12 Mar 2024 09:35 Son Güncelleme: 12 Mar 2024 09:49

Aynı arabaya bindiler ama tanımıyorlar! O çocuk bir medya patronunun oğlu mu?

Oğuz Murat Acı’nın hayatını kaybettiği kaza yerinde bulunan onuncu kişi gizemini koruyor. Olay yerinde bulunduğu halde tutanaklara geçmeyen bu kişi kimdi? Aynı arabada olduğu kişiler tarafından bile tanınmayan bu kişi tespit edilebilecek mi? Herkes bu soruların yanıtını merak ediyor...

Türkiye günlerdir dünyaca ünlü estetik cerrahı Bülent Cihantimur’un oğlunun karıştığı kazadan sonra yaşananları konuşuyor. İlk olarak Eylem Tok’un oğlunu yurtdışına kaçırması tartışıldı. ‘Evladını koruma içgüdüsüyle yaptı’ diyenler oldu. Bir yaralının olay yerinde yardım isterken cep telefonunun elinden alınması ortaya çıkınca olayın boyutu değişti. Ancak Oğuz Murat Acı’nın avukatlarının İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda ‘Onuncu kişi’ detayı dikkat çekiciydi.

10 KİŞİ OLDUK!

Savcılığa yapılan ‘Onuncu kişi tespit edilsin’ talebinden önce A.K.’nın poliste vermiş olduğu ifadesini hatırlayalım. "T.C. beni evden almaya geldiğinde kendisi lüks marka aracını kullanıyordu. Araçta K.D. isimli bir arkadaşımız da vardı. Araç hareket ettikten sonra K.D. evine bıraktık ve T.C'nin evine doğru gittik. T.C.'nin evinin önüne Demir arkadaşımızı bekledik. Tahminimce 10 dakika sonra Demir kullandığı koyu renkli araç geldi. Araçta hatırladığım kadarıyla Demir, Hakkı ve Poyraz vardı. Toplamda 5 kişi olduk ve siteden çıktık. Ben Demir'in olduğu araca bindim. Demir, Hakkı ve Poyraz diğer araç ile peşimizden geldiler. Yılmaz E., Akın ve K. A. isimli arkadaşlarımız farklı bir siteden aldık. Kerem, Yılmaz E. diğer araca bindiler. Toplamda 7 kişi olduk ve Göktürk içinde arabaları da turladık ve site meydanına geldik. Meydanda oturduğumuz esnada aynı sınıfta olduğum M. E. Y.'ı gördük. Yanına ilk defa gördüğüm ve soyadlarını bilmediğim Bartu ve Arda olarak bildiğim şahısları gördük ve muhabbet etmeye başladık. Böylece toplamda 10 kişi olduk. Daha sonra buradan araçlar ile ayrıldık.

KİMSE TANIMIYOR!

2 Şubat 2024 tarihinde saat 13.00’te düzenlenen polis tutanağına göre kimin hangi arabaya bindiği ortaya çıktı. O tutanağa göre; Porsche araç içerisinde A.K., A.A. be B.A., Volvo araç içerisinde D.Ö., P.T., Y.E., M.E.Y. ve Z.H.D. oturdu. Tanık sıfatıyla ifadesi alınan çocukların ’10 kişiydik’ ifadesinin ardından polis bu onuncu kişinin kim olduğunu sorsa da yanıt alamadı. Hepsi ağız birliği etmişçesine ‘Tanımıyoruz’, ‘İlk defa gördük’ yanıtlarını verdiler. Oğuz Murat Acı’nın vekilleri Hacı Orhan ile Burak Erden’in savcılığa yaptığı suç duyurusunda ‘İfadeler alınırken şüpheliler öndeki araçta dört kişinin olduğunu, arkadaki araçta ise altı kişi olduğunu söylemelerine rağmen sekiz kişinin ifadeleri alınmış ve bir kişi de firar etmiştir. Ayrıca onuncu kişi hakkında bir bilgi yoktur. O kişinin tespiti ve soruşturmaya dahil edilmesi gerekmektedir’

BİR MEDYA PATRONUNUN OĞLU MU?

Polis, olay yerinde olan ancak adı geçmeyen bu kişinin izini sürerken, ortaya atılan isimler şahıslara soruldu. “İlk defa gördük” dedikleri çocuğun bir medya patronunun 2007 doğumlu olan oğlu olduğu ileri sürüldü. MedyaRadar’ın dünkü haberinden sonra sosyal medyada bir anda “olay bu nedenle mi karartılmaya çalışılıyor?” tartışması başladı.

UYARICI MADDE KULLANMIŞ OLABİLİRLER!

Suç duyurusunda dikkat çeken bir detay da, T.C.’nin arkadaşlarının polis ifadelerinde ‘Hızlı gidince uyardık’ uyarısına rağmen sürekli hız yapmasına ise, ‘Kasis gibi viraj gibi yerlerde hız düşürülmesi gerekirken esas şüphelinin hızını daha da arttırmış olması, olayın ardından anne Eylem Tok ve diğer şüpheliler tarafından olay yerinden apar topar götürülerek yurt dışına kaçırılması, tarafımızda esas şüphelide alkol ve uyarıcı madde tesiri olabileceği ve şüphelerini derin bir şekilde arttırıyor. Anne eylem Tok’un oğlunu bu sebeple apar topar kaçırarak alkol ve uyarıcı madde testine sokulmasını engellemiş olduğu da delilleriyle açıktır’ denildi.

ÜÇÜNCÜ TELEFONU GÖREMEMİŞLER!

Eylem Tok’un talimatıyla olay yerinde yaralanan şahısların telefonları toplandı. Görünürde olan iki telefon olay yerinden alınarak önce site güvenliğine sonra da Eylem Tok’a teslim edildi. Olay yerinde bir üçüncü telefonun fermuarlı bir bölmede olduğu için alınmadığı ortaya çıktı. Eğer o telefonda görünür yerde olsaydı Eylem Tok tarafından olay yerinden alınacaktı.