19 Ara 2010 11:47
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:53
''BALDIZINI AYARTIP ABLASININ ÜZERİNE KUMA GETİREBİLİR MİSİN?''
"Eski Eşim Nikah Şahidim" adlı yarışma hangi tv yazarına sıradaki yarışma için fikir verdi?
Eski eşim nikah şahidim (!)
Yoğurttan sonraki en büyük Türk icadı olan (!) Gelinim Olur musun? yarışmasını bugüne kadar 23 ülkeye satarak uluslararası bir televizyon fenomeni haline getiren Global Agency’nin CEO’su İzzet Pinto, bu kez yine bir Türk icadı olan Eski Eşim Nikah Şahidim adlı yarışma formatıyla dünyayı sallayacağa benziyor.
Pinto’nun ilk olarak Ukrayna’ya sattığı ve 40 ülke televizyonuyla prensip anlaşmasına vardığı yeni proje "Eski eşinin nikah şahidi olur musun?" sorusu üzerine kurulu... Bu zor soru için yedi boşanmış çiftin katıldığı yarışma programında hem yeni bir hayat arkadaşı hem de 500 bin dolarlık büyük ödül için yarışmacılar büyük bir rekabet içine girecek. 7/24 kameralarla izlenen evde yaşayacak bu 14 kişi, kendi eski eşi hariç olmak üzere yeni bir eş arayacak. Ancak onu çok iyi tanıyan eski eşinin kıskançlığı, tüm sırlarını açığa çıkarması, özel hayatıyla ilgili detayları, evlilik dönemindeki davranışlarını açıklaması gibi riskleri de göze alacak. Belki de eski eşler birbirlerine kıskançlıktan iftiralar bile atıp yeni flörtüyle aralarını açmaya çalışacaklar.
SMS oylamasıyla elemelerin gerçekleştiği ve yakın aile üyelerinin de içinde olduğu bir jüri tarafından değerlendirilen adaylar, aynı zamanda geçmişleriyle de yüzleşecek. 13 hafta süren bu çekişmeden sonra hâlâ yarışmaya devam edebilen ve evlenmeye karar veren çiftin şahitleri ise eski eşleri olacak. Yalan söyleme, kendini farklı göstermeye çalışma gibi hiçbir oyunu barındırmayan, aksine entrikaların ve gerçeklerin açıklanma riski taşıyan format tüm ülkelerin kanallarından büyük ilgi gördü.
Medeni biçimde ayrılıp eski eşlerle dost kalabilmek son derece uygarca bir davranış şekli. Ama evliliğin mahremiyeti içinde kalması gereken özel anılarını bir yarışma formatına malzeme yapmanın medeniyetle bir ilgisi yok gibi geliyor bana.
Özellikle şov dünyasında, ayrıldıktan sonra birbirinin ipliğini pazara çıkaran ünlülerin mide bulandırıcı atışmaları zaten adı konulmamış bir yarışma olarak manşetler üzerinden devam ediyor.
Sıradaki yarışmayı ise az çok hayal edebiliyorum: "Baldızını ayartıp ablasının üzerine kuma getirebilir misin?" Tövbe estağfurullah!..
Yüksel AYTUĞ / SABAH
Yoğurttan sonraki en büyük Türk icadı olan (!) Gelinim Olur musun? yarışmasını bugüne kadar 23 ülkeye satarak uluslararası bir televizyon fenomeni haline getiren Global Agency’nin CEO’su İzzet Pinto, bu kez yine bir Türk icadı olan Eski Eşim Nikah Şahidim adlı yarışma formatıyla dünyayı sallayacağa benziyor.
Pinto’nun ilk olarak Ukrayna’ya sattığı ve 40 ülke televizyonuyla prensip anlaşmasına vardığı yeni proje "Eski eşinin nikah şahidi olur musun?" sorusu üzerine kurulu... Bu zor soru için yedi boşanmış çiftin katıldığı yarışma programında hem yeni bir hayat arkadaşı hem de 500 bin dolarlık büyük ödül için yarışmacılar büyük bir rekabet içine girecek. 7/24 kameralarla izlenen evde yaşayacak bu 14 kişi, kendi eski eşi hariç olmak üzere yeni bir eş arayacak. Ancak onu çok iyi tanıyan eski eşinin kıskançlığı, tüm sırlarını açığa çıkarması, özel hayatıyla ilgili detayları, evlilik dönemindeki davranışlarını açıklaması gibi riskleri de göze alacak. Belki de eski eşler birbirlerine kıskançlıktan iftiralar bile atıp yeni flörtüyle aralarını açmaya çalışacaklar.
SMS oylamasıyla elemelerin gerçekleştiği ve yakın aile üyelerinin de içinde olduğu bir jüri tarafından değerlendirilen adaylar, aynı zamanda geçmişleriyle de yüzleşecek. 13 hafta süren bu çekişmeden sonra hâlâ yarışmaya devam edebilen ve evlenmeye karar veren çiftin şahitleri ise eski eşleri olacak. Yalan söyleme, kendini farklı göstermeye çalışma gibi hiçbir oyunu barındırmayan, aksine entrikaların ve gerçeklerin açıklanma riski taşıyan format tüm ülkelerin kanallarından büyük ilgi gördü.
Medeni biçimde ayrılıp eski eşlerle dost kalabilmek son derece uygarca bir davranış şekli. Ama evliliğin mahremiyeti içinde kalması gereken özel anılarını bir yarışma formatına malzeme yapmanın medeniyetle bir ilgisi yok gibi geliyor bana.
Özellikle şov dünyasında, ayrıldıktan sonra birbirinin ipliğini pazara çıkaran ünlülerin mide bulandırıcı atışmaları zaten adı konulmamış bir yarışma olarak manşetler üzerinden devam ediyor.
Sıradaki yarışmayı ise az çok hayal edebiliyorum: "Baldızını ayartıp ablasının üzerine kuma getirebilir misin?" Tövbe estağfurullah!..
Yüksel AYTUĞ / SABAH