15 Nis 2013 21:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:08

BARANSU MEDYAYI TOPA TUTTU; BASIN TARİHİ AÇISINDAN UTANÇ VERİCİ!

Mehmet Baransu 4. yargı paketine yapılan son dakika eklemesini görmeyen medyayı eleştirdiği yazısında, oluşan tablo için "utanç verici" dedi

Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu günün en çarpıcı medya eleştirilerinden biriyle gündemde. AKP ve CHP’nin işbirliği yaparak 4. yargı paketine yapılan bir eklemeyi köşesine taşıyan Baransu, medyanın manidar sessizliğini sorguladı.

İktidar ve ana muhalefetin 4. yargı paketine eklediği son dakika hükmüyle ihaleye fesat karıştıranlara verilen ceza 12 yıldan üç ila yedi yıl arasına indirildi, ceza alt sınırları da değiştirilerek af kapsamına sokuldu. Jet hızıyla meclisten geçen paketteki bu değişikliğin basında yer bulmamış olmasını sorgulayan Mehmet Baransu "Medyanın utanç hali" başlıklı bir yazıyla eleştirilerini sıraladı.

"NİYET ETTİM YOLSUZLUKLARI AK’LAMAYA"
Son yazımda “Niyet ettim... Yolsuzlukları AK’lama” başlığıyla, CHP ve AK Parti’nin, ANAP ve DYP gibi birbirlerinin usulsüzlüklerini akladıklarının altını çizmiştim.

İKTİDAR MEDYASI HABERİ GÖRMEDİ

“Hak, hukuk, adalet, yolsuzluk, yetim hakkı...” gibi sözcükleri ağzından düşürmeyen iktidar medyasının bu durumu sayfalarında nasıl gördüğü merakıyla gazete sayfalarını çevirdim.

Tam da düşündüğüm gibi paketteki bu maddeyi büyük bir bölümü görmemişti. Görenler ise sayfanın en altına iki satırla cezanın düşürüldüğünü yazmıştı. İbrahim Karagül’ün başında olduğu gazete de bu maddeyi görmeyenlerden biriydi.

İBRAHİM KARAGÜL’E SAYDIRDI


Bu arkadaş bir aralar “Dünyanın en zengin yüzbaşısı” haberimle ilgili, ilgisiz bir şekilde topa girmiş, aklınca okuldan arkadaşı olan yüzbaşıyı aklamaya çalışmıştı. Türk basın tarihinde görülmemiş bir şekilde, bir gün sonraki yazısında kendi kendini tekzip etme “komikliğini” de yaşamıştı. Bir aralar Suriyeli ortak “gazeteci” arkadaşıyla, Esad’dan bir kahraman yaratmaya da çalışmıştı. Gazetecilerle Suriye gezileri tertipleyip, “Demokrat Esad” analizlerini kamuoyuna pompalıyordu. Adı “Esad PR’cısına” çıkmıştı.

Bu arkadaşın yüzbaşıyı korumak için yaptığı manipülasyon üzerinde durmamıştım o günlerde. Guinness rekorlar kitabındaki insanları kıskandıracak bir performans sergilen kişiyi kendi tekzibiyle baş başa bırakmıştım.

BASIN TARİHİ AÇISINDAN UTANÇ VERİCİ

Uçakta Türk basının tümüne göz gezdirirken, hırsızlara af getiren bu maddeyle ilgili genel tavrın, bu arkadaştan çok da farklı olmadığı görmek ise basın tarihi açısından utanç vericiydi.

Uçağa binerken, bir AK Partiliyle, düne kadar kavgalı oldukları bir medya patronunun kızını beraber gördüm. Samimiyetlerini kıskanmadım. Yolculardan biri yanıma gelip, bu resmi nasıl yorumladığımı sordu. Kendisine şunu söyledim: “Hırsızın hırsızla buluşması kolaydır. İdeolojiye ihtiyaçları yoktur. Acı olan ‘ortaklığın’ kutsal mekânlarda taçlandırılması.”

Sanırım ne demek istediğimi anladınız!