AYŞE ARMAN'DAN MÜTHİŞ BİR İNTİKAM VE ORGAZM ÖYKÜSÜ!
Hürriyet yazarı Ayşe Arman, bugünkü köşesini bir kadının eski eşinden aldığı 'müthiş intikam'a ayırdı!
Orgazmdan güzel olan ne?" diyeceksiniz... İntikam! Ben intikamcı
bir kadın değilim. Affederim, geçer gider benim için. Hatta bir
arkadaşım (Neyyireee duyuyor musun beni?), bilerek, isteyerek
kötülük yapanları bile affettiğim için, "Senin affetme duygun
yalama olmuş!" demişti. İntikam benim için uzak. Ama demin,
tadından yenmez bir intikam hikâyesi dinledim. O kadar hoşuma gitti
ki, sizinle de paylaşmak istedim.
Evet başlıyoruuuuuuuuz...
Sürekli gittiğim bir butik var, işte orada satış görevlisi olarak
çalışıyor Serpil.
30’larının başında çok tatlı bir kadın.
Hayat dolu. Zeki ve güzel.
Bugün sordum, *"Ya senin sevgilin yok mu?" *dedim.
*"Yok"* dedi, bir an durdu, anladım bir hikâye gelecek
ardından,
*"18 ay evli kaldım ben, öyle saçma bir hikâyeydi ki, erkeklere
güvenmiyorum artık, uzak duruyorum" dedi.
*
En sevdiğim şey, ilişki hikâyeleri dinlemek.
*"Hadi anlat ne oldu"* dedim.
*Serpil* ve *Kemal* birbirlerine âşık oluyorlar. Evleniyorlar. Ama
yakışıklı Kemal’in büyük bir kusuru var: Bir kadın salağı. Elinde
değil,
her kadına gidiyor, kızı sürekli aldatıyor.
Oysa yeni evliler, iyi anlaşıyorlar, seks hayatları da iyi. Ama
işte Kemal’inki iflah olmaz bir hastalık, internetten oradan
buradan kimi
bulursa birlikte oluyor.
Bir, iki, üç derken Serpil, *"Bu iş böyle olmayacak!" *diyor,
annesinin evine gidiyor bir süreliğine...
İşte o esnada, üst katlarında yaşayan kuru temizleme dükkânının
sahibi Aytül Teyze, Serpil’i arıyor.
*"Kızım, sizin evde birkaç gündür bir kadın var, sürekli temizlik
yapıyor!" *diyor.
*"Gündelikçi mi?"*
*"Yok evladım"* diyor, *"Bu, pek gündelikçiye benzemiyor. Uzun
saçlı, genç, esmer bir kadın. Bakımlı filan da. Evin hanımı gibi
evde hababam çalışıyor. Demin balkona çıktı halıları
silkti..."*
Serpil atlıyor evine gidiyor.
Evde kimse yok.
Kadın içgüdüsüyle, direkt yatak odasına gidiyor. Yatağın üstü
kapalı, bir dedektif ustalığıyla yatağı açıyor ve uzun, siyah saç
tellerini görüyor.
Evi şöyle bir dolaşıyor. Esrarengiz esmer kadına ait başka izler
arıyor.
Sonunda yatağın bazasını kaldırmak aklına geliyor, o da ne, Puma
bir spor çantası. İçinde iç çamaşırlar, tişörtler, bir seksi
gecelik, kremler ve diş fırçası var.
Kemal’i arıyor. Tabii ki bütün aldatan pişkin erkekler gibi ölümüne
reddediyor.
*"Asla böyle bir şey yok!" *diyor. *"Gel aşkım eve bak, ne çantası,
ne saçı!" *diyor.
Serpil eve tekrar gittiğinde Puma çanta yok olmuş, çarşaflar
değişmiş.
*"Sen bunları uyduruyorsun!" *diyor. *"Beni hep zan altında
bırakıyorsun!" *diyor.
Diyor da diyor...
Serpil, *"Sen adam olmazsın"* deyip, evden çıkıp gidiyor ve hemen
boşanma işlemlerini başlatıyor. Seri bir şekilde boşanıyorlar.
Sonra ne
oluyor?
Doğa, boşlukları dolduruyor! Kemal, birkaç ay sonra, *"E sen beni
terk ettin, ben de yalnız kalamıyorum"* diye esmer, uzun saçlı bir
kadınla yaşamaya başlıyor.
Hepimiz biliyoruz ki o kadın, bir süre önce yatakta saç tellerini
bırakan kadın. Ama Kemal, bütün dünyaya karşı yine aptalı
oynuyor!
Dört ay sonra arlanmaz, uslanmaz, zampara eski koca Kemal, Serpil’i
arıyor.
*"Seni çok özledim"* diyor.
*"Kokunu özledim"* diyor.
*"Saçlarını özledim"* diyor.
*"Memelerini özledim"* diyor. *"Sensiz olamıyorum. Sen benim
karımsın, lütfen yeniden bir araya gelelim"* diyor.
Serpil, *"Öbür kadın ne olacak?" *diyor.
*"Boş ver onu"* diyor. Serpil bir an duruyor, o kadar da acı çekmiş
ki, birden kedi ses tonuyla, *"Ben de seni özledim aşkım"*
diyor.
Buluşmaya karar veriyorlar.
Nerede?
Eski evlerinde!
Bir güzel sevişiyorlar. Serpil, cümleyi şöyle kurdu:
*"Çatır çatır seviştik!"*
Serpil, saçlarını yatakta bırakmaya özen gösteriyor, hatta Kemal
duşa girdiğinde, birkaç teli özellikle koparıyor *-onun da uzun,
sarı saçları
var-* yastığın üzerine bırakıyor. Ve yatağı kapatıyor. Sonra
çarçabuk işyerine gidiyor. Ve öteki esmer uzun saçlı kadını
arıyor...
*"Ben kimim biliyor musun?" *diyor, *"Serpil... Kemal’in eski
karısı..." *
*"Biraz evvel kiminleydim biliyor musun?"
"Kemal’le. Peki ne yaptım biliyor musun? Senin yaptığını!"*
Kadın, *"Olamaz, inanmıyorum!"* diyor.
*"Oldu valla." "Senin yatağında, senin sevgilin benim eski kocam
olan adamla çatır çatır seviştim!"*
Kadın, *"Yalan söylüyorsun!"* diyor.
*"Git bak, saçlarımı da bıraktım" diyor.*
Ve ekliyor: *"Ben yüzleşmeye hazırım, gel birlikte Kemal’e
gidelim."*
Bunlar iki kadın Kemal’in iş yerine gidiyorlar. *Kemal mosmor
oluyor!*
Fakat birkaç saat evvelki o güzel sevişmenin de etkisinde...
Esmer kadına dönüp, *"Evet, ben Serpil’i unutamadım. Onu
seviyorum..." diyor. Kadın ağlayarak, hıçkırıklar içinde oradan
uzaklaşıyor. Bunlar sarılıyorlar.
Ve Serpil tekrar eve yerleşiyor.
Serpil eski kocasına diyor ki, *"Kalbim çok kırıldı ama ikimiz de
ders aldık. Tekrar bir düzen kurarız, biz bunu aşarız..."*
Kemal salak gibi inanıyor,
*"Tamam karıcığım"* diyor.
*"O zaman, önce şu koltuk takımlarını değiştirelim"* diyor. Ve evde
daha bir sürü şey sayıyor.
*"Perdeler, halılar, beyaz eşya, balkonu da kapatalım"* diyor,
*"Bir badana da fena olmaz"* diyor, *"Şu büyük ekran
televizyonlardan da alsak..."*
Kemal, Serpil ne derse yapıyor. Borçlara giriyor, senetlere imza
atıyor.Milletten borç bile alıyor.
Ev, mis gibi oluyor! Bitince, Serpil karşısına dikiliyor.
*"Ev çok güzel oldu, çok da masrafa girdin. Ama ben seninle
yapamıyorum Kemal..." *diyor,
*"Seni sevdiğimi sanıyordum. Sevmiyormuşum. Bir de kötü
sevişiyorsun be koçum"* diyor,
*"Hadi bana eyvallah!" *Kemal oracıkta kalıveriyor.
Şaşkınlık içinde ne olup bittiğine anlam veremezken, Serpil
çantasını alıyor, *"Kendine iyi bak"* diye seslenip, kapıyı
arkasından çekip, gidiyor.
Bunları anlattıktan sonra bana dedi ki...
*"Yüz ifadesi o kadar salaktı ki... Mutluluktan öldüm... İnanılmaz
zevk aldım... İntikam, bazen orgazmdan bile güzel!!!!!!"*
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN