06 Mayıs 2010 11:01
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:16
BALÇİÇEK PAMİR'E ŞOK! ZAMAN YAZARLARI PROGRAMA HANGİ YAZAR YÜZÜNDEN KATILMADI?
Habertürk ekranlarında Balçiçek Pamir'in hazırlayıp sunduğu Karşıt Görüş Fethullah Gülen hareketini tartıştı.Zaman yazarları hangi yazar yüzünden programa katılmadılar?
Habertürk ekranlarında Balçiçek Pamir’in hazırlayıp sunduğu Karşıt Görüş Fethullah Gülen hareketini tartıştı. Programa Akşam yazarı Serdar Turgut, Prof. Doğu Ergil, Vatan yazarı Mine Kırıkkanat ve Cumhuriyet yazarı Deniz Kavukçuoğlu katıldı. Ancak ilginç olan şu ki; hayli polemikli geçmesi beklenen program daha yayına girmeden tatsız olaylara sahne olmuş.
Mine Kırıkkanat’ın programın başında anlattığına göre, bir Zaman yazarı program başlamadan stüdyoyu terk etmiş, bir diğeri de en baştan katılmayı red etmiş. İki Zaman yazarının bu tavrının nedeni ise Kırıkkanat’ın anlattığına göre kendisinin de programa katılmasıymış. Yani Zaman yazarları Mine Kırırkkanat’dan dolayı stüdyoyu terk etme pahasına programa katılmamışlar.
Kırıkkanat tartışmanın başlarında yaptığı ilginç bir çağrıyla da hayli dikkat çekti. Fethullah Gülen’e seslenen Kırıkkanat, röportaj ve kitap teklifinde bulundu:
"Bir kitap yazmak istiyorum kendisiyle. Zaten paraya da ihtiyacım var çok iyi olur benim için."
Mine Kırıkkanat: Hoşgörülü değiller burada iki tane Zaman yazarı ben programa katıldığım için gelip tartışmayı red ettiler. Bir tanesi stüdyoda beni görünce terk etti gitti, diğeri adımı duyunca baştan red etti. Buradan anlaşılıyor ki demokrat bir anlayışları yok. Örneğin ben Fethullah Gülen’in benim gönderdiğim 100 soruyu cevaplamayacağını biliyorum.
Serdar Turgut: Denediniz mi?
Mine Kırıkkanat: Evet, tabii denedim. Sorularımı bile görmeden red ettiler. Burada yine sesleniyorum. Sayın Gülen, benim göndereceğim 25 soruyu cevaplar mısınız? İstemediğiniz soruyu da geri çekerim.
Doğu Ergil: Ben de bir kitapta yer almak üzere benden istenen makaleler yazdım. Küçük de olsa eleştirel bir bölük olmadığı için yayınlanmadı. Ama direk kendisiyle görüşürseniz kabül ediyor.
Mine Kırıkkanat: Ben buradan kendisine sesleniyorum. Bir kitap yazmak istiyorum kendisiyle. Zaten paraya da ihtiyacım var çok iyi olur benim için.
Gülen hareketi, İslamiyetin doğduğu yer olan Ortadoğu’da yok. Neden yok? Suudi Arabistan’da bile yoklar. Suudilerin İslamiyet’i ile Gülen hareketinin ki çok farklı. ABD’nin yüklediği Evangelist misyonla İslamı temsil etmeleri isteniyor çünkü. Hristiyanlığa muhatap olacak İslamiyet’in de Hristiyanlığın anlayışına göre şekillenmesini istiyorlar. Buna en uygun yapı da Türklerde var, o nedenle bir Türk’e bu misyon veriliyor.
Serdar Turgut: Bu hareketin yayılmasında acının büyük etkisi var. Ağlayan çocuk resmi vardır mesela çok meşhurdur. Bu arkadaşların çıkarttığı derginin ilk sayısının kapağıdır mesela o resim aynı zamanda.
Programa telefonla katılan Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca da konuya dair görüşlerini anlatırken, stüdyoda islami refenası bulunan kimsenin bulunmaması nedeniyle oluşan boşluğu doldurmaya çalıştı.
Nihal Bengisu Karaca: İlerleyen zamanda sosyal ve jeopolitik konjüktüre uygun düşmüş bir harekettir. Sıradan her müslümana yüklenmiş bir misyon vardır. Tebliğ edecek, dinini anlatacak. Gülen hareketinin içindeki her insanın kendine dert ettiği bir şeydir bu. Ama bunu modernize ederek yapma çabası içindedirler. Cihadın dönem ve çağa göre değişen anlamaları vardır. Allah’ın kelamı ile insan arasındaki perdelerle mücadele etmektir bazen. Bu perde şimdiye kadar devletlerdi belki. Ama şimdi çok daha geniş anlamları var bunun.
gazeteciler
Mine Kırıkkanat’ın programın başında anlattığına göre, bir Zaman yazarı program başlamadan stüdyoyu terk etmiş, bir diğeri de en baştan katılmayı red etmiş. İki Zaman yazarının bu tavrının nedeni ise Kırıkkanat’ın anlattığına göre kendisinin de programa katılmasıymış. Yani Zaman yazarları Mine Kırırkkanat’dan dolayı stüdyoyu terk etme pahasına programa katılmamışlar.
Kırıkkanat tartışmanın başlarında yaptığı ilginç bir çağrıyla da hayli dikkat çekti. Fethullah Gülen’e seslenen Kırıkkanat, röportaj ve kitap teklifinde bulundu:
"Bir kitap yazmak istiyorum kendisiyle. Zaten paraya da ihtiyacım var çok iyi olur benim için."
Mine Kırıkkanat: Hoşgörülü değiller burada iki tane Zaman yazarı ben programa katıldığım için gelip tartışmayı red ettiler. Bir tanesi stüdyoda beni görünce terk etti gitti, diğeri adımı duyunca baştan red etti. Buradan anlaşılıyor ki demokrat bir anlayışları yok. Örneğin ben Fethullah Gülen’in benim gönderdiğim 100 soruyu cevaplamayacağını biliyorum.
Serdar Turgut: Denediniz mi?
Mine Kırıkkanat: Evet, tabii denedim. Sorularımı bile görmeden red ettiler. Burada yine sesleniyorum. Sayın Gülen, benim göndereceğim 25 soruyu cevaplar mısınız? İstemediğiniz soruyu da geri çekerim.
Doğu Ergil: Ben de bir kitapta yer almak üzere benden istenen makaleler yazdım. Küçük de olsa eleştirel bir bölük olmadığı için yayınlanmadı. Ama direk kendisiyle görüşürseniz kabül ediyor.
Mine Kırıkkanat: Ben buradan kendisine sesleniyorum. Bir kitap yazmak istiyorum kendisiyle. Zaten paraya da ihtiyacım var çok iyi olur benim için.
Gülen hareketi, İslamiyetin doğduğu yer olan Ortadoğu’da yok. Neden yok? Suudi Arabistan’da bile yoklar. Suudilerin İslamiyet’i ile Gülen hareketinin ki çok farklı. ABD’nin yüklediği Evangelist misyonla İslamı temsil etmeleri isteniyor çünkü. Hristiyanlığa muhatap olacak İslamiyet’in de Hristiyanlığın anlayışına göre şekillenmesini istiyorlar. Buna en uygun yapı da Türklerde var, o nedenle bir Türk’e bu misyon veriliyor.
Serdar Turgut: Bu hareketin yayılmasında acının büyük etkisi var. Ağlayan çocuk resmi vardır mesela çok meşhurdur. Bu arkadaşların çıkarttığı derginin ilk sayısının kapağıdır mesela o resim aynı zamanda.
Programa telefonla katılan Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca da konuya dair görüşlerini anlatırken, stüdyoda islami refenası bulunan kimsenin bulunmaması nedeniyle oluşan boşluğu doldurmaya çalıştı.
Nihal Bengisu Karaca: İlerleyen zamanda sosyal ve jeopolitik konjüktüre uygun düşmüş bir harekettir. Sıradan her müslümana yüklenmiş bir misyon vardır. Tebliğ edecek, dinini anlatacak. Gülen hareketinin içindeki her insanın kendine dert ettiği bir şeydir bu. Ama bunu modernize ederek yapma çabası içindedirler. Cihadın dönem ve çağa göre değişen anlamaları vardır. Allah’ın kelamı ile insan arasındaki perdelerle mücadele etmektir bazen. Bu perde şimdiye kadar devletlerdi belki. Ama şimdi çok daha geniş anlamları var bunun.
gazeteciler