AYM'den flaş basın özgürlüğü kararı: İnternetten içerik kaldırmak...
Anayasa Mahkemesi (AYM), bir haberin içeriğinin internetten kaldırılmasının 'basın özgürlüğü ihlali' olduğuna karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), basın yayın özgürlüğünün anayasal güvence
altında olduğunu belirterek, içtihat niteliğinde bir karar verdi.
RTÜK tarafından kapatılan bir özel bir radyo sahibinin başvurusu
üzerine AYM, "Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın
özgürlüğü demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir" dedi.
RTÜK tarafından yayını durdurulan özel bir radyo sahibinin bireysel
başvurusunu değerlendiren AYM, anayasal koruma altındaki basın ve
ifade özgürlüğünün medya yayınlarının iletilmesini de kapsadığını
vurguladı. Anayasa'nın 26, 28, 29 ve 30'uncu maddelerine atıf yapan
Yüksek Mahkeme, basın ve ifade özgürlüğünün yanı sıra düşünceyi
açıklama ve yayma hakkının da ihlal edilemeyeceğine hükmetti.
Muhalif olsa bile düşüncenin her türlü araçla açıklanmasının
demokratik düzenin gereklerinden olduğuna işaret eden mahkeme,
"Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü
demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir" dedi. Demokratik bir
sistemde basının devleti denetleme görevi olduğuna dikkat
çekti.
Davanın seyri şöyle: C.E.'nin kurduğu radyo,
1995'te ulusal karasal yayın lisansı (R1) talebi RTÜK tarafından
kabul edilerek yayına başladı. 2000-2002 yılları arasında yayına
ara verdiğini RTÜK'e bildirdi. Radyo, bir süre sonra yayına yeniden
başladı. Ancak RTÜK, 2008'de "yayınlarına ara verdiği hâlde bir üst
kurul kararı olmadan izinsiz yayına geçen kuruluşların, yargı
kararları saklı kalmak kaydıyla yayınlarının durdurulması hususunda
uyarılması ve yayına devam edenler hakkında ise yasal işlem
başlatılması" yönünde karar aldı. Bu çerçevede RTÜK, aynı tarihte
radyonun yayınlarını durdurdu. Konu yargıya taşındı. RTÜK işleminin
iptali talebi yönünde açılan davalar mahkemece reddedildi.
Bu süreçlerin tamamlanması üzerine radyonun sahibi C.E., bireysel
başvuru hakkını kullanarak konuyu 19 Şubat 2013'te AYM'ye götürdü.
Başvuruda, ifade özgürlüğü ile adil yargılanma haklarının ihlal
edildiği belirtildi. Başvuruyu değerlendiren AYM Birinci Bölümü, 14
Ekim 2015 tarihinde verdiği kararda, Anayasa'nın 26. maddesinin
ihlal edildiğine hükmetti. Son sözü söyleyen AYM de başvurucuyu
haklı buldu. Mevcut hâliyle başvurucunun "izin almadan yayın yapan"
değil, "yayınlarına ara veren" statüsünde bulunduğu vurgulandı.
Kararda, medyaya yönelik baskıların hukuksuzluğunu gösteren şu
gerekçeler dikkat çekti:
DÜŞÜNCEYİ İLETME BİÇİMİ DE KORUMA ALTINDA
İletilme biçimleri de koruma altında: Anayasa
Mahkemesi'ne göre ifade özgürlüğü, yalnızca düşünce ve kanaatlerin
içeriğini değil; iletilme biçimlerini de koruma altına
almaktadır.
İfade özgürlüğünün ayrılmaz parçası: Bu bağlamda
basılıp çoğaltılabilen kitle iletişim araçlarından farklı ve daha
etkin bir konumda bulunan radyo ve televizyon yayınlarının, ifade
özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğu konusunda hiçbir şüphe
bulunmamaktadır.
Sınırlama, yayını engelleyemez: İfade özgürlüğü,
sınırlanabilen bir hak olmakla birlikte radyo, televizyon, sinema
veya benzeri yollarla yapılan yayımlarla ilgili yapılacak
sınırlamaların, 'yayını engellememek kaydıyla' olması gerektiği
Anayasa'da açıkça vurgulanmıştır.
Anayasa ihlal edildi: Sonuç olarak başvuruya konu
müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı kanaatine
varılarak başvurucunun, Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına
alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Basın, kamuyu denetler: Düşünceyi açıklama ve
yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü demokrasinin işleyişi için
yaşamsal önemdedir. Yazılı, işitsel ve görsel basın, kamu gücünü
kullanan organların siyasi kararlarını, eylemlerini ve ihmallerini
sıkı bir denetime tabi tutarak demokrasinin sağlıklı bir şekilde
işlemesini güvence altına almaktadır.
BELEDİYE, ZABITALAR EŞLİĞİNDE GAZETE
KAPATMIŞTI
Öte yandan medyaya yönelik baskılar yerel düzeyde devam ediyor. AKP
Bolu Belediyesi, işyeri açma ruhsatı olmadığı gerekçesiyle haftalık
yayımlanan Bolu Havadis gazetesini geçen yıl zabıtalar eşliğinde
kapatmıştı. Aynı gerekçeyle Bolu Gündem gazetesi de kapatılmak
istenmişti. Gazeteye gelen zabıtalar, Sakarya İdare Mahkemesi'nin
yürütmeyi durdurma kararıyla karşılaşınca herhangi bir işlem
yapılamamıştı.