06 Mayıs 2015 12:44 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:32

Balyoz davasında gerekçeli karar açıklandı! "Baransu'nun verdiği CD'ler sahte!"

Balyoz davasının gerekçeli kararı açıklandı. Kararda gazeteci Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen 11 ve 17 No'lu CD'lerin sahte olarak oluşturulduğunun tespit edildiği vurgulandı.

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz davasıyla ilgili verdiği "Hak ihlali" kararının ardından, aralarında eski 1. Ordu Komutanı, emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili, emekli Korgeneral Engin Alan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu 236 tutuksuz sanığın yargılanıp tüm sanıkların beraat ettiği davada yargılamayı yapan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin "Hak ihlali" kararı üzerine yeniden yargılama yapılan Balyoz Ana Davası'nda 31 Mart 2015 tarihinde, "Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması" nedeniyle sanıkların beraatine karar vermişti. Beraat kararının ardından gerekçeli kararın yazımı 36 günde tamamlandı. Sanıkların tümüne beraat kararı verilen Balyoz ana davasında gerekçeli karar açıklandı. Mahkeme gerekçeli kararında gazeteci Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen 11 ve 17 No'lu CD'lerin sahte olarak oluşturulduğunun tespit edildiği vurgulandı.

Kararda şunlar dile getirildi:

Yargılamanın yenilenmesi aşamasında elde edilen deliller doğrultusunda gazeteci tarafından teslim edilen 11 ve 17 nolu CD lerin sahte olarak oluşturulduğu kesin olarak tespit edilmiş, mahkumiyet hükmüne esas alınan diğer tüm dijital delillerin de sahte olarak oluşturulduğu yönünde kuvvetli şüphe oluşmuştu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst kademelerinde görev yapan, bir çok konuda donanımlı olan kişilerin böyle bir illegal yapı oluşturmaları halinde bunu illegal yapıya katılmayan bir çok kişinin bulunduğu bir ortamda dile getirmeyecekleri aşikardır.

'MAHKUMİYETE YETECEK DELİL YOK'

Delillerin değerlendirilmesi sonucu sanıkların yüklenen "Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye teşebbüs" suçunu işledikleri yönünde mahkumiyetlerine yetecek, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı düşünülmüş, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin iptali ile yüklenen suçları işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatleri yönünde hüküm kurulması uygun görülmüştür.

Donanma Komutanlığı ve Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen dijital delillerin iyi niyetli olmayan kişi veya kişilerce sahte oluşturularak bu yerlere konulmuş olabileceği düşünülmüştür.

Suça konu HD5, CD'ler ve USB'deki bazı belgelerin tarih ve zamanlarının gerçek takvim zamanını yansıtmadığı, bu belgelerin sistem zamanı güncel olmayan bilgisayarlarda oluşturulmuş ve üst verilerindeki tarih ve zaman bilgileri sonradan gerçek zamanı yansıtmayacak şekilde değiştirilmiş oldukları kanaatine varılmıştır.

'DELİLER OLUŞTURULUP DONANMADA SAKLANMIŞ'

Gölcük Donanma Komutanlığında arama yapılmasına neden olan ihbarda direkt olarak suça konu dijital verilerin bulunduğu yerin belirtilmesi şüpheli ve dikkat çekici bulunmuş, sanıkların dijital verilerin başkaları tarafından kasıtlı olarak sahte olarak düzenlenip buraya konulduğu yönündeki iddialarının ihtimal dahilinde olduğunu düşündürmüştür.

İllegal faaliyet gösterdiği iddia edilen sanıkların, gizli olarak bir araya gelip görüşme imkanları varken kendileri dışında pek çok kişinin katıldığı bir seminer düzenlemeleri, düzenlenen bu seminerde darbe planlarından söz etmeleri, üstelikte “gizlilik ve güvenlik kuralına “tamamen aykırı olarak seminer konuşmalarını aleyhlerine delil oluşturacak şekilde kayda alıp saklamaları hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır.

Sanık Çetin Doğan'ın seminer konuşmalarında hükumeti eleştiren sözleri seminerin amacını aşan sözler olsa da, bu sözlerin sanığın darbe hazırlığı yaptığı anlamına gelmeyeceği, sanığın darbe hazırlığı yapması halinde konuşmasında belirttiği gibi caydırıcılıktan söz etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı düşünülmüştür.