07 Ara 2011 13:48 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:07

AYDINLIK GAZETESİNDEN YASEMİN ÇONGAR'A YANIT! (MEDYARADAR/ÖZEL)

Yasemin Çongar Odatv iddianamesinin Taraf gazetesinde hazırlandığını göstermek için e-posta yazışmaları kurgulandığını köşesine taşımıştı.

Yasemin Çongar’ın, Ağustos ayında Aydınlık gazetesine yapılan baskında el konulan e-posta yazışmalarıyla ilgili olarak bugün Taraf gazetesinde yayımlanan yazısına Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk’tan yanıt geldi.

Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk’un Taraf gazetesi yazarı Yasemin Çongar’ın ’Başbakan, Savcı ve ben’ başlıklı yazısına yanıtı şöyle:


Sayın Yasemin Çongar,

Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Mehmet Sabuncu dün gözaltına alındı. Geceyi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün nezarethanesinde geçirdi.

Bugünkü (07 Aralık 2011) köşe yazınızda, gazetemize 19 Ağustos 2011’de yapılan yapılan baskında Mehmet Sabuncu’nun odasında el konulan e-posta yazışmalarıyla ilgili emniyet yetkililerine verdiğiniz ifadede:

“Kendi payıma bu tür bir haberleşmenin hiçbir zaman içinde olmadığımı bildiğim için, rahatlıkla söyleyebilirim ki, emaillerde yansıyan ilişki külliyen yalandır. Anlaşılan, böyle bir düzmece haberleşme metni üzerinden bir yandan Başbakan Erdoğan ve Savcı Kansız ve tabii halen devam eden davalar yıpratılmak istenirken, bir yandan da benim şahsımda Taraf gazetesinin adı kirletilmek isteniyor. Bu sahte belgelerin bir gazetenin bürosunda ele geçmiş olması ise yapılmak istenen operasyonun kirliliğini arttırıyor.” diyorsunuz.

Aydınlık gazetesi Başbakan Tayyip Erdoğan, Savcı Cihan Kansız ve sizin aranızda yazışmaların olduğunu gösteren e-postaları haberleştirmiş midir?

Hayır!

Neden?

Başbakan, bir savcı ve bir gazete yazarının böyle bir ilişki içinde olmalarını akıl dışı bulmuştur.

Bu yazışmaların ’sahte oduğunu’ ve ’deli saçması’ olduğunu düşünmüştür. Gerekçesi bu kadar basittir.

Fakat iş bu kadarla bitmiyor. Aydınlık’ın değer vermediği kağıt parçaları başarılı bir gazete sahibini ’Ergenekon terör örgütü üyesi’ yapıyor.

Eğer Aydınlık bunları yayımlasaydı, ’Taraf gazetesine ve bu soruşturmayı yürütenlere yönelik bir komplonun’ içine girmiş olacaktı’ diyorsunuz.

Peki, yayımlamadığı için Mehmet Sabuncu’nun evinin basılması, gözaltına alınması, terörle suçlanması ve gazetemiz aleyhine asılsız haberler yapılması bir komplo değil mi?

Yasemin Hanım,

Bu alçakça komplo Sayın Başbakan’ın, Sayın Cihan Kansız’ın ve sizin adınız karıştırılarak Aydınlık’a yapılmıştır.

Aydınlık araştırmadan, incelemeden bir konu üzerinde haber yapmaz. Bu bizlerin 50 yıllık tecrübesidir.

Ergenekon soruşturmalarını, iddia edildiği gibi ’sulandırmak’ için bu tür sahte e-postalar hazırlamaya gerek yok. Yayımlamadığımız bir ’kağıt parçasından’ dolayı Sayın Mehmet Sabuncu’nun gözaltına alınması bu soruşturmaların niteliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Saygılarımızla.

YASEMİN ÇONGAR'IN YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

MEDYARADAR/ÖZEL