"BİR SENE PARİS'TE YAŞAYACAĞIM"
Başka şehirlerde de yaşadın. Sevmediğin bir yer var mı?
İstanbul, Stokholm, Londra, Münih, Los Angeles; tüm bu şehirlerde hem yaşadım, hem de çalıştım. Hepsini çok seviyorum, bir tek Sofya’yı sevmiyorum. Çünkü Bulgaristan’da güzel anılar biriktirmedim. Şimdi de daha önce hiç yaşamadığım için Paris’e taşınma kararı aldım. Pandemi döneminde hayatın çok kısa olduğunun farkına vardım ve bir sene için Paris’te yaşayacağım.
"EVLİLİK ÇOK SAÇMA"
Yalnız başına değildir herhalde, bu güzel kadının hayatında mutlaka biri vardır?
Sürekli yurt dışına gidip geliyorum. Türk bir isim duyamazsın o yüzden.
Evlenip çocuğa karışmak fikri kulağına nasıl geliyor?
Çok kötü geliyor! Anne olmayı çok istiyorum ama evlilik bana çok saçma geliyor. Çünkü bugünden bir ömür boyunun sözünü nasıl verebilirim? Veremem! Dürüst gelmiyor açıkçası. Ama mutlu bir beraberliğim olsun, çocuğum olsun ve genlerim devam etsin istiyorum.
"KOMEDYENLİĞE TERFİ ETTİM"
Cool bir kadınsın. Bir gün 'ben sütyen bile takmıyorum. Sizi mi takacağım?' diye bir tweet atıldığını gördüm Twitter hesabından. Dedim ki; Aynur hacklendi mi?
Pandemi döneminde bende bir salmışlık oldu. Burada maksat insanları gülümsetmekti. Sanatçılıktan komedyenliğe terfi ettim o tweetle. Twitter’daki mesleğimi sanatçı yerine ‘komik makinesi’ olarak değiştirdim.
"DEMEK Kİ SÜTYENLE İLGİSİ YOK"
Sonra sosyal medya anlayışın ve kullandığın jargon değişti sanki. Sütyenle ilgili ne yazsan binlerce etkileşim almış. Bu bir strateji mi?
Geçen ‘kek yaptım’ yazdım o da on binlerce beğeni aldı. Demek ki sütyenle bir ilgisi yok. İnsanlar benim mizah anlayışımı sevdi. Benle ilgili kafasında soru işareti olan Twitter’ıma baksın. Plansız, programsız ve olduğum gibiyim.