23 Kas 2022 09:54 Son Güncelleme: 23 Kas 2022 10:03

Bagaj takip cihazları havada kriz yarattı!

Havayolu şirketleri AIrTag ve Tale gibi cihazlara yasak koymaya başladı.

Yapılan araştırmalar bavulların içine konulan bagaj takip cihazlarının tehlikeli olduğu iddialarını yoğunlaştırdı. Çeşitli şirketlerin yaptığı takip cihazları aslında lityum pille çalışıyor. Bavul içine konan parçanın bir açma kapama düğmesi yok. Uçakların kargolarında küçük-büyük lityum pillerin zaman zaman yangın çıkardığı biliniyor. Bu nedenle ilk adımı atan Lufthansa oldu. Şimdi yine aynı zincirdeki Yeni Zelanda Havayolları da bu cihazların bavullara konulmasını istemiyor.

Hürriyet gazetesi yazarı Uğur Cebeci bugünkü köşesine havadaki “pilli bavul” krizini taşıdı.

Uğur Cebeci’nin yazısı şöyle:

Dünyanın her yanında havalimanlarındaki personel konusunda ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Özellikle pandemi döneminde işten ayrılıp, sonra geri dönmeye çalışanlar yüzünden havalimanlarının hızlı işleyişleri yavaşlamaya başladı. Bagaj kayıpları ise eski yıllardaki kadar çok olmasa da yine de ciddi rakamlarla önümüze geliyor. Birçok yolcu bavulunu uçuş için teslim ederken inişten sonra onu alıp alamayacağı konusunda endişe ediyor. Hatta geçtiğimiz ay, alınan bütün tedbirlere rağmen dünya çapında 250 binden fazla kayıp bagaj rapor edildi. İşte tam da bu nedenle bavullar içine konan küçük, hatta madeni bir para büyüklüğündeki takip cihazlarına ilgi arttı. Aslında bu cihazlar, üzerinde kendi büyüklüğüne yakın bir ebatta lityum pil bulunan sistemler.

* Açma kapama düğmeleri yok.

* Konulduğu andan itibaren bir yayın yapıyorlar.

* Pille cihaz arasındaki basit bir film çekilip alındığında artık lityum pil devreye giriyor.

* Bavuldan yayınlanan sinyal bütün uçuş boyunca sürüyor. Pillerin ömrünün uzun olması, uzun uçuşlar boyunca sinyalin devamını sağlıyor.

ÇOK YANGIN ÇIKTI
Uçakların kargo bölümlerinde lityum pil nakillerinde ciddi sorunlar oldu. Yangınlar çıktı. Bu yüzden düşen ya da kaybolduğu bilinen uçaklarla ilgili çok sayıda araştırma var. Bavullara konan takip cihazlarının pilleri çok küçük ama yine de uzmanlar tehlikeli olabileceği kanısına vardılar. Ve ‘bagaj takip cihazları gerçekten uçuş güvenliğini tehlikeye sokuyor mu?’ sorusu gündemde. Lufthansa’nın Apple’ın AirTag adlı takip cihazlarını kullanma yasağıyla ilgili bagaj takip sisteminde başlayan tartışma da büyüyor. Yine Lufthansa gibi Star Alliance üyesi Yeni Zelenda Hava Yolları da harekete geçince dikkatler bu işte yoğunlaştı.

Bayrak taşıyıcı şirket lityum pille çalışan cihazları sınıflandırdı ve bunları bagajlara koymamaları konusunda uyarı yayınladı. Yine de dünyada yolcuların bu tür cihazlara olan ilgileri artıyor. AirTag, Tile Pro Bluetooth Tracker ve LandAirSea GPS Tracker gibi bagaj takip cihazlarının satış grafiklerine bakıldığında bu daha iyi anlaşılıyor. Elbette bu cihazlar sadece bavul için kullanılmıyor. Yaygın kullanım imkânları var, hırsızlıklarda da önemli rol oynuyorlar. Ama havayolları lityum pil gibi, dünyanın çehresinde önemli bir rol alan bu malzemeyi duyduklarında çok rahatsız oluyorlar.

ORTAK GÖRÜŞ YASAKLANMALI
Ortak görüş şöyle: “AirTag ve Tile gibi ürünler, kapatılamayan taşınabilir elektronik cihazlar olduğundan, tehlikeli madde düzenlemeleri şu anda bunların check-in bagajında taşınmasını yasaklamalıdır.” Ancak yine de böyle önemli bir buluşu yasaklama zorunda kalan hava yolları eğer bu sistemlerin bir kapatılma imkânı varsa o zaman sistem içine alınabileceği görüşündeler. Bagaj takip cihazları ile ilgili geniş çaplı yasaklamaların gelmesi için çok önemli bir olay rapor edilmiş değil. Yasaklama isteğinin temel nedeni lityum pillerinin kargo bölümlerinde çıkardığı yangınlar. Ama bu yangınların büyük kısmı yükleme hatalarından kaynaklandı. Öte yandan THY henüz bu istemlerle ilgili bir karar vermiş değil. Şirketin bagaj içine konulan bir katları var. Çok kusursuz çalıştığı söylenemese de yine de ciddi yararları olabiliyor.

DO&CO LİDERLER LİGİNE YÜKSELDİ
Dünyanın dört bir yanında taze yemekle ikram hizmeti veren Viyana merkezli DO&CO yine yıllardır dünyanın en iyi havayolu şirketi seçilen Katar Hava Yolları’nın ana üssünde ortak olarak hizmet vermeye başladı. Hava yolu şirketleri arasında CEO’sunun titizliği ve seçiciliği ile bilinen Katar Hava Yolları’nın lideri Akbar Al-Baker’in tercihi DO&CO’yu büyük rekabette en öne geçirdi. Orijinal adıyla Qatar Airways, 2022 yılında Skytrax tarafından yedinci kez ‘Dünyanın En iyi Havayolu Firması’ seçilen dünyadaki ilk ve tek havayolu şirketi oldu. DO&CO gibi yalnızca en iyi kaliteye ve azami müşteri memnuniyetine odaklanan hava yolu için şirketten bir ekip Doha’da, yeni kalite standartlarınıuygulamak amacıyla ortak bir çalışma yapıyor. 1 Kasım tarihinden itibaren DO&CO menüleri Doha’dan yapılan uçuşlarda yer almaya başladı. Yani sonuçta Katar Hava Yolları da ikramda THY gibi bir yapı içine girdi. Attila Doğudan’ın sahibi olduğu şirket geçtiğimiz yıl 286 milyon Euro olan performansını 2022-2023 mali yılının ilk yarısında 667.16 milyon Euro’ya çıkardı.

ORTAKLIKLARININ BAZILARI
* Şirketin Uluslararası Organizasyon İkram Hizmetleri bölümünün müşteri portföyü üst düzey ve sadık olduğu kadar aynı zamanda çeşitlendi. Çoğu ortaklık birkaç yıl hatta bazen onlarca yıl gibi uzun dönemler devam ediyor. DO&CO ‘nun sadakat yapısı, şirketlerdeki ortaklıklarını değişik yelpazelerde sürekli kılıyor.

* Formula 1 ile 30 yılı aşkın süredir devam eden işbirliği daha da güçlendirilerek uzatıldı. Formula 1’e olan ilgi ve talep son yıllarda ve özellikle 2022’de yeni yönetim sayesinde belirgin şekilde arttı. DO & CO, bu ortaklık sayesinde dünyanın hemen her ülkesinde, VIP misafirlerin ağırlanmasından sorumlu oldu. Montreal, Zandvoort ve Monza’nın ardından yılın ikinci yarısında A.B.D., Meksika, ilk kez Brezilya ve Abu Dhabi’de gerçekleşen Grand Prix ile DO&CO sezon finalini de tamamladı.

* DO&CO ilk kez büyük bir FIFA etkinliğinde de işbirliği yapacak. FIFA Dünya Kupası, 2022 yılında dünyanın en büyük spor etkinliklerinden biri olup, bu ayın yarısıdahil Katar’da 29 gün boyunca 8 farklı stadyumda gerçekleştirilecek. Şirket, 64 maçın tamamında CIP ve VIP konuklara her gün bin kişiye çok özel ikram yapacak.

* Amerika NFL müsabakasının ilk kez Münih’teki Allianz Arena’da yapılan organizasyonunda da DO&CO görev aldı. Tampa Bay Buccaneers - Seattle Seahawks maçı, DO&CO’nun bu popüler sporda bir ortakolarak tanınmasını sağladı. 6 bin 800’ü VIP konuk olmak üzere 70 binden fazla seyirci, stadyumda yedi saatten fazla bir süre boyunca DO&CO lezzetlerinin tadını çıkardı. Ayrıca 11 Kasım’daki bu organizasyonda stadyum dışındaki büyük kalabalığa hizmet verebilmek için stadyum önüne 18 adet yemek standı kuruldu.

* Covid sonrası Amerika pazarındaki büyüme planlarını yürürlüğe koyan şirket Miami’de 6. lokasyonu açacak. 2023 itibariyle Miami F1 Paddock Club işletmesini de yapacak.

* Türk Hava Yolları, British Airways, Delta Hava Yolları gibi dünyanın önde gelen havayolu şirketlerine her gün on binlerce tepsi yemek yüklüyor. Birçok noktada VIP özel salonlarını işletiyor.”