Barış Atay'dan 'Haddini bildirin' diyen Ahmet Hakan'a yanıt: Sen de yargılanacaksın
Barış Atay, bugünkü köşe yazısında kendisini hedef gösteren Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a yanıt verdi.
Bugünkü köşe yazısında kendisini hedef gösteren Hürriyet yazarı
Ahmet Hakan'a yanıt veren sanatçı Barış Atay, "16 yıllık bu iktidar
ve her koşulda halka karşı tetikçi olarak kullandığı herkes
yargılanacak. Sen de onlardan birisin. Tahir Elçi'nin kanı
ellerinde hâlâ, yoksa unuttun mu?" ifadelerini kullandı.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesinden tiyatro sanatçısı
Barış Atay'ın tweetlerini gerekçe göstererek cumhurbaşkanı adayları
Muharrem İnce ve Meral Akşener'e çağrıda bulunarak, "Lütfen bu
adama haddini bildiriniz" dedi.
Atay'ın madenci tekmeleyen Yusuf Yerkel'in özür mesajının ardından
Twitter'dan paylaştığı "Hepiniz ağlayarak özür dileyeceksiniz. O
gün geldiğinde; affedeni, acıyanı, yargılamaktan vazgeçeni de
unutmayacağız! Yok öyle 'torunlarla emeklilik, hepimiz kardeşiz,
kavga istemiyoruz' falan. Her şey yeni başlıyor. Bu ülkeye,
insanına yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz" mesajlarını
hatırlatan Hakan, "Adamın şahıs olarak hiçbir önemi tabii ki yok.
Ama onun şahsında bu ilkel zihniyete haddini bildirmek şart"
ifadelerini kullandı.
Hakan'a yanıt veren Atay, "Yok öyle yağma Ahmet Hakan. Hayır, özür
dileyecekler ve biz özürlerini kabul etmeyeceğiz. Çünkü suçun
karşılığı özür değil yargılanmaktır. Yargılanacaklar" ifadelerini
kullandı.
'HER DÖNEM İKTİDARI KİMSE ÖNÜNDE EL PENÇE DURAN ZAVALLI
EMİR KULLARINA KIZILMAZ'
İleri Haber'e yazılı açıklama yapan Atay'ın 'Sen de yargılanacaksın
Ahmet Hakan' başlığıyla yapılan açıklamasının tamamı şöyle:
"Sosyal medya acayip şey. Gücüne her daim şaşırıyorsunuz. Elinizde
280 karakterlik yer var, yazıyorsunuz, mevzuya dair karın ağrısı
olan ne kadar insan varsa dökülüveriyor. 'Yargılanacaksınız!'
diyoruz, ses dört köşeden geliyor. Suçlu olduğunu bilen sayısı
düşündüğümden fazlaymış. Tabi bunun üzerine dünden beri cevap
veren, tehdit eden, hakaret yağdıran çok insan oldu ama Ahmet
Hakan'ın özel bir cevap hak ettiği kesin. Neden mi? Cevabı kendi
yazısında aslında. 'Yahu bu adamın ne kıymeti var ki? Ne diye bu
adamın sözlerini önümüze getiriyorsun ki? Bu adamı mı muhatap
alacağız ki?' dememek gerek çünkü. Aksine; bu adamı, gibilerini,
kısacası 'zihniyetlerini' muhatap almak şart.
Öncelikle şunu söylemeliyim. Ahmet Hakangillere kızmam ben. Her
dönem, iktidarı kimse, onun önünde el pençe duran zavallı emir
kullarına kızılmaz. Belki fazladan acınabilir ama kızmak yanlış.
Öfkemi, sahibinin sesi olanlara değil, sahiplerine yöneltmeyi
mücadele açısından daha doğru buluyorum. Sonuçta Ahmet Hakangiller,
bir sonraki iktidar döneminde yine kapılanacak bir yer aramakla
meşgul olacaklar, bense her koşulda mücadelemi, ilkelerim
doğrultusunda vermeye devam edeceğim; iktidar, muhalefet ayırt
etmeksizin!
'HAD BİLDİRMEYE ÇOK MERAKLIYSALAR MAFYALAR ORADA
DURUYOR'
Öte yandan ben, had bilirim. Fakat; öyle mafya bozuntusu iktidar
tetikçilerinden yediğim iki yumrukla had bilmeye benzemez bu. O da
had bilmek olmaz zaten, olsa olsa kuyruğunu kıstırıp oturmak olur.
Had bildirmeye çok meraklı iseler; 'oluk oluk kan akıtacağız' diye
miting yapan, cumhurbaşkanı adayı bir siyasetçiye 'koridora dahi
çıkarttırmayacağım' diye tehdit gönderen mafyalar, orada
duruyorlar. Bu arzuyu onlara karşı da görmek isteriz. Ayrıca beni
birilerine şikayet etmenin anlamı olmayacağını bilmesi gerekir. Bir
yerden emir alıp sözünü, durduğu yeri değiştirmek, kendileri gibi
biat edenlere özgü, bize değil. Ahmet Hakan'ın yıllar içinde
edindiği deneyimle, hedef gösteriyor gibi algılanmasın diye
muhalefete şikayet ederek yaptığı bu hamle, korkaklıktan, üç
kağıtçılıktan başka bir şey değil.
Sanki yazdığım gizli saklıymış gibi herkes tekrar tekrar paylaştığı
için ben de yazayım.
'Hepiniz ağlayarak özür dileyeceksiniz. O gün geldiğinde; affedeni,
acıyanı, yargılamaktan vazgeçeni de unutmayacağız! Yok öyle
"torunlarla emeklilik, kavga istemiyoruz," falan. Her şey yeni
başlıyor. Bu ülkeye, insanına yaptıklarınızın hesabını
vereceksiniz.'
'PANİĞE KAPILMAKTA HAKLI OLABİLİR, KİŞİ KENDİNDEN BİLİR
İŞİ'
Hemen paniğe kapılmakta haklı olabilir Ahmet Hakan. Kişi, kendinden
bilir işi. Artık içinde olmadığını yıllardır kanıtlamaya çalıştığı
ama asla kopmadığı, bir şekilde her gün destek olduğu güruhun hesap
sorma biçimini bildiğinden, hesap vermek sözünü duyduğu an irkilir
Ahmet Hakangiller. Onlar için her adım rövanşist, her hamle intikam
hissiyle yapılır çünkü. Kendi aralarında ise her şey bir gün
helalleşme ile kapatılır, kol kırılır yen içinde kalır. Fakat yok
öyle yağma Ahmet Hakan. Hayır, özür dileyecekler ve biz özürlerini
kabul etmeyeceğiz. Çünkü suçun karşılığı özür değil yargılanmaktır.
Yargılanacaklar!
Sen; Yusuf Yerkel denilen şahsın, bir madenci yakınına attığı tekme
için 4 yıl sonra gelen samimiyetsiz özrünü kabul edebilirsin, ben
kabul etmeyeceğim. O şahıs, attığı tekmenin hesabını vermek için
yargılanacak.
'TAHİR ELÇİ'NİN KANI ELLERİNDE HÂLÂ, UNUTTUN
MU?'
Sen; sokak arasında linç edilen Ali İsmail'in, ekmek almaya
giderken vurulan Berkin'in, işçi sınıfı için mücadele eden
Ethem'in, uyuşturucuya karşı savaş veren Hasan Ferit'in,
mahallesini savunurken çatıdan atılan Ahmet'in, sırtından vurulan
Abdullah'ın, otobanda ezilen Mehmet'in, kalekol gölgesinde yaşamak
istemeyen Medeni'nin, cesedi 1 hafta sokak ortasında bırakılan
Taybet Ana'nın, kokmasın diye derin dondurucuda bekletilmek zorunda
bırakılan küçük çocuğun, Roboski'de parçalanan bedenlerin, barış
mitinginde katledilenlerin katillerinin, 'emri ben verdim'
diyenlerin, milyonları cebe indirenlerin, ülkenin her karış
toprağını talan edenlerin, bizleri yurttaş olarak değil, kölesi
olarak görenlerin, yok sayanların, yani bu ülkeyi yönetmeyi, sahip
olmak sanan bir grubun ve bu onların güçlenmesine destek olan, bu
düzene çanak tutan, içinde senin de olduğun tetikçi medyanın, kamu
arazilerinin, fabrikaların yok paraya peşkeş çekildiği, üstüne
milyonlarca lira vergi borçları silinen kan emici sermayenin
özürlerini kabul edebilir, 'kardeşlik, barışmak' gibi şeyleri
kalkan ederek affedebilirsin ama ben, affetmem. Bunların karşılığı,
AKP tarafından Erdoğan'a özel hale getirilmiş yargı sisteminin,
hemen sil baştan düzenlenmesi ve görevini kötüye kullanan, halka
karşı suç işleyen kim varsa yargılanmasıdır.
Evet yanlış okumadın Ahmet Hakan… 16 yıllık bu iktidar ve her
koşulda halka karşı tetikçi olarak kullandığı herkes, aynı Yusuf
Yerkel gibi ağlayarak, yalancı bir utanç içinde özür dileyecek
fakat yine de yargılanacak!
Sen de onlardan birisin. Tahir Elçi'nin kanı ellerinde hala, yoksa
unuttun mu? Çünkü biz unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız!"