15 Eyl 2008 18:49 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:19

AYKUT IŞIKLAR, OSMAN TAMBURACI'NIN CEMAZİYELEVELLİNİ YAZDI!..İŞTE MATBAACILIKTAN KÖŞE YAZARLIĞINA GEÇİŞİN HİKAYESİ!..

Aykut Işıklar,şeytanın avukatlığını yaptı ve Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in "bıyıklarını s....." diyerek küfür ettiği öne sürülen Yeni Şafak spor yazarı Osman Tamburacı'nın geçmişine uzandı...

İsterseniz `şeytanın avukatı´ deyin (1)

Vay sen bizim meslektaşımıza nasıl küfür edersin? diye günlerdir Fatih Terim'e saldıran spor yazarları.. Onurunuz, gururunuz şimdi mi aklınıza geldi? Basın tribününde spor yazarı diye oturanlara bir bakın. Kaçı gazeteci?.. Kabzımaldan oto galericisine dek. Her meslek erbabı yanınızda not tutuyor. Onların kafa resimlerini spor sayfalarında kullanırken, Türk futboluna ihanet ediyorsunuz. Sonra onlar taa kulüp başkanı bile oluyorlar. Herkes Ali Şen ve Şansal Büyüka kadar onurlu ve yetenekli olmaz.

Ne biliyorsunuz, belki Fatih Terim de benim gibi Osman Tamburacı'yı hiçbir zaman gazeteciden saymadı. Nerede muhabirlik yapmış, gazetecilik yapmış da köşe yazarı, TV yorumcusu olmuş? Gazetelere uyduruk futbol yazıları yazmak gazetecilik ise balıkçı Adnan Aybaba da 'gazeteci- yazar' sayılır. Osman'ı tanıdığım 70'li yıllarda matbaacı idi. Semra Sürendallı adındaki magazin muhabiri bir kadının 'hayat arkadaşı' idi. Semra nereye gitse yanında çanta gibi dolaşırdı.

Onunla el sıkıştı, bununla selamlaştı, çevre edindi. Sonra baktım Ali Sami Yen Stadı'nın basın tribününde baş köşede oturuyor. (Hep ilk giden kişi olurdu.) 'Bu adam nereden çıktı?' diye sorduğumda 'İstiklal Gazetesi'nden basın kartı aldığını öğrendim. İstiklal Gazetesi sigorta primini kendi cebinden ödeyenlerin adına 'sarı basın kartı beyannamesi' düzenlerdi. Şimdi hâlâ devam ediyor mu bilmiyorum. Çünkü belli kadroyu çalışıyor gösterip, sigorta primlerini yatırmaz ise devletten yani 'Basın İlan Kurumu'ndan ilan alamaz. Lütfen şunu düşünün... Ki madalyonun arka yüzü...

Terim ailesi hakkında yalan yanlış veya kasıtlı yazmayan gazetecilere 'neden yazdın?' diye asla hesap sormaz. Tam tersi açıklama yapmak, ikna etmeye uğraşır. Yıllardır pek çok gazeteci Terim'i yerden yere vurdu. Dediğim gibi sadece Onur Belge'yi mahkemeye verdi. 'Emre Belezoğlu damadı oluyor' diye yazdığı için... En çok ve en sert eleştirenlerden biri de benim. Özellikle Sabah Gazetesi yıllarımda. Karşılaştığımız zaman hep sarılıpöpüştük. Eee... O kadar gazeteci ve o kadar işi var iken...

Neden sadece Osman Tamburacı'yı telefonla bulup küfür ediyor? Bir düşünün lütfen. Ben Terim'in dediği gibi, işin içinde başka iş var diyorum. Bu teknik direktör- spor yazarı muhabbeti değil. Terim açıklamıyor öyleyse yorum yapanlar hata yapıyor.

Spor Yazarları Derneği hiç kalmayan prestijlerini kurtarmak için önce Necmi Tanyolaç ağabeyin elini öpüp sıraya dizilsinler. Rahmetli Gündüz Kılıç, Namık Sevik, Samim Var, İslam Çupi, Eşfak Aykaç, Ali Ulvi Tural'ın mezarına gidip özür dilesinler. 'Bu derneği siz bu günler için mi kurdunuz' diye dua ederken günah çıkarsınlar. Kusura bakmayın ama...

Şayet milli maça bile sponsor firmalar gazetecileri götürüyorsa bu iş magazinden daha kötü haldedir. Gazete ve TV yöneticileri zil çalıp oynasın. Şunu da unutmasınlar, tabii İspanya'ya milli takım sponsorlarının misafiri olarak (o kadar çok gazeteci var ki) gitmek istiyorlarsa...

Davet edilecek gazetecilerin listesi Fatih Terim tarafından onaylanıyor. Bakın Hıncal Uluç Galatasaray maçlarına bu yüzden hiç gitmiyor. Çünkü Alp Yalman 'başkan' olamıyor. Şimdi deplasmanlara giderken, uçakta taa arka sıralarda dünkü çocuk spor yazarlarıyla birlikte mi otursun yani? Veya numaralı tribünde yeni zenginlerle mi otursun? Başk