11 Haz 2022 19:53 Son Güncelleme: 11 Haz 2022 19:56

Bakan Nebati, GES'te yıllık asgari getiriyi açıkladı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 15 Haziran'dan itibaren bankalar aracılığıyla talep toplamaya başlayacakları gelire endeksli senetlerin (GES) yıllık birleşik getiri oranının yüzde 23,04 olacağını açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati,, Gaziantep Valiliği'ni ziyaret ettikten sonra APara tarafından düzenlenen "Para Sohbetleri"ne katıldı. Nebati burada ekonomide atılan, atılacak yeni adımlarla birlikte GES'i anlattı.

Nebati’nin konuşması satır başlarıyla şöyle:

"KAMU MALİYESİ DENGESİ BOZULMUŞTUR İFADELERİNİ ARTIK TELİN ETMEKTEN YORULDUK"

Tablo net ve ortada. Türkiye üretiyor ihraç ediyor ve en önemlisi istihdam oluşturuyor. Küresel ekonomideki zorlukların önemli ölçüde arttığı böylesine bir dönemde elde ettiğimiz başarılarda kuşkusuz kamu maliyesi ve bankacılık sektörümüzdeki güçlü görünümü ülkemizin düşük borçluluğu ve sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uyguladığımız makro politika seti etkili oldu. İktidarlarımız boyunca mali alanda sürdürdüğümüz disiplini kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz.

Bütçe sonuçlarının öncü göstergesi olan Hazine nakit dengesi geçtiğimiz mayıs ayında yüz 49,2 milyar lira fazla verdi. Özellikle bütçe gelirlerimizdeki olumlu performansımızın bir sonucu olarak ocak- mayıs dönemi nakit fazlası 82,4 milyar lira olarak gerçekleşti. Önümüzdeki süreçte de kamu maliyesindeki sağlam duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Son günlerde sosyal medyada kamu maliyesiyle ilgili bu verilere rağmen ‘Kamu maliyesi dengesi bozulmuştur’ şeklinde ifadelerde bulunanları artık telin etmekten yorulduk.

"MANİPÜLASYON YAPIYORLAR, SAHTE BELGELER ÜRETİYORLAR VE DIŞARIYA GÖNDERİYORLAR"

Şeffaf ve açık şekilde ilan edilen AK Parti iktidarının en temel dönem noktalarından bir tanesi olan kamu maliyesindeki duruştan asla taviz verilmediği rakamları ortaya koyarken bile olmadık, yalan yanlış haberlerle midenizi bulandırmayın. Küresel ölçekte yaşanan çalkalanmalara rağmen ekonomimizdeki tüm bu başarı ve kazanımlar ortadayken bir kısım çevreler ne yazık ki ülkemiz özelinde karamsar senaryolar üretmekte ısrar ediyorlar. Bu ısrarlarında da ne olursa olsun geri adım atmıyorlar.

Halbuki satın alma paritesinde 18’inci sıradan 11’inci sıraya yükselttiğimiz Türkiye ekonomisinin başarısını konjonktürle birkaç veriyi kullanarak gölgelemeye çalışmaktan vazgeçmiyorlar. Hatta kalkıp Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi olduğunu sorgulatmak için çeşitli mecralarda olmadık spekülasyonlara girişiyorlar. Manipülasyon yapıyorlar, sahte belgeler üretiyorlar ve dışarıya gönderiyorlar. Türkiye liberal bir ekonomi olup serbest piyasa koşulları altında istikrarlı ve dengeli bir şekilde büyümeye devam etmektedir.

"BUGÜN ENFLASYON DÜNYANIN ORTAK BİR SORUNU"

2020 yılı ve sonrasında tüm dünyada etkisini gösteren pandemi ve bu yılın başlarında patlak veren Ukrayna'daki savaş, başta enerji ve gıda olmak üzere emtia fiyatlarının küresel ölçekte artmasına ve tedarik süreçlerinde aksamalara neden oldu.

Bu durum tüm dünyada enflasyonu önemli ölçüde arttırırken gelişmiş ülkelerde dahi enflasyon son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Bugün enflasyon dünyanın ortak bir sorunu. Bu yükseliş doğal olarak da ülkemize yansıyor. Küresel çalkalanmaların ülke ekonomimize bir yansıması olan enflasyon sorunuyla mücadele bugün bizim için birinci önceliktir.

"Bazı ilave adımları da uygulamaya alıyoruz"

Enflasyonla mücadele ve finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla ekonomi yönetiminin tüm kurumlarıyla birlikte seferber olmuş durumdayız. Çalışıyoruz ve kazanacağız. Şimdiye kadar hayata geçirdiğimiz vergi indirimleri, teşvikler, sübvansiyonlar ve diğer tedbirlere ek olarak bazı ilave adımları da uygulamaya alıyoruz.

Bu adımlar ile hem TL tasarruf sahiplerini cazip getirilerle ortaya çıkıyoruz hem de tüketici kredilerinin aşırı artıp istenmeyen alanlarda kullanılmasını engelliyoruz. 20 Aralık'tan bu yana uygulamakta olduğumuz döviz kurunda istikrarı sağlamada önemli katkısı olan bankacılık sisteminde mevduatın vadesinin uzamasını sağlayan kur korumalı mevduata ilaveten gelire endeksli senetlerin ihraç edileceğini de açıkladık.

"POLİTİKALARIMIZDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YOKTUR: ÜRETİM, İHRACAT VE İSTİHDAM"

Gelire endeksli senetler, bireysel yatırımcılara yönelik olacak olup bankalarımız aracılığıyla 15 Haziran'dan itibaren talep toplanmaya başlanacak. KİT içindeki DHMİ ve Kıyı Emniyeti'nden bütçeye aktarılacak karlara endeksli olacak. GES'lere konu olan KİT'lerden bütçeye aktarılan hasılat beklenenin üstünde geldiğinde yatırımcılara ilave getiri sunulacaktır. GES'te asgari getiri garantisi olacak. Haziran ayında yapılacak ihracatta yıllık bileşik getiri 23,04 olacak. 3 ayda bir ödenecek kupon getirileri için uygulanacak asgari getiri garantisi sayesinde vatandaşlarımızın gelir paylarındaki değişimlerden olumsuz etkilenmesi önlenmiş olacak.

Fiyat istikrarını desteklemek ve kredilerin üretken alanlara yönlendirilmesini sağlamak amacıyla tüketici kredilerine yönelik makro ihtiyati politikalarda da sıkılaşmaya gidilmiştir. Kredilerin üretim ve ihracatta kullanılmasında politikalarımızda herhangi bir değişiklik yoktur. Üretim, ihracat ve istihdam. Türkiye ekonomisinin temelidir ve bu değişmemiştir. Tüketici kredilerinde buna rağmen dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık anlayışıyla da hareket etmeye devam edeceğiz.

"SPK TARAFINDAN ŞİRKETLERİMİZE ÇEŞİTLİ KOLAYLIK VE İNDİRİMLER DE SAĞLANMIŞTIR"

50 bin liraya kadar olan tüketici kredilerinde vade sınırlamasında azaltmaya gitmedik. Önümüzdeki dönemde de mali disiplinden vazgeçmeden dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik farklı uygulamalarımızla da desteklerimizi sürdüreceğiz. Diğer kurumlarımızca makro ekonomik istikrarı kuvvetlendirmeye yönelik açıklanan bu kapsamdaki önemler Türkiye ekonomi modeli çerçevesinde uyguladığımız politikaları destekler niteliktedir. Örneğin; Borsa İstanbul bünyesinde kurulan Emtia Borsası'yla, emtia yatırımı yapmak için yurt dışına gitmek zorunda kalan yatırımcının işlemlerini yurt içinde yapabilmesi sağlanmış olacaktır.

Bu pazar sayesinde yurt içinde ihracı yapılmış altın sertifikaları alınabileceği gibi demir, çelik, gümüş, bakır gibi emtiaların ihracı halinde işlem görmesi için gerekli altyapı da oluşturulmuştur. Ayrıca yurt içinde gerçekleştirilen halka arzlarda yurt dışından fon teminine özendirmek ve şirketlerin yurt dışından sermaye piyasası aracı ilacı yoluyla fon temin etmelerini teşvik etmek amacıyla SPK tarafından şirketlerimize çeşitli kolaylık ve indirimler de sağlanmıştır.

"2021 YILINDA 154 MİLYAR LİRALIK VERGİ GELİRİNDEN VAZGEÇTİK"

Çarklar dönüyor. Vergi kanunlarında yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı teşvik edecek pek çok düzenlemeler yapılıyor. İhracat yapan şirketlerin Kurumlar Vergisi oranını indirdik. Asgari ücreti vergi dışı bıraktık. Yeni nesil teknolojinin gelişmesine katkı sağlamak için Türkiye'de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri kapsamında üretilen elektrikli motorlu araçların geliştirilmesi için alınan mühendislik hizmetlerine 2023 yıllığı sonuna kadar KDV istisnası getirdik. KDV'de isteğe bağlı tam tevkifat uygulamasını hayata geçirdik. Ticarette mal alım satım işlemlerinde, sahte belge nedeniyle KDV'den sorumlu tutulacağı kaygısı yaşayan tüm mükelleflerimize önemli bir kolaylık getirdik. Tarafların anlaşmasına bağlı olarak satıcıya ödenecek KDV'nin tamamının devlete ödenmesi durumunda bu alışverişteki belgelerden hiçbir şekilde sorumlu olunmamasını sağladık.

KDV oranlarında birçok indirim yaparak vatandaşlarımızın alım gücünü destekledik. Gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 1’e düşürdük. Temel temizlik ürünlerinde yeme içme hizmetlerinin tamamında süt tankı gibi bazı tarım araçlarında sağlık bakanlığı mevzuatı kapsamındaki tıbbi cihazlarda KDV oranını yüzde 18’den 8’e düşürdük. Arıza ve arazi teslimlerinde KDV oranını gene yüzde 18’den 8’e düşürdük. Küresel salgın süresince gelip politikalara yönelik proaktif adımlarımızla pandeminin salgının vatandaşlarımız ve reel sektörümüz üzerindeki olumsuz etkilerini kısa sürede azalttık. 2021 yılının da salgının etkilerini sınırlandırmak ve enflasyonla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla 154 milyar liralık vergi gelirinden vazgeçtik.

"239 MİLYAR LİRA VERGİ GELİRİNDEN VAZGEÇİYORUZ"

2022 yılında enflasyonla mücadele kapsamında 239 milyar lira vergi gelirinden vazgeçiyoruz. Buna rağmen güçlü kamu maliyesi düsturundan asla da taviz vermiyoruz. Ayrıca bazı stratejik ürünlere yönelik dış ticaret tedbirlerini de devreye aldık. Mesela hububat ekimini destekleyici tedbirleri 2022 yılında başında uygulamaya başladık. Bu ürünlere 3,2 milyar lira ilave destek sağladık. Çiftçimizin girdi maliyetlerini desteklemek için enerji tarifelerinde indirim yaptık. Finansmana ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla hazine faiz destekli kredinin üst limitini 2 katına çıkardık. Bozulan tedarik zincirlerinden vatandaşımızın olumsuz etkilenmemesi için TMO aracılığıyla vatandaşlarımıza uygun fiyatlardan hububat ürünlerinin sunulmasına yönelik mekanizmaları da uyguluyoruz.”