AYM’nin Can Dündar ve Erdem Gül kararı Resmi Gazete’de
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili gerekçeli kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.
AYM’nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve
Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün; farklı tarihlerde yaptıkları
haberler nedeniyle “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek
ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken
bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme” ve
“devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk maksadıyla
açıklama” suçlamasıyla tutuklanmalarının kişi özgürlüğü ve
güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği
iddialarına ilişkin bireysel başvurularıyla ilgili verdiği karar,
Resmi Gazete’de yayımlandı.
BAŞVURUCULARIN İDDİALARI
Dündar ve Gül; yıllardır gazetecilik yaptıklarını, gazetecilik
yaptıkları dönemdeki haberleri, belgeselleri ve yazıları nedeniyle
bir kez dahi suçlu bulunmadıklarını, habere konu tırların
durdurulması meselesinin kamuoyunun gündeminde yer alan bir konu
olduğunu, haberin yayımlanıp haklarında soruşturma açılmasından
yaklaşık 6 ay sonra ifadelerinin alınarak tutuklandıklarını,
tutuklanma kararı için gerekli olan suç işlediklerine yönelik
kuvvetli bir belirtinin olmadığını, kaçmalarının, delilleri yok
etmelerinin veya değiştirmelerinin söz konusu olmadığını,
yaptıkları haberlerden sonra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
haklarında soruşturma açıldığının belirtilmesine rağmen soruşturma
kapsamındaki kısıtlama kararı nedeniyle tutuklama kararına karşı
etkili bir şekilde yargı merciine başvuruda bulunamadıklarını
belirterek Anayasa’nın 19. maddesinde düzenlenen kişi özgürlüğü ve
güvenliği hakkı ile Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde tanımlanan
ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürüp,
ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması talebinde bulundu.
HÜKÜM
AYM; kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında soruşturma
dosyasına erişim imkanından yoksun bırakılmaya ilişkin iddianın
açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
oybirliğiyle, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında
tutuklamanın hukuki olmadığına ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna, oybirliğiyle, ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal
edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
oybirliğiyle, Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence
altına alınan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal
edildiğine, 3 üyenin karşıoyu ve oyçokluğuyla, Anayasa’nın 26. ve
28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın
özgürlüklerinin ihlal edildiğine, 3 üyenin karşıoyu ve oyçokluğuyla
karar verdi.