Güncel
12 Eyl 2024 21:15 Son Güncelleme: 12 Eyl 2024 21:17

Bakan yardımcısı sosyal medyadaki yeni tehlikeye dikkat çekti

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, dijital çağın yükselişi ile birlikte artan sosyal medyadaki itibar suikastına dikkat çekti.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, dijital çağın yükselişi ile birlikte artan sosyal medyadaki itibar suikastına dikkat çekti. Mumcu, hazırladığı makalesinde itibar suikastının hedef alınan kişinin ruhsal sağlığını, kariyerini ve sosyal ilişkilerini ciddi şekilde etkileyebileceğini kaydetti.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, sosyal medyada artan itibar suikastlarına ilişkin önemli bir makale kaleme aldı. Mumcu makalesinde, "Dijital çağın yükselişi, iletişim dinamiklerini köklü bir şekilde değiştirmiş ve sosyal medyanın hayatımızdaki rolünü önemli ölçüde artırmıştır. Bu çağın en belirgin özelliklerinden biri, bilgi akışının hızının ve erişiminin olağanüstü derecede artmış olmasıdır. Sosyal medya platformları, bireylerin ve grupların bilgi üretme, paylaşma ve tüketme biçimlerini tamamen değiştirmiştir. Bu dijital devrim, sadece bilgiye erişim imkânı sunmakla kalmamış, aynı zamanda dezenformasyon ve manipülasyon stratejilerine de zemin hazırlamıştır." ifadelerini kullandı.

Makalenin devamında şu ifadeler yer aldı:

Kişiler ve kurumlar, bilgi paylaşımı, etkileşim ve toplumsal hareketliliğin merkezi olan bu platformlarda geniş kitlelere ulaşabiliyor. Ancak bu güçlü araç, aynı zamanda yeni bir tehdidin de yayılmasına imkân veriyor; itibar suikastı.

İTİBAR SUİKASTI NEDİR

Kökeni Arapça olan "İtibar" kelimesinin anlamı saygınlık olarak tanımlanmaktadır. (www.tdk.gov.tr, 2018). Genel olarak itibar; kişinin yaşamı, mesleği, statüsü neticesinde kazanmış olduğu değerler bütünü olarak ifade edilebilir.

İtibar, bir kişi, kurum, siyasetçi veya kamu figürünün toplumda algılanma biçimini değiştirerek hem değer kazandırma hem de kaybettirme özelliklerine sahiptir. İtibar kazanmış bir kişi veya kurumdan, toplumun beklentilerine göre belirli davranışlar sergilemesi ve bazı davranışlardan kaçınması beklenir.

İtibar suikastı, bir birey, kurum veya organizasyonun toplumsal veya profesyonel imajını kasıtlı ve sistematik bir şekilde zedelemeyi amaçlayan bir eylem olarak tanımlanabilir. Bireyin veya kurumun sistematik olarak karalanması, saygınlığının zedelenmesi için gerçekleştirilen organize bir saldırıdır. İtibar suikastı genellikle sosyal medya, haber siteleri, forumlar ve diğer dijital platformlarda yapılır.

İtibar suikastı; kişisel, profesyonel, ticari veya siyasi çıkarlar doğrultusunda gerçekleştirilir ve hedef alınan kişinin ruhsal sağlığını, kariyerini ve sosyal ilişkilerini ciddi şekilde etkileyebilir.

İTİBAR SUİKASTININ ARACI OLARAK SOSYAL MEDYA

Dijital iletişim ve sosyal medya, modern toplumlardaki bilgi akışını ve toplumsal etkileşimi köklü bir şekilde değiştirmiştir. Gelişen iletişim teknolojileriyle birlikte geleneksel medya araçları olarak bilinen gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi tek yönlü bilgi aktarımı sağlayan araçlar, yerini etkileşimli ve çift yönlü bilgi alışverişine olanak tanıyan çeşitli sosyal medya ve dijital yayıncılık gibi yeni nesil medya platformlarına bırakmıştır. Bu platformlar, çok daha dinamik ve etkileşimli bir iletişim süreci sağlayarak herkesin kendi içeriğini oluşturmasını ve en önemlisi de dağıtmasını kolaylaştırmıştır.

Sosyal medya, modern iletişimin merkezine yerleşirken, aynı zamanda itibar suikastının en etkili araçlarından biri haline gelmiştir. Sosyal medya platformları, geniş kitlelere ulaşma imkanları sayesinde, dezenformasyon ve karalama kampanyalarının hızla yayılmasına elverişli bir zemin hazırlar.

İtibar suikastının en tehlikeli yönlerinden biri, gerçeklerle yanıltıcı bilgilerin iç içe geçmesidir. Sosyal medya, dezenformatif ve manipülatif içeriğin hızla yayılmasına olanak tanır ve bu bilgilerin doğruluğunu denetlemek her zaman mümkün olmaz. Yanıltıcı başlıklar, çarpıtılmış alıntılar ve değiştirilmiş görseller, hedef alınan kişinin itibarını sarsmak için kullanıldığında ve bu içerik viral hale geldiğinde yanlış algıyı düzeltmek için yapılan girişimler genellikle dezenformatif içeriğin gölgesinde kalır.