07 Nis 2010 13:14
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:13
AYDINLIK BİR BAHARA TUNA KİREMİTÇİ'SİZ UYANMAK İSTERDİM... O KADAR ÇOK ŞEY İSTERDİM Kİ!
Yemin ediyorum, bu adamdan milletçe kurtulmak için ne yapmak gerekiyorsa, ben birey olarak yapmaya hazırım! Medyanın Ukalası son günlerin en cillop olayı İclal Aydın-Tuna Kiremitçi kavgasına daldı.
AYDINLIK BİR BAHARA TUNA KİREMİTÇİSİZ UYANMAK İSTERDİM
O KADAR ÇOK ŞEY İSTERDİM Kİ!
Kabul ediyorum, bu aralar tembellik ediyorum
Bahar rehavetindeyim, bir ara da aşka düşeyim dedim; sağım solum çamur aklım buhar oluverdi anında
Sonra durdum ve dedim ki: Kızım ne halt yediğini sanıyorsun sen? Böyle dünyevi şeyler sana göre değil Özüne dön, hayvansılaş Yırtıcılığına sığın ve parçalamaya devam et! Parçalamazsan, kendin olamazsın!
Ve silkelenip kendime geldim; bir haftalık moladan sonra, tam gaz geri döndüm
Bu arada öldüğümü düşünüp sevinenler olduysa, onları hayal kırıklığına uğratacağımı üzülerek bildiririm; ölmedim, devam ediyorum
Geri döndüm dedim de, tek geri dönen ben miyim?
Hayır efendim!
Birkaç ay evvel uyuşturucu ile ilgili bir kısım meselelere bulaştığı iddia edilerek kodese tıkılan dostumuz Yiğit Karaahmet de yeniden aramızda! Durumunun detaylarını bilmemekle birlikte, Tarkanı salıyorlarsa, bizim Yiğitoğlanı da salsınlar tabii demeden edemedik içimizden
O arada Yiğitin Madiclara olduğu da net bir biçimde afişe oldu o ayrı
Bakalım Yiğit, Madiclara.com adlı blogunu yazmaya devam edecek mi? Yazacaksa bu blog yüzünden başına başka ne tür işler gelecek Göreceğiz. Ama yine de umarız, bu Yiğite atılan son kazık olur. Zira çalıştığı gazeteden maaşını bile alamayan genç ve arkasında kimsenin durmadığı, sivri dilli bir köşeciden çok daha büyük çıban başları var bu memlekette; zayıf gördüğünü dürtüklemek kolay. Bunları neden şimdi yazıyorum? Çünkü Yiğit içerideyken arkasından atıp tutmayı hiç de ahlaklı bulmamıştım Şimdi çıktığına göre, durumu o anlatmalı bence
Darısı hırsızlık yaparken yakalandığı kamera görüntüleri sunularak iddia edilen Tercümanın Ankara temsilcisinin başına Çok üzücü bir haber bence Ama nedense, iki olayda da gözler aynı medya grubunun üzerine çevriliyor Neden acaba?
Neyse bunlar kısa sürede unutulur gider Unutulsun da zaten Neler unutuluyor, bunlar mı unutulmayacak Allah aşkına?
Parmaklıklar Arkasında dizisini aratmıyor yani bu aralar basın alemi Maşallah, paşalardan sonra, sırasıyla gazeteciler de girip girip çıkıyorlar içeri; üstelik de öyle memleket namına düşünce suçundan filan da değil (eski güzel günlerde değiliz yani) bildiğiniz eftiri poftirik, zattiri zottirikten suçlardan. Allah sonumuzu hayreder inşallah!
Ama bence geçen günlerin en cillop olayı İclal Aydın-Tuna Kiremitçi eski eşleri arasında patlak veren Jacqueline Du Pre kavgasıydı! Hala olayın travmatik etkileri sürüyor bir de Amanın sormayın! İlk gördüğüm günden beri ayar olduğum iki değil dört gözlü, bir gözü sağa öteki sola bakan Kiremitçi Tuna, yine yapış yapış aşk kokan, üçkağıdı beş kilometre öteden anlaşılan bir yazı yazdı, hayali aşkı Jacquelinee! İclal de bunu görüp kaleme davrandı ve yıllardır Tunaya söylenmesi gereken her şeyi, içimizi şişiren her şeyi kusuverdi! Süper de yaptı bence. Tuna tam o noktada çıktı ve İclali cahillikle suçlayıp, hayali sevgilisinin 1980lerde ölen hayali sevgilisi İngiliz çellist Jacqueline Du Pre olduğunu söyledi -Sanki her Türk genci Jacquelinei babasının kızı gibi tanıyor Ve sanki 20 yıl evvel ölmüş bir kadını tanımamak insanı cahil yapıyor Üstelik ilk yazıda Jacquelinein soyadı da geçmiyor! Tuna bebeğim, çok entelsin ama entel adamlar özellikle sekste çok kötü oluyor!!!- Ve bastı istifayı. İşte biz, tam da o noktada derinden bir oh!!! çekmiş ve koltuklarımıza yayılıp pantolonlarımızın üst düğmesini açıp göbeğimizi kaşıya kaşıya televizyon kumandasına davranmışken, Okan Bayülgenin şovundaydı Tuna Anlamsız anlamsız konuşuyordu yine aşk üstüne; çok derinlikli olduğunu vurgulamak ister ister, sıkar sıkar, kanırtır kanırtır konuşuyordu Ağzımız az gelince başka yerimizle gülüp zap yaptık. Ama bitti mi işkence? Bugün de Pakize Sudayla mevzu yaşamışlar Yemin ediyorum, bu adamdan milletçe kurtulmak için ne yapmak gerekiyorsa, ben birey olarak yapmaya hazırım! Seveninden çok nefret edeni olduğu bariz duran bir adama hala köşe yazdırmaya çalışan gazetelere de hastayım Love to hatede olamıyoruz anasını satayım! Neden acaba? Tunanın yazdığı kitapların edebi formasyonu ciddi biçimde tartışmaya açıkken, neden edebiyat eleştirisi yazdırılıyor ona? Hem de Radikal İkide! Artı, nasıl bir sosyal görüş alabiliriz ki günlük bir gazetede okumak isteyelim onu?
Geçen gün bir takipçisi şöyle yazmıştı Twitterda: Tuna, berbat filmini, tuvalet kağıdı yapılası kitaplarını ve köşeni de al git kendini çok sevdirmeden! Ben bu kadar kalpsiz değilim, yapılan her işe saygım var iş iştir neticede En kötüsü bile bir emeğin ürünüdür. En sevilmeyeni bile - ama ne yalan söyleyeyim, Tuna Kiremitçisiz bir hayat, benim de en büyük hayalim
Zira ben, bir sabah uyanayım ve görmeyeyim istiyorum bazı insanları Mesela Tuna Kiremitçi olmadan uyanmak istiyorum bir gün Bir bakmışım, ona ait her şey silinmiş toplumsal hafızamızdan; hiç olmamış gibi Ahmet Hakansız bir güne uyanmak istiyorum sonra Ayşe Özyılmazel ve dahi aynı formasyonu sürdüren Melike Karakartalı sadece Bağdat Caddesinde karşılaştığım figürler olarak anımsamak istiyorum. Ayşe Arman ile hiç tanışmamış olmak istiyorum Rahşan Gülşan kısmına reset atmak istiyorum hafızamın Saba Tümerden, Yaprak Dökümünden ve Hande Ataizinin artık kabak tadı veren aşk maceralarından daha az bahsedilen magazin ekleri almak istiyorum elime Mehmet Ali Erbilin boşanma davasında, karısına edilen rezil hakaretleri unutmak istiyorum
Peki, ne mi okumak istiyorum?
Bir gazete düşlüyorum İçinde, pek çoğunuzun mesleki olarak tanıdığı süper kral kadınların ve adamların olduğu bir gazete
Yılların Hande Şarmanın HaberTürk Magazinein 9. sayfasında haftada bir köşesi çıkmasın istiyorum mesela; her gün yazsın, üçüncü sayfada ruhumuzu aydınlatsın istiyorum Hayatı Handeden dinlemek istiyorum ben Elif Key ile geyiğin doruğuna çıkarken, Kutlu Esendemirin acayip aforizmalarının karşısında Cüneyt Özdemir otursun, beraber tavla atsınlar istiyorum Biri Ilgın Sönmezi arasın ve kitap eleştirisi yapacaksa gelip Ilgın yapsın istiyorum Arada beş yılda nasıl dev bir yayınevi markası yarattığını da anlatsın! www.hayatiminerkegi.com sitesinin yaratıcısı ve dahi delisi DENİZin sayko yorumlarını yarıla yarıla okumak istiyorum life-style yazılarında Ayhan Sicimoğlu gezilerini anlatsın; sivri dilini yalanmak için değil, savaşmak için kullanan herkeşler bir araya gelsin istiyorum
Daha çok şey istiyorum aslında ama yazmaya üşeniyorum
Ve tabii ben Bensiz bir gazete düşünülemez! Ben yine bildiğiniz ben Ona buna çatacağım rahat koltuğumda Dünyaya bulaşmayıp kendi içimde kalmanın hazzını yaşayacağım. Ünlü olmamak mutlu edecek beni Ünlü oldukça öz değerlerimi yitirmediğim, arkadaşlarımla istediğim yere gidebildiğim, koluma her taktığımı becerdiğim düşünülmediği için huzurlu olacağım!
Bu lükse sahip olamayan o kadar çok insan var ki hayatta
Biliyor musunuz, bahar bana pozitiflik aşıladı
Gördüm ki çok şanslıyım aslında
Hem de çok.
Çünkü size sahibim ve yine görüyorum ki pek çoğunuz, çoğu zaman koyuna bağlayıp sesinizi çıkarmasanız da, benim gibi düşünüyorsunuz.
Bir kurban gerek size Sizin için görünmez başımı giyotine uzatmak düşüyor bana
Hayır, iddia edildiği gibi dostu değilim kimsenin
Ait değilim ve sahip olmanın izini sürmüyorum
Olduğum yer güzel; konforlu, huzurlu
Kalbimi kirletmiyorum.
Kalbimi atmıyorum kimsenin önüne
Selam vermeyeceğim insanlarla samimi olmuyor, onlara merhaba bile demiyorum çoğu zaman
İşte bu beni ben yapıyor
Ve biliyor musunuz, varoluşumun özüne inince; tüm bunlar, görünmez olmamı son derece anlamlı kılıyor.
Bu bahar, sevin, sevilin ve sevişin bol bol
Sevdikçe insani değerlerinizin arttığını göreceksiniz ve sevdikçe, sevmenin bir ayna olduğunu keşfedeceksiniz.
Kalbinizi temiz tutun, hırstan uzak durun
Geri dönüp baktığınızda kendinizi kirlenmiş hissetmemek için, kimsenin ayağına basmayın!
Hayat da sizi temiz karşılayacak o zaman
Hayat da sizi sevecek.
Ve ben, burada olacağım hep
Arkanızdaki gözünüz olacağım
Midemin kaldırdığınca yazacağım her şeyi
Geçen gün Cücüye de dediğim gibi, kaldıramadıklarımı başka bir tarafa dönüp kusmaya çalışacağım sizi de zehirlememek için
Yumuşamıyorum; sadece acımın tamamını paylaşmayı reddediyorum sizinle
Acımın birazı da bana kalsın
Beni zehirlesin tümüyle
Bu ölüm, hepimiz için çok fazla!
DİP NOT: Misafir ol gel bana Börekler açarım sana Param pulum yok ama Kalbim vuruktur sana! Aşk beklemez!!! (Mesaj yerine gider!)
MEDYANIN UKALASI
Bir konuda ukala olmak, her konuda ahkam kesmekten iyidir... "
[email protected]
http://twitter.com/medyaninukalasi
Kabul ediyorum, bu aralar tembellik ediyorum
Bahar rehavetindeyim, bir ara da aşka düşeyim dedim; sağım solum çamur aklım buhar oluverdi anında
Sonra durdum ve dedim ki: Kızım ne halt yediğini sanıyorsun sen? Böyle dünyevi şeyler sana göre değil Özüne dön, hayvansılaş Yırtıcılığına sığın ve parçalamaya devam et! Parçalamazsan, kendin olamazsın!
Ve silkelenip kendime geldim; bir haftalık moladan sonra, tam gaz geri döndüm
Bu arada öldüğümü düşünüp sevinenler olduysa, onları hayal kırıklığına uğratacağımı üzülerek bildiririm; ölmedim, devam ediyorum
Geri döndüm dedim de, tek geri dönen ben miyim?
Hayır efendim!
Birkaç ay evvel uyuşturucu ile ilgili bir kısım meselelere bulaştığı iddia edilerek kodese tıkılan dostumuz Yiğit Karaahmet de yeniden aramızda! Durumunun detaylarını bilmemekle birlikte, Tarkanı salıyorlarsa, bizim Yiğitoğlanı da salsınlar tabii demeden edemedik içimizden
O arada Yiğitin Madiclara olduğu da net bir biçimde afişe oldu o ayrı
Bakalım Yiğit, Madiclara.com adlı blogunu yazmaya devam edecek mi? Yazacaksa bu blog yüzünden başına başka ne tür işler gelecek Göreceğiz. Ama yine de umarız, bu Yiğite atılan son kazık olur. Zira çalıştığı gazeteden maaşını bile alamayan genç ve arkasında kimsenin durmadığı, sivri dilli bir köşeciden çok daha büyük çıban başları var bu memlekette; zayıf gördüğünü dürtüklemek kolay. Bunları neden şimdi yazıyorum? Çünkü Yiğit içerideyken arkasından atıp tutmayı hiç de ahlaklı bulmamıştım Şimdi çıktığına göre, durumu o anlatmalı bence
Darısı hırsızlık yaparken yakalandığı kamera görüntüleri sunularak iddia edilen Tercümanın Ankara temsilcisinin başına Çok üzücü bir haber bence Ama nedense, iki olayda da gözler aynı medya grubunun üzerine çevriliyor Neden acaba?
Neyse bunlar kısa sürede unutulur gider Unutulsun da zaten Neler unutuluyor, bunlar mı unutulmayacak Allah aşkına?
Parmaklıklar Arkasında dizisini aratmıyor yani bu aralar basın alemi Maşallah, paşalardan sonra, sırasıyla gazeteciler de girip girip çıkıyorlar içeri; üstelik de öyle memleket namına düşünce suçundan filan da değil (eski güzel günlerde değiliz yani) bildiğiniz eftiri poftirik, zattiri zottirikten suçlardan. Allah sonumuzu hayreder inşallah!
Ama bence geçen günlerin en cillop olayı İclal Aydın-Tuna Kiremitçi eski eşleri arasında patlak veren Jacqueline Du Pre kavgasıydı! Hala olayın travmatik etkileri sürüyor bir de Amanın sormayın! İlk gördüğüm günden beri ayar olduğum iki değil dört gözlü, bir gözü sağa öteki sola bakan Kiremitçi Tuna, yine yapış yapış aşk kokan, üçkağıdı beş kilometre öteden anlaşılan bir yazı yazdı, hayali aşkı Jacquelinee! İclal de bunu görüp kaleme davrandı ve yıllardır Tunaya söylenmesi gereken her şeyi, içimizi şişiren her şeyi kusuverdi! Süper de yaptı bence. Tuna tam o noktada çıktı ve İclali cahillikle suçlayıp, hayali sevgilisinin 1980lerde ölen hayali sevgilisi İngiliz çellist Jacqueline Du Pre olduğunu söyledi -Sanki her Türk genci Jacquelinei babasının kızı gibi tanıyor Ve sanki 20 yıl evvel ölmüş bir kadını tanımamak insanı cahil yapıyor Üstelik ilk yazıda Jacquelinein soyadı da geçmiyor! Tuna bebeğim, çok entelsin ama entel adamlar özellikle sekste çok kötü oluyor!!!- Ve bastı istifayı. İşte biz, tam da o noktada derinden bir oh!!! çekmiş ve koltuklarımıza yayılıp pantolonlarımızın üst düğmesini açıp göbeğimizi kaşıya kaşıya televizyon kumandasına davranmışken, Okan Bayülgenin şovundaydı Tuna Anlamsız anlamsız konuşuyordu yine aşk üstüne; çok derinlikli olduğunu vurgulamak ister ister, sıkar sıkar, kanırtır kanırtır konuşuyordu Ağzımız az gelince başka yerimizle gülüp zap yaptık. Ama bitti mi işkence? Bugün de Pakize Sudayla mevzu yaşamışlar Yemin ediyorum, bu adamdan milletçe kurtulmak için ne yapmak gerekiyorsa, ben birey olarak yapmaya hazırım! Seveninden çok nefret edeni olduğu bariz duran bir adama hala köşe yazdırmaya çalışan gazetelere de hastayım Love to hatede olamıyoruz anasını satayım! Neden acaba? Tunanın yazdığı kitapların edebi formasyonu ciddi biçimde tartışmaya açıkken, neden edebiyat eleştirisi yazdırılıyor ona? Hem de Radikal İkide! Artı, nasıl bir sosyal görüş alabiliriz ki günlük bir gazetede okumak isteyelim onu?
Geçen gün bir takipçisi şöyle yazmıştı Twitterda: Tuna, berbat filmini, tuvalet kağıdı yapılası kitaplarını ve köşeni de al git kendini çok sevdirmeden! Ben bu kadar kalpsiz değilim, yapılan her işe saygım var iş iştir neticede En kötüsü bile bir emeğin ürünüdür. En sevilmeyeni bile - ama ne yalan söyleyeyim, Tuna Kiremitçisiz bir hayat, benim de en büyük hayalim
Zira ben, bir sabah uyanayım ve görmeyeyim istiyorum bazı insanları Mesela Tuna Kiremitçi olmadan uyanmak istiyorum bir gün Bir bakmışım, ona ait her şey silinmiş toplumsal hafızamızdan; hiç olmamış gibi Ahmet Hakansız bir güne uyanmak istiyorum sonra Ayşe Özyılmazel ve dahi aynı formasyonu sürdüren Melike Karakartalı sadece Bağdat Caddesinde karşılaştığım figürler olarak anımsamak istiyorum. Ayşe Arman ile hiç tanışmamış olmak istiyorum Rahşan Gülşan kısmına reset atmak istiyorum hafızamın Saba Tümerden, Yaprak Dökümünden ve Hande Ataizinin artık kabak tadı veren aşk maceralarından daha az bahsedilen magazin ekleri almak istiyorum elime Mehmet Ali Erbilin boşanma davasında, karısına edilen rezil hakaretleri unutmak istiyorum
Peki, ne mi okumak istiyorum?
Bir gazete düşlüyorum İçinde, pek çoğunuzun mesleki olarak tanıdığı süper kral kadınların ve adamların olduğu bir gazete
Yılların Hande Şarmanın HaberTürk Magazinein 9. sayfasında haftada bir köşesi çıkmasın istiyorum mesela; her gün yazsın, üçüncü sayfada ruhumuzu aydınlatsın istiyorum Hayatı Handeden dinlemek istiyorum ben Elif Key ile geyiğin doruğuna çıkarken, Kutlu Esendemirin acayip aforizmalarının karşısında Cüneyt Özdemir otursun, beraber tavla atsınlar istiyorum Biri Ilgın Sönmezi arasın ve kitap eleştirisi yapacaksa gelip Ilgın yapsın istiyorum Arada beş yılda nasıl dev bir yayınevi markası yarattığını da anlatsın! www.hayatiminerkegi.com sitesinin yaratıcısı ve dahi delisi DENİZin sayko yorumlarını yarıla yarıla okumak istiyorum life-style yazılarında Ayhan Sicimoğlu gezilerini anlatsın; sivri dilini yalanmak için değil, savaşmak için kullanan herkeşler bir araya gelsin istiyorum
Daha çok şey istiyorum aslında ama yazmaya üşeniyorum
Ve tabii ben Bensiz bir gazete düşünülemez! Ben yine bildiğiniz ben Ona buna çatacağım rahat koltuğumda Dünyaya bulaşmayıp kendi içimde kalmanın hazzını yaşayacağım. Ünlü olmamak mutlu edecek beni Ünlü oldukça öz değerlerimi yitirmediğim, arkadaşlarımla istediğim yere gidebildiğim, koluma her taktığımı becerdiğim düşünülmediği için huzurlu olacağım!
Bu lükse sahip olamayan o kadar çok insan var ki hayatta
Biliyor musunuz, bahar bana pozitiflik aşıladı
Gördüm ki çok şanslıyım aslında
Hem de çok.
Çünkü size sahibim ve yine görüyorum ki pek çoğunuz, çoğu zaman koyuna bağlayıp sesinizi çıkarmasanız da, benim gibi düşünüyorsunuz.
Bir kurban gerek size Sizin için görünmez başımı giyotine uzatmak düşüyor bana
Hayır, iddia edildiği gibi dostu değilim kimsenin
Ait değilim ve sahip olmanın izini sürmüyorum
Olduğum yer güzel; konforlu, huzurlu
Kalbimi kirletmiyorum.
Kalbimi atmıyorum kimsenin önüne
Selam vermeyeceğim insanlarla samimi olmuyor, onlara merhaba bile demiyorum çoğu zaman
İşte bu beni ben yapıyor
Ve biliyor musunuz, varoluşumun özüne inince; tüm bunlar, görünmez olmamı son derece anlamlı kılıyor.
Bu bahar, sevin, sevilin ve sevişin bol bol
Sevdikçe insani değerlerinizin arttığını göreceksiniz ve sevdikçe, sevmenin bir ayna olduğunu keşfedeceksiniz.
Kalbinizi temiz tutun, hırstan uzak durun
Geri dönüp baktığınızda kendinizi kirlenmiş hissetmemek için, kimsenin ayağına basmayın!
Hayat da sizi temiz karşılayacak o zaman
Hayat da sizi sevecek.
Ve ben, burada olacağım hep
Arkanızdaki gözünüz olacağım
Midemin kaldırdığınca yazacağım her şeyi
Geçen gün Cücüye de dediğim gibi, kaldıramadıklarımı başka bir tarafa dönüp kusmaya çalışacağım sizi de zehirlememek için
Yumuşamıyorum; sadece acımın tamamını paylaşmayı reddediyorum sizinle
Acımın birazı da bana kalsın
Beni zehirlesin tümüyle
Bu ölüm, hepimiz için çok fazla!
DİP NOT: Misafir ol gel bana Börekler açarım sana Param pulum yok ama Kalbim vuruktur sana! Aşk beklemez!!! (Mesaj yerine gider!)
MEDYANIN UKALASI
Bir konuda ukala olmak, her konuda ahkam kesmekten iyidir... "
[email protected]
http://twitter.com/medyaninukalasi