AYŞE ARMAN'I NEDEN DEPRESYON KORKUSU SARDI?
Hürriyet'in ele avuca sığmayan yazarı Ayşe Arman'ı depresyon korkusu sardı..
Karışık duygular içindeyim
HAFTA sonu Bali’deydik.
Alya, sevgilim ve ben.
Bu üçüncüsü.
Her seferinde, “Ben buraya bir daha ne zaman gelirim ki?” deyip, sokakta gördüğüm her şeye saldırıyorum.
Ve her seferinde kavga çıkıyor:
“Bunlar nasıl taşınacak?”
N’apim Bali’de çılgına dönüyorum, 2 bavulla gidiyorum, 7 bavulla dönmek istiyorum.
Çünkü her şey inanılmaz ucuz.
Bir de artık Türkiye’ye taşınıyoruz ya, yeni ev yapmak gerekiyor, bütün ev eşyası cazip geliyor. Dünyanın en ucuz çarşafları, yastık yüzleri, yorgan yüzleri, kumaşları, resimleri, batikleri, heykelleri, aksesuvarları orada.
Üstelik Bali konusunda akıllandım, artık bavul içinde bavulla gidiyorum.
Orada doğruyor yani benim bavullar.
Sonra da havaalanındaki görevlilere, “excess baggage” yazmamaları için yalvarıyorum.
Yine bir sürü şey topladım.
Yine kavga, kıyamet.
Ama amacıma ulaştım.
Ganimetler benimle birlikte şimdi Dubai’de.
Hareketli günler, karışık duygular içindeyim, önümüzdeki hafta, 7 yıldır yaşadığımız evi boşaltıyoruz.
Bu arada kimlik değiştirmem, becerikli bir ev kadını olmam bekleniyor benden.
Evi paketleyecek olan şirket gelmeden önce, gidecek olanla olmayanı ayıklamam gerekiyor. Yoksa o kadar iyi ve profesyonellermiş ki, yarım kalmış sabunları bile paketliyorlarmış, pasaportlarınızı filan da, önlerine ne gelirse...
Anlayacağınız, atılacakları atmam, vereceklerimi vermem filan gerekiyor.
Bir sürü iş yani.
*
Biliyorsunuz, taşınma da bir travma...
Duygusal olarak çöküyorsun.
Burası benim ailemi kurduğum yer, kızım bu evde doğdu.
Bu evden ayrılıyor olmam beni sarsıyor, üstelik burada edindiğim bir sürü güzel arkadaşım var, benim için bir dönem kapanıyor.
Ama Alya’nın okulu henüz kapanmadığı için, son iki ayı, mecburen bir apart otelde geçireceğiz.
Eşyalarımız Türkiye’ye doğru gemiye yüklenirken, biz otelin yolunu tutacağız.
Ve bizim, kedi büyüklüğünde bir tavşanımız var.
Aksilik bu ya, oraya da pet kabul etmiyorlar.
Biz de Hımm’ı tavşan olarak değil, hamster olarak kaydettirdik.
İnşallah sorun çıkmaz.
Alya’yı da tembihliyorum kimseye söyleme, yoksa bizi kapının önüne koyarlar diye...
Hımm da olan bitenden habersiz, en tatlı haliyle etrafı süzüyor, o kadar özgür ki, bu evin ve bahçenin tamamı onundu, bakalım o küçük dairede ne yapacak...
Türkiye’de de ne olacağını bilmiyorum.
Tavşanlar ülkeye nasıl sokulur onu bile bilmiyorum.
Bu arada, o kadar çok şey yapmam lazım ki...
Düşündükçe depresyona giriyorum.
Ayşe ARMAN / HÜRRİYET