Aydın Doğan'ı birileri sokak ortasında dövüyor!
Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, kendisi ve gazetesi hakkında suç duyurusunda bulunan Aydın Doğan'ı köşesine taşıdı.
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Sabah gazetesi yazarı
Rasim Ozan Kütahyalı'nın dün kendisiyle ilgili kaleme aldığı
yazının ardından suç duyurusunda bulunmuştu.
Doğan'ın avukatı Şehnaz Doğan Yüzer'in yaptığı yazılı açıklama da
bugün Hürriyet, Posta, Radikal gazetelerinin ilk sayfalarında yer
aldı.
Yazılı açıklamada, Aydın Doğan hakkındaki yargı sürecinin Cem
Uzan'in iftirasıyla başladığı, Aydın Doğan'ın birçok davadan beraat
ettiği ve Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın yazısıyla
yargı sürecinin etkilenmeye çalışıldığı ifade edildi.
Doğan'ın avukatının yaptığı açıklama şu şekilde:
"Sahipliği konusu 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana “havuz”
kelimesiyle birlikte sıkça gündeme gelmekte olan Sabah isimli
gazetenin müvekkilim Sayın Aydın Doğan ile ilgili iftira ve yalana
dayalı çirkin yayınları artarak devam etmektedir. Müvekkilim bugüne
kadar bu karalama kampanyasını sabırla karşılayarak cevap
vermemiştir. Ancak müvekkilimin sessiz duruşunu yanlış
değerlendiren Sabah gazetesinin ortalıkta gözükmeyen sahibi ve
yönetimi, tetikçileri aracılığıyla ahlak sınırlarını zorlamaktadır.
Müvekkilim hakkındaki bu süreç halen yolsuzlukları nedeniyle
yurtdışında kaçak yaşamakta olan Cem Uzan’ın bundan 13 yıl önceki
bir iftirasıyla başlamıştır. Geçen bu süre içinde ise müvekkilim
aynı konuyla ilgili davalarda yedi ayrı mahkemede yedi kez beraat
etmiştir. Buna rağmen Rasim Ozan Kütahyalı isimli şahsa yazdırılan
yazıyla Yargıtay süreci etkilenmeye çalışılmaktadır. Pazartesi günü
bu yazıda imzası bulunan şahıs hakkında suç duyurusunda
bulunacağımızı, Sabah yönetimi hakkında yasal yollara
başvuracağımızı kamuoyuna duyururuz'
Rasim Ozan Kütahlı da Aydın Doğan'ın suç duyurusunu bugünkü
köşesine taşıyarak şunları yazdı:
Dünkü yazımla ilgili Aydın Doğan hakkımda suç duyurusunda
bulunmuş.
Fakat suç duyurusunun içeriği komedi.
Ben zaten paralel örgütün Doğan'a zorbalık yaptığını ve kendisini
kafeslemek için beraatlerini bozduğunu yazıp duruyorum. Aydın Bey
ise sanki Yargıtay'da beraatini bozduran benmişim gibi suç
duyurusunda bulunmuş.
İnsan gülüyor...
AYDIN DOĞAN BENİ İYİ TANIR
Fakat kendisi beni iyi tanır ki ben doğru bildiğimi yazmaya devam
ederim. Benim talimat almayıp inisiyatif alan bir şahsiyet olduğumu
da Aydın Bey iyi bilir.
Doğan'a haksızlık yapıldığı zaman da karşı çıkmasını bilirim.
Mesela Doğan'a bu paralel muamele açık bir zorbalıktı. Paralel
örgüt Türkiye'yi vesayet altına alma projesine Doğan'ın da destek
vermesi ya da en azından bu ihanete suskun kalması için kalleşçe
bir yöntemle tüm Doğan Ailesi'ni esir etmeye çalışıyordu. Paralel
örgüt vereceği iki kararla Doğan'ı 5 milyar dolara yakın bir mali
yük altına sokabilirdi...
Aydın Doğan "Yargıyı hukuk tanımayan bir çete ele geçirmiş. Bu ne
rezalettir yahu" derken çok haklıydı. Fakat aynı Aydın Doğan'ın
hukuk tanımayan çete dediği yapılanmaya boyun eğdiği şu an artık
kanıtlarıyla ortaya dökülmüş durumda.
Doğan kendisiyle görüşen paralel müride iki husus ile Fethullah
Gülen'in ilgilenmesinden duyduğu mutluluğu dile getiriyor. Nitekim
o kritik konuşmadan bir ay önce Temmuz 2013'te şöyle bir karar
çıkıyor...
Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet iddiasıyla yargılandıkları
davada beraat eden iş adamı Aydın Doğan ve kızı Hanzade Vasfiye
Doğan Boyner'in de aralarında bulunduğu 4 sanığın, Yargıtay'ın
bozma ilamının ardından yeniden yargılanmasına başlandı. Mahkeme,
önceki kararında direnerek, 4 sanık hakkında yeniden beraat kararı
verdi.
Fakat bu beraate rağmen birinci husus henüz bitmedi. Dosya yine
Yargıtay'da. Dün yazdığım gibi Mayıs 2012'de de Doğan'ın hukuk
tanımayan çete dediği yapı tarafından beraat kararı bozulmuştu.
Paralel örgüt Doğan'a Hala ipin benim elimde mesajını veriyordu.
Fakat Doğan şunu bilmeli ki bugün itibariyle insanları kafeslemek
için dilediği kararı verebilen yargı imamlarının işlevi bitmiştir.
Devlete rağmen bu imamlar ve özellikle başimam paralel yargı tesis
edemez artık. Doğan bu gerçeği teşhis edemeyip hala imamlarla
işbirliği mi yapacak yoksa meşru yolu mu tercih edecek?
Göreceğiz...
GÜLEN'İN PARALEL DEVLETİN BAŞİMAMI OLDUĞUNU
İSPATLIYOR
Aynı şey Doğan Yayın Holding'in yüzde 25'inin Alman firması Axel
Springer'e satışı işlemleriyle ilgili ikinci husus noktasında da
geçerlidir. Aslında Doğan'ın bu iki husus için Gülen'den ricacı
olduğunun söylendiği konuşma kaydı bile Gülen'in meşru devlete
paralel bir devletin Başimamı olduğunun kanıtıdır.
Gülen'in devlet içinde devletin başı haline gelmesinde ise hem bu
hükümetin hem de benim gibi medya aktörlerinin kabahati vardır.
Bunu da dürüstçe itiraf etmek boynumuzun borcudur... Fakat aynı
kabahat şu anda da Aydın Doğan için geçerlidir. Doğan tüm
gerçekleri bildiği halde ve bizzat kendi mağdur olduğu halde şu an
bu konumda bulunuyor.
Üstelik Doğan'ın kendi medyasında hala birileri Devlet içinde
paralel örgüt diye bir şey yoktur. Bütün bunlar yalan diye aleni
kara propaganda yapabiliyor.
BİRİLERİ DOĞAN'I DÖVÜYOR...
Bu durum aynen şuna benziyor... Birileri Aydın Doğan'ı sokak
ortasında dövüyor.
Doğan'ın yüzü gözü yara içinde kalıyor. Bütün bunları bizzat
yaşayan Aydın Bey'in kendisi.
Fakat Doğan'ın medyasında o dayakçı çeteye bağlı bir gazeteci çıkıp
böyle bir olayın olmadığına, Doğan'ın dövülmediğine kamuoyunu ikna
etmeye çabalıyor... Vaziyet bu kadar traji- komik..