02 Kas 2008 17:04 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:23

"BABAM BEN KOMÜNİSTE KIZ VERMEM DEDİ!..." 40 YILLIK HAYAT ARKADAŞI ERTUĞRUL ÖZKÖK'Ü ANLATTI!...

Türk medyasının amiral gemisi Hürriyet'in kaptan köşkünde oturan Ertuğrul Özkök bir fenomen. Gelin Özkök'ü 38 yıllık hayat arkadaşı Tansu Özkök'ten dinleyin.

Daha önce resmini bile görmemiştim. Hakkında hiçbir şey bilmiyordum Tansu Özkök´ün.. Ne nasıl gözüktüğünü, ne nasıl bir insan olduğunu. Sadece onu merak ediyordum. Hiçbir hazırlık yapmadım bu sefer. Onunla ilgili hiçbir bilgim, hiçbir kararım, hiçbir önyargım olmasın istiyordum. Bir boşlukta karşılaşalım ve o karşılaşmada ben onu sesinden, duruşundan, konuşmasından, anlatımından tanıyayım. Gerçekten karşımdaki kadını tanımaya gidiyordum çünkü. Neyi anlatmayı tercih edeceği bile benim için önemliydi. Nereden başlarsa, konuşma oradan akacaktı... Öyle de oldu...
Ben otomobili park ederken evin kapısını açtı, park etmemi, arabadan çıkıp ona doğru yürümemi gülümseyerek izledi. "Merhaba" dediğimde röportaj başlamıştı. Anlatmaya başladı, "Sizi aramayı düşündüm, bugün bizim evlilik yıldönümümüz. 38 yıl bitti, 2 yıl da flört 40 yıl oldu ama sonra röportajı ertelemek istemedim, vazgeçtim sizi aramaktan" dedi. "Keşke arasaydınız" dedim. "Zaten Ertuğrul Ankara'da bugün. Harika bir çiçek ve bir mektup göndermiş" dedi.
Alt kattaki salona yürüyorduk bu sırada. Gözüm hemen siyah-beyaz resimlere takıldı. Resimlere baktığımı görünce "İsmet İnönü nişan yüzüklerimizi takmıştı" diye ekledi.
Büyük bir doğallık ve içtenlikle anlatıyor, çok dostça gülümsüyordu.
Röportajı bitirip ayrılırken, eşinin ona yazdığı mektubu uzattı okumam için. Tansu Hanım'ın o kadar özel bir şeyi paylaşma zarafetine zarar vermemek için göz ucuyla okudum.


"Tansum" diye başladığını, "Seni seviyorum" diye bittiğini hiç unutmayacağım ama...


38 yıldır evlisiniz Ertuğrul Özkök'le... Hikayenin en başını merak ediyorum, nasıl tanıştınız?

15 yaşındaydım tanıştığımızda, ortaokulu bitirdiğim seneydi. O da 21 yaşındaydı. Babam Hüdai Oral, milletvekili olunca Ankara'ya yerleştik. Koyu sosyal demokrat bir aileydik biz. Aslında Denizlili'yiz. Yan apartmana taşınmıştı... Basın Yayın'da okuyordu o sırada. Çok yakışıklıydı. Üç arkadaştılar, bekâr eviydi. Bakışıyorduk mahallede geçip giderken. Bana bayağı bayağı bakıyordu. Hatta sonra bana "Sen hiç 15 yaşında gibi gözükmüyordun, çok daha büyük gözüküyordun" dedi. Bir gün bakkalın önündeydi o arkadaşlarıyla, ben de oradan geçerken el salladım. Ben başlattım yani. O da bana el salladı, çok şaşırdı ama. Tanıştıktan sonra çok girip çıkardım o eve. Hatta mahallede taksi şoförleri vardı, beni anneme şikayet etmişlerdi "Bekâr oğlanların evine giriyor" diye.


Babanız ilk Enerji Bakanı'ydı yanılmıyorsam. "İsmet İnönü'nün çok değer verdiği bir gençti" diye yazılar okuduğumu hatırlıyorum vefatında...

Üç sene önce kaybettik babamı. İsmet İnönü'nün başbakanlığında ilk Enerji Bakanı'ydı. Aslında avukat. İsmet İnönü ile özel bir yakınlığı vardı. İsmet Paşa'nın elinde ve evinde büyüdük sayılır. Ertuğrul'la nişan yüzüklerimizi o takmıştı. Sanmıyorum İnönü'nün başka kimseyle böyle yakınlığı olduğunu, nişanında nikâhında şahitlik yaptığını. Denizli'de toprakları vardı babamın ailesinin. Pamuk ekilirdi. Dedem çok katı bir insandı. İstiklal Mahkemeleri'nde hakimdi. Batılı bir aileydiler. Babam akordeon çalardı, halam piyano, amcam keman... Sorbonne mezunu zaten. Babaannem çok şıktı, ilk kadın öğretmenlerden. Anneannemse yumuşacık bir insandı, tam anneanneydi. Daha Anadolu insanıdır anne tarafım.



Annenizle ilişkileriniz nasıldır?

Çok iyi. Denizli'de yaşıyor hâlâ. Erkek kardeşim Teoman da orada. Her gün konuşuruz. Babamın o ağır katı siyaset hayatına rağmen dimdik durabilmiş bir kadındır. Katı siyaset yapılan bir dönemdi o dönem, annem çok şeye katlandı, çok güçlüdür. Ben öyle değilim. Ben katıydım sanırım zayıf olduğum için. Ona çok benzemek isterdim. Bir çocuğunu da kaybetti üstelik. Ağabeyim de vardı benim 15 yaşında, boğuldu. Ben 13'tüm o sırada. İnsan bu yaşa gelince anca çözüyor bunları. Belki ben de evdeki o baskıdan kaçmak istedim. Ben 17, Ertuğrul 23'tü evlendiğimizde.


Bu acı tüm hayatınızı değiştirdi sanırım...

Tabi