24 Oca 2025 10:45 Son Güncelleme: 24 Oca 2025 10:46

Barış Pehlivan’dan olay ‘mutabakat’ iddiası! ‘Öcalan, Ümit Özdağ, Sinan Ateş…’

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada ismi geçen MHP eski Milletvekili Olcay Kılavuz ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da bulunduğu 22 kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine ilişkin olarak, "Yeni Öcalan açılımı da Ümit Özdağ’ın tutuklanması da Sinan Ateş dosyasının genişletilmemesi de bir mutabakatın ortak eseri" yorumunda bulundu.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in Ankara Çukurambar’da öldürülmesine ilişkin cinayet soruşturmasında dosyası ayrılan, aralarında MHP eski Milletvekili Olcay Kılavuz ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da bulunduğu 22 kişi hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

Soruşturma aşamasında elde edilen hiçbir delile ilişkin değerlendirmenin yer almadığı kararda, aralarında Yıldırım’ın da bulunduğu 16 şüphelinin, “haklarında dava açılan isimlerle birlikte hareket edip suça katıldıklarına ve suçun icra hareketini gerçekleştirdiklerine dair delil elde edilemediği” öne sürüldü.

Ateş davasında ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Tolgahan Demirbaş’ı evinde sakladığı öne sürülen Olcay Kılavuz için de “suçluyu kayırma suçunu işlediğine dair haklarında kamu davası açılmasını gerektirir somut suç şüphesini gösterir delil bulunmadığı” iddia edildi. Dava dosyasında yer alan bilirkişi raporunda, Demirbaş’a Ateş’i takip etme görevini Ahmet Yiğit Yıldırım’ın verdiğini gösteren yazışmalar yer almıştı.

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Ankara Başsavcılığı'nca Sinan Ateş cinayeti soruşturmasındaki kritik isimlerle ilgili verilen takipsizlik kararını değerlendirdi.

Barış Pehlivan, "Z raporu" başlıklı yazısında, "Sahi, son karar bize ne anlatıyor?" diyerek, görüşlerini madde madde sıraladı:

"1- Bu ülkenin iktidar ortağının hedefindeki eski dostları bir akademisyen, bu ülkenin görevdeki polisinin, istihbaratçısının ve milletvekilinin desteğiyle bu ülkenin başkentinde öldürülebilir. Cinayet mahalli; siyasetçilerin, güvenlik bürokratlarının ve istihbaratçıların başkentteki en fazla uğrak yeri de olabilir. Gelin görün ki neden öldürüldüğü de kimlerin emriyle öldürüldüğü de öldürülmesinin dosyasını kapatmak isteyenler de bu ülkenin devleti tarafından sorgulanmaz.

2- Sanki İstanbul’daki birileri ile Ankara’daki birileri birbirini tanımadan ve birbirinden haberi olmadan Sinan Ateş’i öldürmek konusunda nasıl olmuşsa anlaşmışlar. Sanki aralarında ilişkiyi sağlayan başka birileri yokmuş.

3- Bu devletin görevlileri sizin öldürülmenizde devletin imkânlarını da kullanıp rol alabilir. Arkanızda büyük toplumsal destek olsa dahi cinayet dosyanız ancak tetikçiye ve birkaç aracıya uzanabilir. Asıl azmettiricileriniz korunur.

4- “Bazı MHP kurmaylarının da Sinan Ateş dosyasında şüpheli olduğu” iddiası çöktü. Onlar hiçbir zaman o dosyaya sokulmadı.

5- Yeni Öcalan açılımı da Ümit Özdağ’ın tutuklanması da Sinan Ateş dosyasının genişletilmemesi de bir mutabakatın ortak eseri.

6- Recep Tayyip Erdoğan için öne sürülen “Sinan Ateş dosyası, Devlet Bahçeli’ye karşı elde koz olarak tutuluyor” tezinin doğruluk payı vardı. Lakin artık yeni bir paradigma ve onun yeni kuralları var, oyun planı değişti.

7- Emniyet ve yargı bürokrasisindeki tepişmeye Ateş dosyasının kapanmasıyla ara verilmek istendi. Bu ateşkes ne kadar sürer bilinmez lakin iç cepheye “Sulh imajı verin” mesajı gönderildi.

8- Dışarıdaki şüphelilere olduğu gibi içerideki sanıklara da bir “söz” verildiği muhakkak. O sözün zamanına göre “susmaya” devam edecekler.

9- Kuşku yok ki politik davaların akıbetini de politik atmosfer belirliyor. Yani yarın ülkede politika yapanlar ya da politika değişirse bugün kapanan dosya yeniden açılır.

10- Ülkede herkesi yakından ilgilendiren, iktidar destekli sert bir süreç maalesef ki başladı."