Aysel Tuğluk'tan Yalçın Akdoğan'a sert yanıt:Aynı tabaktan mı yedik?
Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk'un taş atarken çekilen fotoğrafı için 'Bu büyük nankörlük' diyen Başbakan Yardımcısı Akdoğan'a Tuğluk'tan yanıt geldi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP Milletvekili Aysel
Tuğluk'un askere taş atmasını eleştirmişti. Akdoğan, Tuğluk'un
askere taş atmasını 'nankörlük' olarak niteleyerek, bu tavrın çözüm
sürecine uymadığını söylemişti.
Aysel Tuğluk'tan Yalçın Akdoğan'ın bu sözlerine zehir zemberek bir
yanıt geldi. Yalçın Akdoğan'ın 'nankör' sözlerini yadırgadığını
belirten Aysel Tuğluk, "Aynı tabaktan yemek mi yedik? Aynı parti de
yol arkadaşlığı mı yaptık? Öyleyse niye nankör?" diye sordu.
Yalçın Akdoğan'a Twitter'dan yanıt veren Aysel Tuğluk, şunları
yazdı:
HAKARET YOKSA ELEŞTİRİ KIYMETLİ
Sayın Yalçın Akdoğan hem Cumhuriyet gazetesindeki mülakatında, hem
de gazetecilerle toplantısında 'taş atma' meselesini gündeme
getirerek kimi eleştirilerde bulunmuştur. Eleştiri hakaret
içermediği ölçüde makbul ve kıymet kazanır.
YADIRGADIM, ANLAM İFADE ETMİYOR
Demokrasinin ve hoşgörünün gelişmesi için yapıcı, anlamlı ve evet
sert eleştiriler kadar, samimi ve tutarlı özeleştirilere de ihtiyaç
vardır. Bu bağlamda Sayın Akdoğan’ın 'nankör' eleştirisini
yadırgadığımı ve siyaseten ayrı kulvarlarda olduğumuz için pek te
anlam ifade etmediğini belirtmeliyim. Aynı tabaktan yemek mi yedik?
Aynı parti de yol arkadaşlığı mı yaptık? Öyleyse niye nankör?
SAYIN ÖCALAN'IN ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMEDİ
Söz konusu 'gereksiz eleştiri' eğer çözüm süreci dolayısıyla
yapılıyorsa, Sayın Akdoğan’a hatırlatmak isterim; AKP hükümeti
halen bir adım atmış değil! Müzakere süreci halen başlamış değil.
Sayın Öcalan’ın koşulları halen değiştirilmiş değil, hasta
tutuklular serbest bırakılmış değil. TMK gibi bir ucube yasa ise,
halen yürürlüktedir ve Kürtler dahil tüm muhalefet için tehdittir
ve en önemlisi de, Türkiye devleti halen Rojava’yı tanımış ve
özgürlük kantonlarını kabul etmiş değil.
Daha iki gün önce Sayın Öcalan Türkiye'nin Rojava siyasetinin
'Kürt'e karşı savaş siyaseti' olduğunu belirtti. Rojava'yı ve onun
özerkliğini tanımayan bir siyasi yaklaşımın çözüm sürecinden
bahsetmesi tam bir paradokstur.
Halka saldırılar, barajlar, kalekollar, Rojava’ya karşı IŞİD
destekçiliği ile hem çözüm süreci hem de ateşkes ortamı Sayın
Akdoğan’ın mensubu olduğu hükümet tarafından fazlasıyla istismar
edilmektedir.
KİM NANKÖR?
Bu durumda sormak hakkımız olmalı aynı dil ile; kim nankör? Kim
siyaset üretmiyor? çözüm süreci 'sus, konuşma, eylem yapma,
mücadele etme' süreci değildir. Bizler de böyle anlamıyoruz zaten
AKP adım atmadığı müddetçe, müzakere aşamasına geçmediği ve
Rojava’ya dönük politikasını değiştirmediği müddetçe Sayın Akdoğan
bilsin ki, siyaseti bildiğimiz gibi üretmeye (eylem) ve evet
'nankör'lük yapmaya (direniş) devam edeceğiz! Saygılarımla...