30 Ara 2013 14:40
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:50
Baransu o yazarları topa tuttu! 'Değer miydi bu kadar alçaklığa?'
Taraf yazarı Mehmet Baransu iktidar yanlısı gazetecilere, yazarlara, yorumculara ateş püskürdü.
Değer miydi bu kadar
alçaklığa
Yüzyılın yolsuzluk soruşturmasında o kadar çok yalan
söylediler ki...
Ayakkabı kutularının içinde paralar çıktı... Sustular.
Bir bakanın evinin yatak odasından altı kasa çıktı...
Sessizliğe büründüler.
Bir bakan rüşvet alan oğluna; “Oğlum dikkat et, bir daha
bavulla, çantayla alma, yöntemi değiştir” dedi...
Ne var bunda dediler.
“Rüşvet görüntülerinizi polis almış olabilir, ben polis
içinden karşı ekip kuruyorum” gerçeği ortaya çıktı...
“Ama paralel devlete karşı bakan ekip kurabilir” yüzkaralığını
yazdılar.
Yasal ses kayıtlarında “Çantaya 500 bin dolar koy, kuryeyle
yolla” rezilliği ortaya saçıldı...
Üstüne üstlük polis, yolda kuryeyi durdurup çantasını açtı,
paraların video ve fotoğraf görüntüsünü kaydetti...
Hep bir ağızdan;
“Çantada rüşvet parası olduğunu nereden biliyorsunuz? Ya
boşsa” dediler.
Millet bu cevaba gülünce bu kez “Neden suçüstü yapılmadı”,
“Çanta bakanların ofisine bırakılmış da ne olmuş” dizelerini
sıraladılar...
Halk Bankası Genel Müdürü’nün evinde, ayakkabı kutularına
saklanan 4 milyon 500 bin dolar para çıktı...
Tam dört gün sustular.
Nedense dört gün sonra akıllarına “Para imam- hatibe,
yurtdışındaki bir okula gidecekti” yalanı geldi...
Dört gün neden sustunuz, bu yalanı ilk gün neden söylemediniz
soruları karşısında başlarını eğip, ustalarına döndüler.
Oradan gelecek cevaba baktılar.
Usta da, kalfa da, çırak da cevap veremedi.
Çaresizlik içinde, Cemaat, paralel devlet, dış mihrak deyip
durdular.
Ve sonra akıllarına geldi...
“Tanırım iyi çocuktur, bir de saf ki sormayın, imam- hatip
paralarını ayakkabı kutusuna koyacak kadar saf” diyerek...
Milletin aklıyla alay etmeye kalktılar.
Bağış toplamak için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol
yapılması gerekir, yoksa bağış toplanmaz. Kaldı ki ortada protokol
yok, gerçeği karşısında dilsiz şeytan kesildiler.
Bir de ortaya şu gerçek çıkınca hepten sustular:
“Halk Bankası Genel Müdürü’nün ifadesinde bahsettiği Çorum
Osmancık İmam Hatip Lisesi binası eylül ayında Milli Eğitim
Müdürlüğü tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı’na 2013 yılı ek
programına alınması için teklif edilmiş.
Şu an Kalkınma Bakanlığı ile resmi yazışmalar yapılmış.
Görüşmeler onay aşamasına gelmiş. Bakanlığın resmi kayıtlarında da
bu bilgiler mevcut.
Çorum İl Özel İdaresi resmi İnternet sitesinde 18 Aralık 2013
tarihinde Osmancık İmam Hatip Lisesi Pansiyonu ihalesi için
2013-189059 kamu ihale kurumu kayıt numarası ile ihaleye
çıkılmış.”
Bu gerçek karşısında rüşvete, yolsuzluğa nasıl bir kılıf
bulmaya çalışırlar, doğrusu merak içindeyim.
O kadar çok yalan söylediler ki...
Gözlerimizin içine baka baka yalanlarını sıraladılar.
Cemaat, paralel devlet dediler...
Yeni Şafak gazetesinin üç ay önce bu yolsuzluğu manşetine
çekip, MASAK ve Maliye Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine konunun,
savcılığa intikal ettiği ortaya çıkınca...
Katıldıkları televizyon programından kaçtılar...
Kısacası...
Çaldınız mı, çalmadınız mı...
Rüşvet aldınız mı, almadınız mı... sorularına cevap vermemek
için kıvranıp durdular...
Kılıktan kılığa girdiler...
Yedikleri yetim hakkı, çaldıkları para, aldıkları rüşvetler
ortaya çıkmasın diye utanmadan bir de ellerini Allah’a kaldırıp dua
seansları düzenlediler.
Utanmadan milletin yüzüne baktılar ama Allah’a nasıl baktılar
doğrusu hayretler içerisindeyim.
Dini de Müslümanlığı da başlarındaki örtüyü de kısacası tüm
kutsalları da yalanlarıyla kirlettiler.
Değer miydi bu kadar alçalmaya, alçaklığa...
Mehmet BARANSU / TARAF
Mehmet BARANSU / TARAF