BALBAY, NAKİL ÖYKÜSÜNÜ ANLATTI; İLK KEZ AĞACA DOKUNDUM!
Silivri'den Ankara Sincan'a sevk edilen Mustafa Balbay nakil geecsi yaşadıklarını ve yolculuğunu köşesine taşıdı.
Ergenekon davasından hapiste olan gazeteci Mustafa Balbay sürpriz bir şekilde Silivri'den Ankara'ta nakledilmişti. Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde nakil gecesini ve sonrasını paylaşan Balbay yeni mekanını ve hedeflerini yazdı.
GECE YARISI NAKİL SÜRPRİZİ
Silivri’den ayrılışım ani oldu. Güvenlik nedeniyle yolculuğun gizli tutulacağını biliyordum ama, benden de gizli tutulacağını düşünmemiştim. En azından bir akşam haber verip, sabah yola çıkacağız derler diye düşünmüştüm.
21 Ağustos Çarşamba gecesi, başımı yastığa koyduktan 15 dakika
sonra saat 01.15 sıralarında nöbetçi memurlar gelip “Hazırlanın, 2
saat sonra sizi alacağız, Ankara’ya sevk edileceksiniz” dediğinde
Tuncay’la birlikte şaşırdık.
Kimseyle vedalaşamayacaktım. En azından aradaki duvara inat,
bağırarak sesimizi duyurabildiğimiz yan koğuşumuzdaki Prof. Yalçın
Küçük, Prof. Fatih Hilmioğlu, Durmuş Ali Özoğlu ile son bir
selamlaşabilirdik. Gece yarısı, havalandırma kapısı kapalı, artık
olanaksız.
Tümünün yerine sevgili Tuncay’la 15 dakikalık bir bedensel ayrılık
töreni yaptık. İyi kahve yapar... Hani köpük kısmı, altından daha
kalındır desem yeridir.
YILLAR SONRA İLK KEZ BİR AĞACA DOKUNDUM
Saat 03.45’te Silivri 1 No’lu Cezaevi’nin 6 metre
yüksekliğindeki raylı demir kapısından dışarı adımımı atmadan önce
nöbetçi memurlarla helalleştik. Herkes adına da nöbetçi başmemur
Yahya kaptanla vedalaştık.
4.5 yılda İstanbul’da 3 kez cezaevi, 7 kez koğuş değiştirdim. Şimdi
Ankara Sincan’da 4. cezaevine ve 8. koğuşa gidiyordum.
Yolculuk bu koşullarda olabileceğin en iyisiydi. İki saat gecenin
karanlığını, üç saat de aydınlıkta çevreyi seyrederek yolculuk
ettik.
Yolculuğun en güzel anı Bolu Dağı’nı tırmanmadan önce Kaynaşlı
Jandarma Komutanlığı’ndaki molada yıllar sonra ilk kez bir ağaca
dokunmak oldu. Mavi çamın körpe yapraklarını, uyuyan bir çocuğa
dokunur gibi usul usul okşadım.