29 Ağu 2012 16:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:04

BAĞIMSIZ ALMAN SİNEMASI ALTIN KOZA'DA

Alman sinemasının başarılı isimlerinden Aysun Bademsoy – Christian Petzold çifti Altın Koza Film Festivali'ne konuk olacak.

Günümüz Alman sinemasının önde gelen yönetmen çifti Aysun Bademsoy ve Christian Petzold’un “Bir Arada ve Bağımsız” başlığı altındaki toplu gösterileri ilk kez Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 17 – 23 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 19. Altın Koza Film Festivali’nde gerçekleştirilecek. Goethe Enstitüsü’nün işbirliğiyle gerçekleştirilecek program kapsamında Aysun Bademsoy’un, filmlerini sunmak için Adana’ya gelecek.

Doksanlı yılların ortasından bu yana istikrarlı biçimde, bir arada ve bağımsız olarak film üreten Bademsoy – Petzold çifti artık kariyerlerinde olgunluğa erişti. Birleşme sonrası Almanya’yı en iyi anlatan yönetmen olarak tanımlanan ve Berlin Okulu’nun en önemli temsilcilerinden biri olarak görülen Christian Petzold, daha önce iki kez yarıştığı Berlin Film Festivali’nde bu yıl “Barbara” adlı filmiyle En İyi Yönetmen Gümüş Ayı ödülü kazandı. Türk – Alman toplumunun iki kimlikli / iki kültürlü yaşama deneyimine ayna tutan belgeselleriyle tanınan Aysun Bademsoy bu yıl yaptığı “Ehre / Namus” ile filme adını veren kavramın kültürel yansımalarını, benzerliklerini ve barındırdığı çelişkileri irdeleyerek dikkat çekti.

Altın Koza programında “Barbara” ve “Namus”un yanı sıra yönetmenlerin kariyerlerine damgasını vuran filmleri yer alıyor. Petzold’un filmografisinden “Die Innere Sicherheit / İçinde Bulunduğum Durum”, “Gespenster / Hayaletler”, “Yella” ve “Jerichow”; Aysun Bademsoy’un filmografisinden “Die Hochzeitsfabrik / Düğün Fabrikası”, “Am Rand des Stadte / Kentin Sınırlarında” ve “Ich Gehe Jetz Rein / Yaşam Sırası Bende” gösterime sunulacak.

Bademsoy yönetmen olarak imza attığı belgesellerde Almancıları ve hayallerini, Petzold ise Almanları ve hayaletleri anlatır. Her ikisi de filmleriyle bugünkü Almanya gerçeğini temsil eden mozaiğin parçalarını döşer. Bademsoy aileler ve arkadaş gruplarına, mikro ölçekte toplumlara kamerasını yöneltir, onların sözcüsü olurken Petzold, kuşku ve güvensizlik içinde hayattaki yerlerini ve yuvalarını arayan bireylere odaklanır. Ünlü sinemacı Harun Farocki’nin bazen yapımcı bazen senarist olarak parmağı bulunan, düşünsel ve teknik bir ortaklığın ürünüdür filmleri.