26 Tem 2010 10:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:29

BALYOZ'U ORTAYA ÇIKARAN GAZETECİ KONUŞTU! BELGELERİ KİMDEN ALDI?

Balyoz'u ortaya çıkaran gazeteci Mehmet Baransu suskunluğunu bozdu. Eylem Planı'ndan haberi olup da yazmayan DJ Dobi kod adlı gazeteci kim?

BALYOZ Darbe Planı iddiasıyla ilgili olarak geçen cuma günü, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 70’i muvazzaf 102 subayla ilgili olarak çıkan tutuklama kararı Türkiye gündemine bomba gibi düştü.
Haklarında tutuklama kararı verilen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın teslim olması durumunda Türkiye tarihinde ikinci kez kuvvet komutanları cezaevine girmiş olacak. Balyoz Darbe Planı, ilk kez Taraf Gazetesi’nde, genç muhabir Mehmet Baransu imzasıyla yayınlandığında yer yerinden oynamış ve planın gerçekliği konusunda tartışmalar yaşanmıştı. Bugüne dek başta Ergenekon Davası olmak üzere pek çok çarpıcı habere imza atan ve son olarak da Balyoz Darbe Planı’nı ortaya çıkaran Baransu’yla, son yaşananları ve olası gelişmeleri konuştuk.

‘Balyoz belgelerini bana emekli bir subay verdi’

Balyoz Darbe Planı’yla ilgili içi belge dolu valiz size ulaştığında, böyle bir hukuki sonuç ortaya çıkabileceğini hissetmiş miydiniz?

Hayır. Sıradan bir darbe planı aldığımı düşünüyordum. Belgeleri bana veren kişi çok büyük bir olay olduğunu söyledi, ama haber kaynağının olayı klasik büyütmesi olarak algıladım. Belgeleri okudukça, olayın içine girdikçe Balyoz’un bugüne kadar yazdıklarımdan çok farklı ve büyük bir organizasyon olduğunu gördüm. Bugünkü kadar olmasa da hukuki olarak sürecin farklı noktalara gideceğini, olayın büyüyeceğini tahmin ediyordum.

Plan’la ilgili belgeler önce, “Yalan, uydurma” denmişti. Siz de ısrarla, ortaya koyduğunuz belgelerin arkasında durmuştunuz. Bu arada yaşadığınız duygu ve beklentiniz neydi?

Haberi yazdığımda oğlum yeni doğmuştu ve yoğun bakımdaydı. Bir iki saat gazeteye uğrayarak belgeleri yazıyordum. Ardından yaşam mücadelesi veren oğluma dua ediyordum. Belgeler gerçekti, bunu çok iyi biliyordum. Allah’ın bu stresli ortamda oğlum ve baskılarla, “Zor durumlara karşı direncimi test ettiğini” düşünüyordum. Hiç isyan etmedim. Oğlum yoğun bakımdan çıktı. Gerisi lafügüzaftı.

Belgeleri kaleme alırken korku yaşamadınız mı?

Gazeteci gerçekleri yazmaktan korkacaksa, kalemini kırıp, mesleğini bıraksın.

Bu belgelerin size kimler tarafından verildiğini herkes merak ediyor. Bu merakı nasıl giderebilirsiniz?

1. Ordu Komutanlığı’nda görev yapmış ve şu an emekli olan bir askerden aldım.

33 yaşında korumalarla yaşamak zorunda kalmak ürkütücü değil mi?

Sıkıcı. Beni korumalarla gezmeye mecbur edenler utansın. Ama inanıyorum ki bir gün TSK’dan, “ödül” alacağım. Beni bugün eleştirenler de çürük elmaların temizlenmesine, darbecilerin yargılanmasına katkıda bulunduğum, için o gün beni ayakta alkışlayacaklar.

Tehdit alıyor musunuz peki?

Zaman zaman. Gerekli kurumlar konudan haberdar ediliyor.

Eşinizin, ailenizin, “Mehmet, yeter artık! Bu işlere bulaşma” dediği olmuyor mu?

Ailem, beni tanıyanlar, çevremdeki herkes yeter artık diyor. Onlara tek bir şey söylüyorum. “Yeter de, ortada suçlular ellerini kollarını sallayarak rahatça gezerken ben nasıl vicdan rahatlığıyla oturabilirim. Bu onursuzluğu mu yaşamamı istiyorsunuz?” diyorum.

Balyoz Darbe Planı’nı ortaya çıkaran gazeteci olarak, geçen cuma akşam saatlerinde çıkarılan tutuklama kararı sizin için sürpriz miydi?

Sürpriz olmadı. Bekliyordum. Çünkü, Albay Dursun Çiçek de önce salıverilmiş, ardından iddianamenin kabulüyle tutuklanmıştı.

Balyoz Planı’yla ilgili olarak daha önce de tutuklama ve salıvermeler olmuştu. Tutuklamalara itiraz sonrası yine böyle bir süreç yaşanabilir mi?

Tutuklama kararı oybirliğiyle verildi. Ortada belgeler ve ses kayıtları olduğu için itiraz reddedilebilir. Mahkeme üzerinde yoğun baskı olacaktır.

Ne gibi bir baskı?

Muvazzaf askerlerin özellikle generallerin tutuklanmamaları için mahkemeye baskı yapılacak. TSK için bu hafta kritik geçecek.

Sanıklar bugün teslim olacaklar mıdır?

Bazı sanıklar için bu soruya cevabım evet. Bazıları ise özellikle muvazzaf generaller rapor alabilirler, GATA’ya yatabilirler. Üst mahkemeye yapılacak itirazın sonucunu beklemek için. Ben çatışma beklemiyorum. Bu süreç büyük bir ihtimalle, kurumlar arası ikili görüşmeler yapılarak fazla gürültü patırtı çıkartılmadan aşılacak, konu halledilecek.

Böylesi büyük bir operasyon, siyasi iradeyi de aşan bir kararlılığın ifadesi mi?

Bence karar savcıların inisiyatifinde gelişti. Hatırlarsanız, bir kaç ay önce Balyoz soruşturmasında 70’in üzerinde muvazzaf general ve asker hakkında arama ve gözaltı kararı alınmıştı. Ankara ayağa kalkmıştı. Başbakan yurtdışındaydı ve Cemil Çiçek askerlerle görüştü. Operasyon ve gözaltı işlemleri bir anda durdu. Savcılara inanılmaz baskı yapıldı ve sonuçta üç savcı görevden alındı. Cumhurbaşkanı, Çiçek’in bu trafiğini öğrenince kendisiyle olan randevuyu iptal etti. Akşam da Genelkurmay’da tüm orgeneraller “or”lar toplantısı yaptı ve kamuoyuna mesaj verildi.

‘Kimse tasfiye beklemesin’

Bu kararlar sizce önümüzdeki ay toplanacak Yüksek Askeri Şûra’yı nasıl etkiler? Balyoz Davası sanıklarının tümünün tasfiyesini beklenebilir mi?

Cumhurbaşkanı’nın tutumu önemli ancak kilit durumundaki rol, Başbakan’ınki olacak. Onun tavrı belirleyici. Tahminim YAŞ’ın bir önceki yıldan farklı olmayacağı. TSK atamaları yapmak isteyecek. Ara formül bulacaklar. Geçici görevlendirme gibi. Kimse tasfiye beklemesin.

İrticayla Mücadele Eylem Planı’yla ilgili olarak yoğun eleştiri almıştınız. Askeri Mahkeme, Plan’da imzası bulunan Dursun Çiçek’in yargılanması gereken yerin sivil mahkemeler olduğu kararını verdi.

Beni şaşırtan iki şey oldu. İlki; askeri savcının hazırladığı iki farklı iddianame. Önce belgeye kâğıt parçası denildi. Sonra, “Albay Çiçek 2008 yılında terfi edemediği için bu belgeyi hazırlayarak, gazeteciye ulaştırdı ve TSK’dan intikam almak istedi” dediler. Bence belge emir komuta zinciri içerisinde hazırlandı.

Ya ikincisi?

Plandan haberdar olan gazetecilerin, ben haberi yazınca konudan yeni haberdar olmuş gibi yazı yazmaları.

Plandan haberdar olan gazeteciler mi vardı?

Tabii. İki gazeteden iki farklı isim. Biri kendisini yazısıyla deşifre etti. İsmini anmayayım. Kod adı DJ Dobi.

Bülent Arınç’a suikast davası ne aşamada? Kimse bu olayı konuşmuyor...

Bu konuda devlet ve askeri bürokrasi bir anlaşma yaptı diye düşünüyorum. Krokiler eğer sahte olsaydı TSK şu an yeri göğü inletiyor olurdu. Tam bir sessizlik mutabakatı var.

‘Baykal’ın Ergenekon’a bakışı kısmen değişti’

Kaset skandalının ardından Baykal’ın Ergenekon Davası’na bakışı değişti mi? Bunun ipuçlarını verdi mi?

Bakış açısının kısmen değiştiğini düşünüyorum. Tamamen değişmesi için Baykal’ın bol bol okuması gerekiyor.

Kaset olayında yaşanan neydi?

Baykal, kongreye gidecek ve tekrar Genel Başkan olacaktı. Baykal’lı CHP’nin oy oranı da belliydi. Kongre öncesi düğmeye basıldı ve Kılıçdaroğlu formülüyle, CHP-MHP koalisyonu hedeflendi.

Baykal istifa ederken, neden Fethullah Gülen’e gönderme yapma gereğini duydu ve bu nasıl okunmalı?

Baykal, savunduğu kişilerin kendisini bir gecede nasıl harcayabildiklerini gördü. Darağacı kuranları da, sandalyeye tekme atanları da biliyor. Birkaç gün bekledikten sonra açıklama yaptı ve Gülen ismini özellikle anarak, komployu kimlerin kurduğunu bildiğini söyledi. Karşı tarafın olayı Gülen üzerine yıkmasına izin vermedi. “Siyasette satmayacaksın” diyerek de mesajını ilgililere gönderdi.

‘Kozmik oda bir sır olarak kaldı’

Kozmik odada yapılan aramalarda ele geçen belgelerde neler olduğuna bakabildiniz mi?

Çok uğraştım, başaramadım. Şunu biliyorum ki; devletin üst düzey üç ismi krokileri biliyor. Krokilerin sonu bir yere gidiyor. Anladığım gittiği yer çok önemli...

Ergenekon Davası’nda yeni operasyonlar bekliyor musunuz?

Olabilir. Ancak Balyoz ve diğer soruşturmalarla ilgili operasyon bekliyorum. Çünkü Balyoz iddianamesinde bazı isimlerle ilgili soruşturmanın ayrı bir dosyada devam ettiği yazıyor.

Olası operasyonların hedefinde hangi kurumlar ya da kişiler olabilir?

Üst düzey yargıya hiç dokunulmadı. Karargâh’tan emir alıp, bağımsız karar verdiği numarasını çeken yargı mensupları çok rahat değil. İki üst düzey yargı mensubu çevrelerine tutuklanmaktan korktuklarını söylüyor. TSK içinde de operasyon devam edecektir. Biri emekli çok tepedeki iki isim de tutuklanmaktan korkuyor.

Kutlu Esendemir/Gazete Habertürk