30 Mayıs 2011 09:46 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:24

AYDINLIK GAZETESİ FAYDALI BİR GAZETE!

Bunları söylüyorum diye Salih Tuna bizi hedef gösterdi demezler inşallah...

Bu darbesevicilerin arasında senin işin ne?

Hey yumurtaya can, M. Yakup Yılmaz'a akıl veren Allah'ım; şu kainatta gerçekten de hiçbir şeyi boşa yaratmamışsın.

Aydınlık gazetesi bile bazen o kadar işe yarıyor ki anlatamam.

Diyeceksiniz ki, "Bir gazete o, 'yaratık' değil."

İyi de, Allah istemezse yaprak kıpırdamaz. (Yapraktan dala, daldan ağaca, ağaçtan kağıda, kağıttan gazeteye zıplayarak mezkur yaprak metaforunu anlayabilirsin Şinasi.)

Hulasa, Aydınlık faydalı bir gazete; en azından bana faydası dokunuyor.

Bunları söylüyorum diye Salih Tuna bizi hedef gösterdi demezler inşallah.

Zira ne zaman ne diyecekleri hiç belli olmuyor!

Geçenlerde, Aydınlık'ı soruşturmak ne kadar yanlışsa Ahmet Şık'ın kitabını kovuşturmak da o kadar yanlıştır demiştim de, "Yeni Şafak yazarı Tuna, Aydınlık'ı hedef gösterdi" karşılığını vermişlerdi.

Sizin anlayacağınız ciddi "anlama" sorunları var.

Hayır yani, insana dalga geçmekten başka yol bırakmıyorlar; sonra da alınganlık gösteriyorlar.

Bu da beni ziyadesiyle üzüyor tabii.

Aydınlık neden mi faydalı?

Çünkü...

Aydınlık olmasaydı "İnsanlık Anıtı"nın heykeltıraşı Mehmet Aksoy'un Perinçek'i Meclis'te görme arzusundan haberdar olmayacaktım.

Dahası, "Onlar sadık cumhuriyet koruyucularıdır. Perinçek'in İsviçre'deki kahramanlığı unutulmaz" dediğini bilmeyecektim.

Biz onu Ermeni tehcirine karşı "İnsanlık Anıtı" yontan bir sanatçı zannetmiştik; meğer "Talat Paşa Komitesi"ne meftunmuş!

Aydınlık olmasaydı, Atilla Dorsay, Mustafa Altıoklar, Ayşegül Aldinç, Ahmet Leventoğlu, Altan Günbay, Levent Kırca, Doğa Rutkay, Arif Keskiner ve Hamdi Alkan'ın Cumhuriyet Güçbirliği'nin adaylarını desteklediğini nerden bilebilirdik!

Mahut gazeteye göre Cumhuriyet Güçbirliği'ni destekleyenler arasında Ayla Algan, Ayşen Gruda ve Tuluyhan Uğurlu da var.

Hadi Ayşen Gruda'yı falan anladık (kimi neye desteklediğinin farkında değil diyelim) koskoca Tuluyhan Uğurlu'ya ne oluyor?

Cumhuriyet Güçbirliği'nin ne olduğunu bilmiyor mu yoksa?

Bilmiyorsa, Balyoz davasının tutuklu sanığı Çetin Doğan'ın birkaç gün evvel Aydınlık'ta yayımlanan şu mesajını okumasını öneririm: "27 Mayıs Devrimi sivil-asker Kemalist gençliğin eseridir... Ulu Önder Atatürk'ün ideolojisi etrafında kümeleşen gençler her zaman Cumhuriyet'imizin güvencesi, karanlık güçlerin korkulu rüyası olmuştur. (...) Mustafa Kemal'in aydınlanma meşalesi bugün karanlık güçlere karşı verdiğimiz savaşta en önemli dayanağımızdır. (...) Parmaklıklar ardına konulmuş olsam da 70'lik bir genç ve Kemal'in askeri olarak dimdik ayakta, ulusumuzun yaşam ve öncü gücü siz Kemalist gençlerin yanı başındayım... 'Anayasa ve Özgürlük Bayramı'nızı kutlarım."

Bu mesajın sahibi herhangi biri değil, "Cumhuriyet Güçbirliği"nin önde gideni.

Yani...

Hem milletin seçtiği Başbakan Menderes'i ve Türkiye Cumhuriyeti'nin iki bakanını darağacında sallandıran o alçak, o kahpe 27 Mayıs darbesini "özgürlük bayramı" addeden, hem de milletin oylarıyla milletin meclisinde yer almak isteyen bir insan evladı.

Şayet "27 Mayıs darbesi" elinde patlasaydı, "Ne darbesi cancağızım, o jenerik senaryoydu..." diyeceği kuvvetle muhtemel bu zihniyeti nihayetinde anlarım.

Benim anlamakta zorluk çektiğim, Tuluyhan Uğurlu gibi sanatçılarımızın bu adamların nesini desteklediği.

Yanlış anlaşılmasın; bilip destekliyorlarsa, ona da bir şeycikler demem.

Hatta...

Kemalistlerin "Yeni CHP" yerine Cumhuriyet Güçbirliği adaylarına oy vermesini daha mantıklı bulurum.

NOT : MHP'yi sarsan malum kasetleri çekenlerin "farklıülkücüler"e verdikleri röportajdaki şu ifade çok dikkatimi çekti: "Medya niye bu kadar sahip çıkıyor Bahçeli'ye? Biraz düşünün. Çok mu sevdiklerinden, yoksa ülkücü davayı ancak Bahçeli bitirebilir, BOP projesine ancak böyle düşük profilli biri engel olamaz, Bozkurtları ancak Bahçeli kuzulaştırabilir; yoksa bunu mu gördüklerinden?.."

Acaba diyorum, Star gazetesine saldırmakla birileri "kuzu" olmadıklarının sinyalini bir yerlere vermek mi istedi?

Ne dersiniz?

Salih Tuna/Yeni Şafak