22 Ağu 2014 09:31
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:36
Bakanlıktan Köşk'e şok suçlama
IŞİD’in 49 rehine karşılığında, Türkiye’nin ülke dışındaki tek toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni istediği yönündeki iddialar Dışişleri Bakanlığı'nı karıştırdı.
Taraf’ın dün sürmanşetten verdiği, IŞİD’in 49 rehine karşılığında, Türkiye’nin ülke dışındaki tek toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni istediği yönündeki haberle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor. İddialara göre, Dışişleri Bakanlığı’nda dün sabahtan itibaren peş peşe yapılan toplatılarda “Bu hassas bilgiyi kim sızdırmış olabilir” tartışması yapıldı. Bilginin Köşk’te de olduğunun öğrenilmesi üzerine, haberin Köşk’ten sızdırılmış olabileceği iddiaları ortaya atıldı.
Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberi şöyle:
Taraf’ın dün sürmanşetten verdiği, IŞİD’in 49 rehine karşılığında, Türkiye’nin ülke dışındaki tek toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni istediği yönündeki haber, Dışişleri Bakanlığı tarafından örtülü olarak kabul edildi. Bakanlık, akşam saatlerine kadar “Bu hassas bilgiyi kim sızdırmış olabilir” tartışması yaptı. En sonunda, bilginin Köşk’ten sızdırılmış olabileceği üzerinde görüş birliğine varıldı.
Dün sabah saatlerinden itibaren hükümete yakın birçok gazeteci, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nı arayarak haberle ilgili bilgi almaya çalıştı. Hükümete yakın bazı kalemlerin, Dışişleri Bakanlığı bürokratlarına “Haberi niye yalanlamıyorsunuz” diyerek, örtülü fırça atması ise dikkatlerden kaçmadı.
Dışişleri Bakanlığı, nihayet öğle saatlerinde haberle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, haberin gerçek olmadığı yönünde bir ifadeye yer verilmedi. Tam tersi, haber, “sorumsuzluk örneği” olarak nitelendirilerek, pazarlık doğrulanmış oldu. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle: “Bugün (21 Ağustos) bazı basın-yayın organlarında Musul Başkonsolos-luğumuz personelinin rehin alınması konusu etrafında ortaya atılan asılsız iddialar büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Ulusal güvenlik ve vatandaşlarımızın selameti gibi konuların istismarı hiçbir şekilde kabul edilebilecek ve basın özgürlüğü çerçevesinde ele alınabilecek bir davranış değildir. Böylesine hassas bir konuda gazetecilik ve basın ahlakına uygun hareket edilmeli, mesnetsiz, spekülatif ve sorumsuzca yayınlarla kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinden özenle kaçınılmalıdır. Tüm basın-yayın kuruluşlarını bu konuda gereken duyarlılığı göstermeye, kamuoyumuzu da bu tür yayınlara itibar etmemeye davet ediyoruz.”
Dışişleri Bakanlığı’nda dün sabahtan itibaren peş peşe yapılan toplatılarda “Bu hassas bilgiyi kim sızdırmış olabilir” tartışması yapıldı. Bilginin Köşk’te de olduğunun öğrenilmesi üzerine, haberin Köşk’ten sızdırılmış olabileceği iddiaları ortaya atıldı. Rehinelerin yakınları ise Dışişleri Bakanlığı’nı adeta ablukaya aldı. Nasıl bir açıklama yapılacağı konusunda görüş birliğine varılmadığı için açıklama gecikti. Konuyla ilgili belgenin yayınlanması halinde Dışişleri Bakanlığı’nın zor durumda kalacağı görüşü dile getirildi. Bunun üzerine, olayın muğlak ifadeler ile kınanması ve diğer gazetelerin konunun üstüne gitmemesi için açıklama ile basına gözdağı verilmesi kararlaştırıldı. Akabinde de muğlak bir metin hazırlandı.
Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberi şöyle:
Taraf’ın dün sürmanşetten verdiği, IŞİD’in 49 rehine karşılığında, Türkiye’nin ülke dışındaki tek toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni istediği yönündeki haber, Dışişleri Bakanlığı tarafından örtülü olarak kabul edildi. Bakanlık, akşam saatlerine kadar “Bu hassas bilgiyi kim sızdırmış olabilir” tartışması yaptı. En sonunda, bilginin Köşk’ten sızdırılmış olabileceği üzerinde görüş birliğine varıldı.
Dün sabah saatlerinden itibaren hükümete yakın birçok gazeteci, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nı arayarak haberle ilgili bilgi almaya çalıştı. Hükümete yakın bazı kalemlerin, Dışişleri Bakanlığı bürokratlarına “Haberi niye yalanlamıyorsunuz” diyerek, örtülü fırça atması ise dikkatlerden kaçmadı.
Dışişleri Bakanlığı, nihayet öğle saatlerinde haberle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, haberin gerçek olmadığı yönünde bir ifadeye yer verilmedi. Tam tersi, haber, “sorumsuzluk örneği” olarak nitelendirilerek, pazarlık doğrulanmış oldu. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle: “Bugün (21 Ağustos) bazı basın-yayın organlarında Musul Başkonsolos-luğumuz personelinin rehin alınması konusu etrafında ortaya atılan asılsız iddialar büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Ulusal güvenlik ve vatandaşlarımızın selameti gibi konuların istismarı hiçbir şekilde kabul edilebilecek ve basın özgürlüğü çerçevesinde ele alınabilecek bir davranış değildir. Böylesine hassas bir konuda gazetecilik ve basın ahlakına uygun hareket edilmeli, mesnetsiz, spekülatif ve sorumsuzca yayınlarla kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinden özenle kaçınılmalıdır. Tüm basın-yayın kuruluşlarını bu konuda gereken duyarlılığı göstermeye, kamuoyumuzu da bu tür yayınlara itibar etmemeye davet ediyoruz.”
Dışişleri Bakanlığı’nda dün sabahtan itibaren peş peşe yapılan toplatılarda “Bu hassas bilgiyi kim sızdırmış olabilir” tartışması yapıldı. Bilginin Köşk’te de olduğunun öğrenilmesi üzerine, haberin Köşk’ten sızdırılmış olabileceği iddiaları ortaya atıldı. Rehinelerin yakınları ise Dışişleri Bakanlığı’nı adeta ablukaya aldı. Nasıl bir açıklama yapılacağı konusunda görüş birliğine varılmadığı için açıklama gecikti. Konuyla ilgili belgenin yayınlanması halinde Dışişleri Bakanlığı’nın zor durumda kalacağı görüşü dile getirildi. Bunun üzerine, olayın muğlak ifadeler ile kınanması ve diğer gazetelerin konunun üstüne gitmemesi için açıklama ile basına gözdağı verilmesi kararlaştırıldı. Akabinde de muğlak bir metin hazırlandı.