BAHÇELİ'NİN 11 FAVORİ GAZETECİSİ KİM? MHP İKTİDARA GELİRSE 'YANDAŞ BASIN' KİMLERDEN OLUŞACAK?
Devlet Bahçeli'nin basın toplantısı görenleri şaşkına çevirdi. Masa dizilişinden oturma düzenine kadar herşey ilginçti...
Bahçeli'nin top onbiri
Hocam Devlet Bahçeli'nin nazik davetine icabet edip dünkü basın toplantısında 7 numaralı masaya konuşlandım. Masalardaki dağılıma baktığınızda ince bir işçilik yapıldığı hemen fark ediliyor.
Olabilir; MHP yönetimi "yandaşlık" hiyerarşisine göre protokol listesi oluşturabilir. Mesela, beni en arka masaya atabilir. Hiç itirazım olmaz. Hocamdır, yine de saygıda kusur etmem. Siyasi politikalarına eleştiri hakkım ise mahfuzdur.
Sağolsun, kendisi de en ağır eleştirilerime rağmen, karşılaştığımızda nezaketinden asla sapmamış ve yakın ilgi göstermiştir. Dün olduğu gibi...
Fakat salondaki şu manzara, hiç şık değildi. Ortasına Devlet Bey'in oturduğu, mahkeme salonlarındaki hakim kürsülerini andıran ve yüksekçe yere kurulmuş, numarasız, uzun protokol masasındaki dağılımdan söz ediyorum.
Hani liderlerin kurmay heyetlerini yanına alıp da basın mensuplarının karşısına çıktığı fotoğraf karesindeki gibi.
Sağında 6, solunda 5 gazeteci vardı. Sırasıyla önce sağ cenah: Fikret Bila (Milliyet), Metin Özkan (Tercüman), Orhan Karataş (Ortadoğu), Murat Çelik (Star TV), Sedat Bozkurt (Fox TV), Bilal Çetin (Vatan) Sol cenah: Erhan Karadağ (CNN Türk), Enis Berberoğlu (Hürriyet), Yavuz Donat (Sabah), Muharrem Sarıkaya (Habertürk), Metin Kayhan (Başkent TV)
Geçen yıl aynı masada bulunan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, cezaevinde olduğu için bu yıl yoktu. Yavuz Donat, bir sıra geri atılmıştı. Hem sağ hem solda seri başı isimler Doğan Grubu'ndan seçilmişti. Ortadoğu, Tercüman ve Mehmet Haberal'in televizyonu unutulmamıştı. Polis Akademisi'ndeki Kürt açılımı toplantısına katıldıkları için "12 Kötü Adam" ilan edilen gazetecilerden biri de af kapsamında masaya eklenmişti.
25 yıldır Ankara'da gazetecilik yapıyorum, böyle bir basın toplantısı düzenine başka bir yerde rastlamadım.
Bunları yazınca hemen aklınıza başbakanın uçağı gelebilir. Karıştırmayın; akreditasyon ayrı, konukları sınıflandırmak ayrıdır. Nitekim, dünkü toplantıya Zaman ve Türkiye temsilcileri davet edilmemişti.
O masadaki gazeteci arkadaşlarımızın çoğu bu görüntüden rahatsızdı, biliyorum ki, nezaketlerinden oturdular. Hatta Bilal Çetin, toplantı sonrası takıldı: "Şamil bak, MHP iktidara gelirse yandaş basın böyle olacak."
Ben de başlığı o an buldum: "MHP'nin top onbiri..."
Sohbeti kenarda izleyen toplantının organizatörü MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay başka bir espriyle girdi araya: "Ne yapalım Şamilciğim uçakta yer veremeyince masada yer veriyoruz."
Oysa, o masadakilerin neredeyse yarısı başbakanın uçağına binmişti. Onu hatırlattım. Tunca Bey'den cevap gelmeyince Çetin devreye girdi: "Hocamın o kadar torpili olsun..."
Peki, olsun. O zaman; Devlet Bahçeli'nin masası, Deniz Baykal'ın helikopteri, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un karargahındaki tercihli listeye girip başbakanın uçağına laf etmeyin, ederseniz komik olursunuz.
Gelin, kaynağı hangi kurum veya şahıs olursa olsun her türlü akreditasyona ve tercihli listeye ortak tavır koyalım.
Şamil Tayyar/STAR