10 Oca 2020 13:48 Son Güncelleme: 10 Oca 2020 13:51

AYM'den Mümtazer Türköne kararı

FETÖ Terör Örgütü üyeliğiyle yargılanan Mümtaz'er Türköne'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi kararını açıkladı

Anayasa Mahkemesi (AYM), FETÖ’den yargılanan, kapatılan Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne’nin başvurusu üzerine, “tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir” olduğuna karar verdi.

AYM, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu'na atanan ancak kamuoyunun tepkisi üzerine istifa eden Türköne’nin, “tutukluluğun makul süreyi aştığına” ilişkin taleplerinin de bulunduğu diğer başvurularını reddetti.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. AYM’nin Türköne’nin reddettiği iddiaları şöyle:

“- Tutukluluğun makul süreyi aştığına ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

-Soruşturma dosyasına erişimin kısıtlandığına ilişkin dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapıldığına ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Sulh ceza hâkimliklerinin yapısına ilişkin iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Tutukluluğun gözden geçirilmesi kararlarının tebliğ edilmemesi ve tutukluluğa itirazın incelenmemesine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Tutukluluğa etkili itiraz hakkının ihlal edildiğine ilişkin diğer iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Mal varlığına tedbir konulmasına ilişkin ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

- Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

-Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edilmediğine…”