ülkemizde bir sıkıntı yaşandı.
Bunun ardından da ilişkilerimiz bizim iktidarımıza kadar bozuktu.
Biz iktidara geldikten sonra komşularla düşmanlıkları ortadan
kaldıralım istedik. Çünkü bizim Suriye halkıyla sıkıntımız yok.
Akrabalık bağları var. Bunlar bizim bayramlarda özel izinlerle
karşı taraflara gidip gelirlerdi. Bunu kaldıralım dedik, olumlu
sonuç verdi. ifade ettiğiniz gibi aile dostluğu kurduk. İleri
noktaya getirdik. Malum Arap Baharı oluştuğunda, kendileriyle şunu
çok açık net konuştum, saatlerce konuştuk. Kendisine dedim ki bakın
şu andaki rüzgar iyi esmiyor, sizi de vurabilir. Çünkü Suriye’de o
ana kadar tek partili bir yaşam vardı. Demokrasi yoktu. Bu
otokrasiden çıkmanız gerekir dedim. İyi olur dedi, hatta
çalışmalarımızı gördüler. Kendilerine anlattık. Çok partili bir
sistemin nasıl kurulabileceğini anlattık. Bunlar olmadığı gibi bir
diğer taraftan da orada tanklarla toplarla insanları öldürmeye
başladılar. Ben özel temsilcilerimi gönderdim, telefon görüşmeleri
yaptık. Sonu iyi gelmeyecek dedik. Biz ne dediysek bunlar terörist
dediler.
Elinde silah var mı? Yok. Nasıl oluyor bu terörist? O insanlar
yüzlerle binlerle anılırken, şu anda 150 bine yakın insan
öldürülmüş durumda. Fazlası var, azı yok. Sadece ülkemde 600 bine
aşkın sığınmacı var. Bu 600 bini aşkın sığınmacının dışında,
diğerlerini de alırsak iki milyona ulaşıyor. Suriye içindeki farklı
yerlere göç edenleri aldığını zaman 7 milyonu buluyor. İnsanlar
niye kaçıyor? Bunun içinde kimyasal konvansiyonel silahlar var.
Burada bir aldatmacaya gelmeyelim. Dünyada şöyle bir oyun
oynanıyor. Suriye’ye yaptırım uygulayalım, yada uygulamayalım. Bu
bir aldatmaca. Kimyasal silahlarla bin beş yüz kişi öldü.
Konvensiyonel silahlarla 150 bin kişi. Konvansiyonel silahlarla
ölenler önemli değil, kimyasalla öldürülenler önemli.
Bizim ilişkilerimiz bunlardan dolayı bozulmuş halde. Esed
gitmedikten sonra buranın normal hale gelmesi mümkün değil. bakın
Cenevre 2’yi destekliyoruz. Bizde ipe un sermek diye bir şey
vardır. Rusya açıklama yaptı.
Niye? Suriye’deki muhaliflere Esed’li bir geçiş hükümetini kabul
edeceksiniz diyorlar. Ön kabulleri bırakın, gelin masaya
oturun.
Türkiye’de devam eden çözüm süreci 3. Aşamaya doğru gidiyor. Önceki iki aşamaya baktığınızda Avrupa’nın verdiği desteği yeterli buluyor musunuz?
İSVEÇ BAŞBAKANI REINFELDT: PKK bir terör
örgütüdür. Biz şiddetin çözüm olduğuna inanmıyoruz. Sayın Erdoğan
tarafından pek çok adımlar atıldı. Bunun önemli olduğunu
düşünüyoruz. Bu da gerilimi azaltmanın yollarıdır. Şu ana kadar
yapılmış olanı büyük bir memnuniyetle görüyoruz. AB ile görüşmeler
konusu. Avrupa’da farklı bakışlar var. Ama İsveç’te biz her zaman
Türkiye’nin Avrupa’ya yaklaşması konusunda hep olumlu görüş ifade
etmişizdir.
TAYYİP ERDOĞAN: Çözüm süreciyle ilgili tavrımızı
biliyor olmanız gerekir. İşin iki boyutu var. Bir tanesi yürütme
tarafından yapılacak olanlar ki bunların adımlarını attık. Diğeri
yasamayla alakalı kısım. Bunu da parlamentoya sevk ediyoruz.
Hedefimiz çok kısa zaman içerisinde bitirmek.
Türkiye’de cihadçı grupların sayısının artması, özellikle Suriye sınrıında. Bunları Türkiye’yi transit olarak kullanması konusunu nasıl açıklıyorsunuz?
ERDOĞAN: Böyle bir grup mu varmış? Bu konudaki
ellerindeki belgeleri nedir? Beni anlıyor musun...
GAZETECİ: El Nusra’yı kast ediyorum bir de islami
devlet kuruluşu var.
ERDOĞAN: Bir defa nusra Kaide gibi örgütler, şu
anda bizim ülkemizde barınmaları söz konusu olamaz. Tam aksine
herhangi bir yapılanma olması halinde, bölücü terör örgütleriyle
verdiğimiz mücadele neyse, aynı uygulamayı yapmışızdır,
yaparız.
Ama Suriye’deki kaide bağlantılı hangi grup olursa olsun
Türkiye’nin hiçbir ilgisi yoktur. Bizim Suriyeli muhaliflerde
tanıdığımız bellidir. Biz Özgür Suriye Ordusu ile Suriye Ulusal
koalisyonuyla
Şu anda unutmayın iki milyar dolara yakın yapmış olduğumuz yatırım
vardır, sığınmacılar için. Gelen destek 135 milyon dolardır.
Onlara yer vermemiz koruma altına almayı kabul edemeyiz. Bunlar
iftiradır, yalandır.