BAŞBAKAN AYDIN DOĞAN'IN SONUNU CEM UZAN'A MI BENZETECEK?
“Bu adamı köşe yazarı olarak tutan patrona yazıklar olsun” tehdidi savuran bir Başbakanın Türkiye'si burası...
'O medya patronuna yazıklar olsun!'
Eşi Emine Erdoğan ve Kızı Sümeyye Erdoğan’la birlikte Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Myanmar’a gitmesini eleştiren bir yazar için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:
“Şehitlerimizin gittiği, şehitlerimizin defnedildiği bir yer Myanmar. Biz, oralara gitmekle mükellefiz, biz buna zorunluyuz, bundan sorumluyuz. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından, bizim yüzlerce, binlerce kardeşimiz esir olarak Myanmar’a götürüldü ve birçoğu orada şehit olarak Myanmar topraklarına defnedildi. Şu anda bizim orada bir şehitliğimiz var ve inşallah TİKA eliyle bu şehitliğimizi de ihya ediyoruz, edeceğiz. Şimdi çıkmış birileri köşesinde yazıyor. Ne diyor; ‘Dışişleri Bakanı’nın Myanmar’da ne işi var?’ ‘Başbakan’ın kızının, hanımının gidişini anlıyorum da Dışişleri Bakanı oraya niye gidiyor’. Ben buradan o medya patronuna ‘yazıklar olsun’ diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz? Bu tür hedefi olmayan, bu tür aşkı, heyecanı olmayan insanların eline kalem vermişsin, köşe teslim etmişsin. Bunlar bu millete yabancı, bu milletin tarihine yabancı, bu milletin derdiyle dertlenen kalemler değil bunlar” diye kükrüyor.
İşte Türkiye’yi böyle bir Başbakan “tek yetkili” olarak
yönetiyor.
Daha dün kendisini eleştiren yazarlara, “Sizi not ettik” diye
tehdit eden, yaptığı tehdidin dumanı üstünde iken Akşam
Gazetesi’nin kendisini eleştiren bütün köşe yazarlarını kapı dışarı
ettiği bir ortamda, şimdi de, “Dışişleri Bakanı niye Mynmar’da”
diyen yazarı “Bu adamı köşe yazarı olarak tutan patrona yazıklar
olsun” tehdidi savuran bir Başbakanın Türkiye’si
burası...
Eleştirmek bir “Hak”tır ve bu hak gazeteci için “bir
görev”dir.
Allah’tan korkan ve vicdan sahibi olan bir insan eleştiri doğru ise
bundan istifade eder. Kendince yanlış ise, niçin yanlış olduğunu
açıklar, kamuoyu da bir kanaat sahibi olur. Bu yelpazede gazete
patronunu devreye sokmak, yani aba altından sopa göstermek, hem de
en ağır ifadelerle bunu yapmak, “Ben sana devlet gücü ile ne
yapacağımı gösteririm” hissi vermek hak, vicdan ve adaletle
bağdaşır mı?
Kendinizi o gazetenin patronu yerine koyunuz.
Televizyonun karşısına geçmişsiniz, “Acaba Başbakanım Türkiye’m
için neler diyor” diye zatı muhteremlerini dinliyorsunuz. Bir de
bakıyorsunuz ki Başbakan size “Yazıklar olsun!” diyor. Yüreğiniz
ağzınıza geliyor. Yahu ben PKK’ya destek versem, “Sayın” olurdum.
Eroin, organ nakli ve beyaz kadın ticareti de yapmadım, bana niye
yazıklar olsun deniyor diye merak ediyorsunuz, yüreğiniz ağzınıza
geliyor. Çoluk çocuğun rengi atıyor, eli ayağı titriyor. Bir de
öğreniyorsunuz ki, sahibi olduğunuz gazetede çalışan yazarlardan
biri, “Dışişleri Bakanı’nın Mynmar’da ne işi var” demiş... Şimdi
siz başka gazete patronlarına yaptıkları ortada iken o yazarı o
gazetede tutmaya cesaret edebilir misiniz? Tutmazsınız,
tutamazsınız. Çünkü sarı öküzü vereli çok olmuş, neredeyse sürünün
tamamı elden çıkmıştır. Aklınıza mesela Uzan’lar gelir.
Neyse, bir yolunu bulup halledersiniz, Başbakanın misliyle
mukabelesinden kurtulursunuz. Aranız düzelir, birbirinize
gülücükler saçar, bu dönemi böyle atlatmanın yollarını ararsınız.
Benim asıl merak ettiğim. Siz yüzüne gülerken Başbakanın o gülüşün
samimi olduğuna inanıp inanmadığıdır! Yine benim asıl merak
ettiğim, Başbakanın, patronun yüzüne gülerken, patronun Başbakanın
samimiyetine inanıp inanmadığıdır.
Kim bilir belki de patron, Başbakana gülerken, içinden, “Allah
senin kötülüklerinden beni korusun”, başbakan da patronun yüzüne
gülerken, içinden, “Riyakâr herif, beni başındaki bit kadar
sevmediğini bilmediğimi mi sanıyorsun, sopayı görünce nasıl da
hizaya geldin” diyorlardır. Başbakan “riyakâr” demez
demeyin, belki de demez amma, “Yazıklar olsun” diye dünya ve
Türkiye’nin önünde açıktan hakaret edenin, içinden neler
geçirebileceğini tahmin etmek bizimkisi...
Bütün bunları yapanlar bir de Hz. Ömer(r.a.)adaletinden
bahsediyorlar ya, Allah(c.c.) akıbetimizi hayreylesin...
Hasan DEMİR / YENİÇAĞ