AYM kararı havuz medyasını vuracak
Anayasa Mahkemesi’nin, TMSF’nin 'geriye dönük' işlettiği 20 yıllık zaman aşımı süresini 10 yıla düşüren kararı, Fon’un 2011’den sonrası operasyonlarını riske soktu.
Bankacılık Kanunu’yla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) lehine getirilen kıyak düzenlemenin en önemli bölümü Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) döndü. Anayasa Mahkemesi’nin, TMSF’nin “geriye dönük” işlettiği 20 yıllık zaman aşımı süresini 10 yıla düşüren kararı, Fon’un 2011’den sonra gerçekleştirdiği operasyonları riske soktu. Bu tarihten sonra yapılan el koyma işlemleri ve açılan davalar, tartışmalı hale geldi. Bu operasyonların başında ise geçen yıl gerçekleştirilen Çukurova Grubu’na yönelik operasyon geliyor. Söz konusu operasyon kapsamında Cavit Çağlar’ın İnterbank’tan kaynaklanan borçları nedeniyle Çukurova Grubu’na ait BMC şirketi ile medya şirketlerine el konulmuştu. Söz konusu şirketler, Ethem Sancak’a ihalesiz olarak satıldı. AYM’nin kararının ardından, bu satışlar da tartışmalı hale geldi.
Taraf'tan Adnan Keskin'in haberine göre AYM, Fon’un kanundan kaynaklı takip ve alacakları için belirlenen 20 yıllık zaman aşımı süresinin, geçmişe de yürütülebileceğine ilişkin düzenlemeyi iptal etti. Artık Fon, 20 yıllık zaman aşımı süresini, Bankacılık Kanunu’nun çıktığı 2005 yılı öncesi yani eski alacakların tahsilâtına yönelik takip ve davalar için işletemeyecek. Başka ifadeyle 2001 krizi dâhil, yeni kanundan öncesine ait eski tarihli fon alacaklarının takip ve tahsilinde zaman aşımı süresi 20 yıl yerine 10 yıl olarak uygulanacağı için TMSF’nin birçok takip takip-tahsilât davası dayanaksız hale gelip düşürülebilecek.
FONA KIYAK BU
Türkiye’nin en büyük banka hortumlamasının yarattığı krizden sonra Bankacılık mevzuatı sil baştan düzenlenmişti. 2005 yılında yenilenen 5411 sayılı Bankalar Kanunu da bunlar arasında yer alıyordu. Türk Ticaret Kanunu’ndan kaynaklı takip ve alacaklarda zaman aşımı süresi 5 veya 10 yıl olarak uygulanırken 6411 sayılı Bankacılık Kanunu, bu süreyi kanunla ilgili takip ve alacaklar için 20 yıla çıkarmıştı.
Daha önemlisi, 5411 sayılı kanun ile takip ve tahsilâtlarını zaman aşımı vb. engellere takılmadan yürütebilmesi için TMSF’ye çok önemli ayrıcalıklı yetkiler de tanınmıştı. Bunlardan biri de geçici 16.madde ile düzenlenmişti. Madde, şu düzenlemeyi içeriyordu: “Geçici Madde 16 - Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir. (yani geçmişe de yürür) Buna göre, TMSF, 2000’li yılların hortumcularının peşine düşerken 5-10 yıllık zaman aşımı engelini aşıp 20 yıl gibi geniş bir zaman kullanabiliyor, açtığı davalar zaman aşımı engeline takılmıyordu. Oysa bu düzenleme olmasaydı, bu davaların birçoğunda 2011 yılında zaman aşımı dolmuş sayılacaktı. İşte bu maddeye ilk itiraz İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden geldi. Mahkeme, TMSF’ye fon alacaklarının tahsili amacıyla verilen ayrıcalıklı yetkilerin anayasaya aykırı olduğu sonucuna vardı ve ilgili geçici 16.maddesinin iptali istemiyle AYM’ye başvurdu.
ZAMAN AŞIMI İPTAL
AYM, ticaret mahkemesinin bu iptal başvurusu önceki gün ele aldı ve incelemesini geçici 16.maddedeki ‘zaman aşımı’ sözcüğüyle sınırlı olarak yaptı. Maddedeki diğer ibareleri (Fon lehine getirilen diğer düzenlemeler) kapsam dışı tutan AYM, maddedeki zaman aşımı sözcüğünü anayasaya aykırı bularak iptal etti. AYM’nin iptale ilişkin gerekçeleri daha sonra açıklanacak.
Gerekçeli kararın yayımı ile de Bankacılık kanununa tabi takip ve alacaklar için 20 yıla çıkarılan zaman aşımı süresinin, Fon’un yürüttüğü takip ve alacaklar yönünden geçmişe de yürütülmesine imkân tanıyan düzenleme de ortadan kalkacak.
DAVALAR-TAKİPLER TARTIŞMALI
İptal edilen düzenlemenin yerine yeni bir düzenleme yapılmaması halinde ise TMSF’nin kanunun çıktığı 2005 tarihinden önceki alacaklarının takip ve tahsilâtı için de 20 yıllık zaman aşımı uygulaması sürdürülemeyecek. Buna göre; 2001 kriziyle ilgili takip ve alacaklar için de zaman aşımı 20 yerine 10 yılda dolacağı için de, TMSF’nin milyonlarca dolarlık birçok işlemi zaman yönünden tartışmalı hale gelebilecek. TMSF’nin bu amaçla halen sürdürdüğü davalar da zaman aşımının dolduğu gerekçesiyle düşürülebilecek.