24 Eyl 2013 11:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:40

BARANSU'DAN ŞOK DERBİ İDDİASI! OLAYLARIN PERDE ARKASINDA KİM VAR?

Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu derbide yaşananlarla ilgili şok iddiaları gündeme getirdi.

1453 Kartalları içindeki AKP'liyi teşhir eden Baransu, bunun hemen ardından o kişinin fotoğraflarının AKP sitelerinden kaldırıldığını söylüyor. Baransu 'birilerinin' oy uğruna statlarda provokasyan yaptıklarını yazdı. Olayların arkasında kendilerini AKP'li olarak ifade edenlerin çıktığını söyleyen Baransu, Beşiktaş camiasının yakından tanıdığı bir isme de işaret ediyor. Çarşı grubunu ele geçirmeye çalışıp başaramayan Erdem Fora'yı!

Baransu'nun yazısının tamamı şöyle:

Aslında ne oldu!

Önceki gece Olimpiyat Stadı’nda yaşananları hep birlikte ekranlardan izledik. Beşiktaş- Galatasaray maçının son dakikasında bazı Beşiktaşlı taraftarların sahaya girmesinin ardından sandalyeler havada uçuştu. Maç bitirilmeden, hakem kararıyla ertelendi.

Maçın ardından sosyal medyada AK Partili bazı vekiller, siyasetçiler ve gazeteciler olayın sorumlusunu bulmuşçasına Çarşı Grubu’nun üzerine yüklenmeye başladılar. Onlara göre Gezi olaylarında aktif olan grup, önceki gece yaşananları organize etmişti. Suçlu bulunmuş, siyasetçiler ve gazeteciler linç kampanyasına başlamıştı.

Bu plan görünürde ayakları yere basıyor gibi görünse de içinde büyük çelişkiler barındırıyordu. Çarşı Grubu stadın üst katında yerlerini almıştı. Sahaya girmek için kanatlarının olması ve uçmaları gerekiyordu.

İşte bu çelişkiden yola çıkarak olayları araştırmaya başladım. Gözüme ilk çarpan AK Parti Küçükçekmece mahalle teşkilatından bir ismin Facebook ’ta paylaştıkları oldu. Bir ay önce ortaya çıkan 1453 Kartallar adlı gruba dâhil olan bu kişi, arkadaşlarına sahaya nasıl girdiklerini, bedava biletleri temin etme şekillerini, sahaya ilk önce 1453 grubundan arkadaşlarının girdiğini anlatıyordu.

Yazdıklarını, fotoğrafını, AK Parti’deki resmî görevini Twitter ’dan paylaşmamın ardından, psikolojik operasyon yapan AK Partili siyasetçiler susmaya başladılar. Sabah saatlerinde ise ilginç bir gelişme oldu ve Küçükçekmece AK Parti teşkilatı İsmail adlı bu gencin sayfalarında olan resmini alelacele kaldırdılar. Bu olayı şunun için yazdım. Olayların içinde Çarşı Grubu’ndan birileri de olabilir. Siyasetçi ve gazeteci olarak gerçeğin peşinde olup, tüm sorumluları ortaya çıkarmamız gerekiyor. Ancak birileri siyasi oy uğruna manipülasyon yapıp, statlarımızı önünü alamayacağımız büyük olaylara doğru götürüyor. Buna dur demek ve stat terörünü ortadan kaldırmak için partili ayrımı yapmadan olaylara karışanları tespit edip, en ağır şekilde cezalarını vermemiz gerekiyor.

İşte bu amaçla gerçeği ortaya çıkarmak için saatlerce araştırma yaptım. Ve olayların perde arkasında yer alan kişilerden bazılarının 1453 grubuna ait, kendilerini ülkücü olarak tanımlayan ve AK Parti’ye yakın olduklarını da açıktan beyan eden kişiler oldukları karşıma çıktı. Sahaya ilk giren grupları organize eden isimlerden biri Ahmet Anılsın adlı, 1453 Kartallar grubuna dâhil bir isim. Facebook sayfası “ülkücü” bir isim olduğunu gösteriyor. Maç öncesi sahaya ilk giren grubu stada yerleştiren kişi. Önceki gün sayfasında elinde yüzlerce bilet olduğunu, iyi para kazandığını itiraf eden bir mesaj paylaşmış. Arkadaşları kendisini saha ortasında gördüklerini söyleyince de mesajların silinmesini istemiş.

Bu kişiyle ilgili onlarca bilgi ve fotoğraf aldım. Maç öncesi beraber oldukları arkadaşları, sahaya ilk giren tribüne bu kişinin nasıl adam soktuğunu, onları organize etmesini, tedirgin hâlini, olayların ardından stattan kaçışı gibi onlarca ayrıntıyı benimle paylaştılar. Bazı fotoğraflar da aldım. En dikkat çeken fotoğraf ise 1453 Kartallar kurucusuyla, Ahmet adlı bu kişinin onlarca toplantıda yan yana olması. Çarşı Grubu’yla uzun bir dönemdir sorunu olan başka bir isimle de bu kişinin beraber olduğunu gösteren fotoğraflar var.

Aslında dün yaşananları daha iyi anlamak için yıllar öncesine gitmek gerekiyor. Çarşı Grubu’yla sorun yaşayan bir ismin ilişkisine ve yaşadıklarına bakmak, bize dün geceyi anlamamız için yardımcı olacak.

Erdem Fora Beşiktaşlıların ismine çok da yabancı olmadığı bir kişi. Bir dönem hapis yatıp, Rahşan affıyla dışarı çıkmıştı. Çevresine mafya bağlantısı olduğu imajını veriyordu. Bu günücü kullanıp, yıllar önce Çarşı Grubu’yla tribün liderliği tartışması yaşadı. Tıpkı bugünlerde 1453 Kartallar grubunun dediği gibi, o günlerde Çarşı’nın A’sını kaldıracağını söyledi.

Çarşı, Fora’dan gelen baskılar üzerine liderliği bu isme devretme ve kendilerini feshetme kararı aldı. Ancak taraftarlar baskılara boyun eğmeyip, Çarşı Grubu’na destek verdi. Çarşı, liderlerine sahip çıktı ve grup dağılmaktan kurtuldu. Fora geri adım atmak zorunda kaldı.

Fora, Yıldırım Demirören döneminde tekrar sahneye çıktı. Demirören tribünlerin kendisine yaptığı protestoları durdurmak için bu kişiyle irtibata geçti. Denizli maçında Çarşı Grubu’na yapılan saldırı da bu kişiye bağlandı. Medyada, “bedava biletle 200 kişi stada sokuldu, kavgayı bu gurup yaptı” haberleri yer aldı. Bu olayın ardından Fora tekrar sessizliğe büründü. Gezi olaylarıyla birlikte Fora bir kez daha sahneye çıktı. AK Parti’nin Kazlıçeşme mitinginde Çarşı flamasını açanlar arasında yer aldı. 1453 Kartallar grubuyla yakın ilişki içerisine girdi. Seyit Subaşı, Aşkın Aydoğmuş, 1453 Kartallar medya sorumlusu AK Partili Fatih Aslan ve yukarıda bahsettiğim Ahmet Anılsın’la sık sık buluşmaya başladı. AK Parti mitinginde beraberlerdi.

Aslında Fora ve saydığım isimlerin büyük bir bölümü ülkücü görüşlere sahip olmasına rağmen, Çarşı’dan kurtulmak için hükümetin gücünü kullanmaya çalışıyorlardı. 1453 Kartallar grubu da bu amaçla kurulmuş ve içlerine AK Parti Gençlik teşkilatından olan bazı Beşiktaşlıları da almışlardı.

Denizli maçında kavga çıkartan bu kişi ve arkadaşları dün gece de sahnede olan kişilerdendi. Ancak bu kez maç sonrası sosyal medyada paylaştıkları ve daha sonra sildikleri mesajlarla kendilerini deşifre ettiler.

Ve son olarak şunu tekrar edeyim. Hangi siyasi partiden olursa olsun, statlarda yaşanan bu terörü önlemek için ve tamamen ortadan kaldırmak için, ayrım yapmadan mücadele etmek gerekiyor. Tribünler üzerinden siyaset yapılmayacağını da anlamamız gerekli