07 Nis 2016 11:38
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:26
Ayşe Arman'ın bu yazısı Hürriyet'i karıştırdı! "Kılıçdaroğlu yüzde 100 haklı"
Hürriyet gazetesi, kadın bakan için "önüne yatmak" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu'na destek veren Ayşe Arman'ın yazısına erişimi engelledi.
Hürriyet yazarı Ayşe Arman, Karaman'daki tecavüz skandalı üzerinden
tartışma konusu olan Ensar Vakfı'nı savunan Aile Bakanı Sema
Ramazanoğlu için "Birilerinin önüne yatmış vaziyette" diyen CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu savundu. "Muammer Güler, Reza
Zarrab’ın önüne yattığı zaman kimse sesini çıkardı mı?" diye soran
Arman, "Neymiş, kadın haklarıymış, ahlaksızlıkta dibe vurulmuş;
hadi ya..." dedi. "Ben de bir kadınım" diyen Arman, "Burada, kadına
bir aşağılama olsaydı, Allah belamı versin, AKP yanlısı olmamama
rağmen ben de o isim önüne yatardım" ifadesini kullandı.
"Kılıçdaroğlu’nu pek çok konuda eleştirebilirsiniz ama kadına karşı
cinsiyetçi bir yaklaşımda bulunan biri değil" diyen Arman, "Bugüne
kadar hiç böyle bir tutumu görülmemiş. O yüzden sonuçta bu
meselede, Ensar Vakfı’nı temize çıkarmaya çalışanlara karşı
Kılıçdaroğlu’nun yanındayım. Yüzde 100 onu haklı buluyorum"
dedi.
AYŞE ARMAN "ERROR" VERDİ
Ancak yazısı Hürriyet'in internet sitesinde önce birinci sayfadan kullanılan Ayşe Arman deyim yerindeyse bir anda uçtu. Ayşe Arman ile birlikte Hürriyet'in bütün yazarlarına erişim "server hatası" gerekçesi ile sağlanamıyor. Bir hacker saldırısı mı, teknik bir arıza mı yoksa Hürriyet'in yazının doğuracağı tepkiler yüzünden kendisinin mi sistemi kapattığı bilinmiyor.
SOSYAL MEDYA KARIŞTI
Ayşe Arman'ın yazısı sonrası sosyal medya da karıştı.Kullanıcılar adeta ikiye bölündü. Atılan çok sayıda tweetle Ayşe Arman etiketi Twitter'da 4.sıraya yerleşti.
İşte Ayşe Arman'ın Hürriyet'te "Kılıçdaroğlu yüzde 100 haklı" başlığıyla yayımlanan yazısı :
Ben mi yanlış biliyorum?...
Türkçede “birilerinin önüne yatmak” diye bir deyim var.
Var yani böyle bir laf.
Kullanılıyor.
Çirkin mirkin, siyasetçiler de kullanıyor.
Mesele de bu zaten.
O zaman kullanmasınlar!
Muammer Güler, Reza Zarrab’ın önüne yattığı zaman kimse sesini çıkardı mı?
“Bu ne ayıp laf Muammer Bey!” dedi mi?
“Bu çok kötü anlamlı, çok çirkin bir laf, siz nasıl böyle bir laf kullanırsınız” diyen bir tek Allah’ın kulu çıktı mı?
Çıkmadı!
Kadın haklarıymış!
Ama şimdi Kemal Kılıçdaroğlu, “Aile Bakanı, Ensar Vakfı’nın önüne yatıyor” deyince kıyamet koptu.
Neymiş, kadın haklarıymış!
Ahlaksızlıkta dibe vurulmuş!
Ahlaksızlık sınırını aşarak, siyasi tarihe utanç örneği olarak geçmiş!
Hadi ya...
Olayın aslı başka.
Ensar Vakfı’nda onlarca çocuk, Ensar Vakfı’na bağlı bir evde cinsel istismara uğruyor...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, olay çirkindir, vahimdir, yapan cezalandırılmalıdır dedikten hemen sonra ama “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” gibi bir cümle kullanıyor.
Bu cümleyi kurmasının sebebi nedir?
Çünkü Ensar Vakfı, AKP yanlısı bir kurum.
Allah muhafaza, AKP ile ilişkisi olmayan bir kurum olsaydı, şimdiye kadar parçası kalmamıştı...
Lütfen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve kanser hastası Türkan Saylan’a yaptıklarını bir hatırlayıverin...
Bu ne biliyor musunuz?
Türkiye’yi bir kere daha bölmek!
Bu olayda Ensar Vakfı’nın suçunun ya da sorumluluğunun olmaması mümkün mü?
Bu hocayı işe alan sen değil misin?
Alırken soruşturdun mu?
O evler kimin izniyle, nasıl kuruldu?
Üstlenen yok...
Bu ne rezilliktir!
Bu ne iğrençliktir!
O kadar çocuğun hayatı kayıyor...
Senin hiç mi sorumluluğun yok...
Olur mu böyle şey!
Kılıçdaroğlu bu meseleyi gündeme getirince...
Ortalığı velveleye veriyorlar ki, sanki cinsiyetçi bir yaklaşımla bakana saldırdı gibi gösteriyorlar ki...
Aradan Ensar Vakfı sıyrılsın gitsin!
Cinsiyetçi bir yaklaşımı yok
Hayır kardeşim!
Ben de bir kadınım...
Burada, kadına bir aşağılama olsaydı, Allah belamı versin, AKP yanlısı olmamama rağmen ben de o isim önüne yatardım...
Ona yapılan aşağılamayı engellemeye çalışırdım...
Önünde siper olurdum...
Ama kazın ayağı öyle değil!
Ayrıca Kılıçdaroğlu’nu pek çok konuda eleştirebilirsiniz ama kadına karşı cinsiyetçi bir yaklaşımda bulunan biri değil.
Bugüne kadar hiç böyle bir tutumu görülmemiş.
O yüzden sonuçta bu meselede, Ensar Vakfı’nı temize çıkarmaya çalışanlara karşı Kılıçdaroğlu’nun yanındayım...
Yüzde 100 onu haklı buluyorum.
Gerçek kadın düşmanlığı bu
Kadın hakları konusunda bu kadar yaygara yapılıyor ya...
Üç gün önce Türkiye’de çoğu insanın gözünden kaçmayan bir şey oldu.
Gördük, okuduk yani...
Trabzon Of’ta müftülük görevlisi Ayşe Yılmaz, din adamlarına “afet ve acil durumlar”la ilgili eğitim verirken, AKP’li Of Belediye Başkan Vekili Halil Alireisoğlu yerinden kalkıyor ve Ayşe Yılmaz’a, “Erkekler kadından vaaz mı alırmış. Bizim kadınlardan alacağımız eğitime ihtiyacımız yok!” diyor.
Yetmiyor.
Kadıncağız konuşamasın diye ses sistemini kapattırıyor. Sonra soruyorlar ‘böyle mi oldu’ diye, “Evet, kendisini konuşturmadım!” diyor.
Siz herhangi bir AKP yanlısı medyada, gazetede, “Bu ne rezalet!” diye bir şey okudunuz mu, gördünüz mü?
Siz, kadın hakları savunucularına bakın...
Gerçek bir kadına hakaret vakası karşısında tısssssss...
Çünkü adam AKP’li...
Üfürükten şeyler için kaplan kesil!!!!
“Yuh!” demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden!
Geçiniz, geçiniz, geçiniz...
AYŞE ARMAN "ERROR" VERDİ
Ancak yazısı Hürriyet'in internet sitesinde önce birinci sayfadan kullanılan Ayşe Arman deyim yerindeyse bir anda uçtu. Ayşe Arman ile birlikte Hürriyet'in bütün yazarlarına erişim "server hatası" gerekçesi ile sağlanamıyor. Bir hacker saldırısı mı, teknik bir arıza mı yoksa Hürriyet'in yazının doğuracağı tepkiler yüzünden kendisinin mi sistemi kapattığı bilinmiyor.
SOSYAL MEDYA KARIŞTI
Ayşe Arman'ın yazısı sonrası sosyal medya da karıştı.Kullanıcılar adeta ikiye bölündü. Atılan çok sayıda tweetle Ayşe Arman etiketi Twitter'da 4.sıraya yerleşti.
İşte Ayşe Arman'ın Hürriyet'te "Kılıçdaroğlu yüzde 100 haklı" başlığıyla yayımlanan yazısı :
Ben mi yanlış biliyorum?...
Türkçede “birilerinin önüne yatmak” diye bir deyim var.
Var yani böyle bir laf.
Kullanılıyor.
Çirkin mirkin, siyasetçiler de kullanıyor.
Mesele de bu zaten.
O zaman kullanmasınlar!
Muammer Güler, Reza Zarrab’ın önüne yattığı zaman kimse sesini çıkardı mı?
“Bu ne ayıp laf Muammer Bey!” dedi mi?
“Bu çok kötü anlamlı, çok çirkin bir laf, siz nasıl böyle bir laf kullanırsınız” diyen bir tek Allah’ın kulu çıktı mı?
Çıkmadı!
Kadın haklarıymış!
Ama şimdi Kemal Kılıçdaroğlu, “Aile Bakanı, Ensar Vakfı’nın önüne yatıyor” deyince kıyamet koptu.
Neymiş, kadın haklarıymış!
Ahlaksızlıkta dibe vurulmuş!
Ahlaksızlık sınırını aşarak, siyasi tarihe utanç örneği olarak geçmiş!
Hadi ya...
Olayın aslı başka.
Ensar Vakfı’nda onlarca çocuk, Ensar Vakfı’na bağlı bir evde cinsel istismara uğruyor...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, olay çirkindir, vahimdir, yapan cezalandırılmalıdır dedikten hemen sonra ama “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” gibi bir cümle kullanıyor.
Bu cümleyi kurmasının sebebi nedir?
Çünkü Ensar Vakfı, AKP yanlısı bir kurum.
Allah muhafaza, AKP ile ilişkisi olmayan bir kurum olsaydı, şimdiye kadar parçası kalmamıştı...
Lütfen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve kanser hastası Türkan Saylan’a yaptıklarını bir hatırlayıverin...
Bu ne biliyor musunuz?
Türkiye’yi bir kere daha bölmek!
Bu olayda Ensar Vakfı’nın suçunun ya da sorumluluğunun olmaması mümkün mü?
Bu hocayı işe alan sen değil misin?
Alırken soruşturdun mu?
O evler kimin izniyle, nasıl kuruldu?
Üstlenen yok...
Bu ne rezilliktir!
Bu ne iğrençliktir!
O kadar çocuğun hayatı kayıyor...
Senin hiç mi sorumluluğun yok...
Olur mu böyle şey!
Kılıçdaroğlu bu meseleyi gündeme getirince...
Ortalığı velveleye veriyorlar ki, sanki cinsiyetçi bir yaklaşımla bakana saldırdı gibi gösteriyorlar ki...
Aradan Ensar Vakfı sıyrılsın gitsin!
Cinsiyetçi bir yaklaşımı yok
Hayır kardeşim!
Ben de bir kadınım...
Burada, kadına bir aşağılama olsaydı, Allah belamı versin, AKP yanlısı olmamama rağmen ben de o isim önüne yatardım...
Ona yapılan aşağılamayı engellemeye çalışırdım...
Önünde siper olurdum...
Ama kazın ayağı öyle değil!
Ayrıca Kılıçdaroğlu’nu pek çok konuda eleştirebilirsiniz ama kadına karşı cinsiyetçi bir yaklaşımda bulunan biri değil.
Bugüne kadar hiç böyle bir tutumu görülmemiş.
O yüzden sonuçta bu meselede, Ensar Vakfı’nı temize çıkarmaya çalışanlara karşı Kılıçdaroğlu’nun yanındayım...
Yüzde 100 onu haklı buluyorum.
Gerçek kadın düşmanlığı bu
Kadın hakları konusunda bu kadar yaygara yapılıyor ya...
Üç gün önce Türkiye’de çoğu insanın gözünden kaçmayan bir şey oldu.
Gördük, okuduk yani...
Trabzon Of’ta müftülük görevlisi Ayşe Yılmaz, din adamlarına “afet ve acil durumlar”la ilgili eğitim verirken, AKP’li Of Belediye Başkan Vekili Halil Alireisoğlu yerinden kalkıyor ve Ayşe Yılmaz’a, “Erkekler kadından vaaz mı alırmış. Bizim kadınlardan alacağımız eğitime ihtiyacımız yok!” diyor.
Yetmiyor.
Kadıncağız konuşamasın diye ses sistemini kapattırıyor. Sonra soruyorlar ‘böyle mi oldu’ diye, “Evet, kendisini konuşturmadım!” diyor.
Siz herhangi bir AKP yanlısı medyada, gazetede, “Bu ne rezalet!” diye bir şey okudunuz mu, gördünüz mü?
Siz, kadın hakları savunucularına bakın...
Gerçek bir kadına hakaret vakası karşısında tısssssss...
Çünkü adam AKP’li...
Üfürükten şeyler için kaplan kesil!!!!
“Yuh!” demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden!
Geçiniz, geçiniz, geçiniz...