26 Nis 2015 11:17
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:30
Avukattan Hidayet Karaca resti: Adliye önünde kendimi yakarım!
Tahliye kararları hakkında konuşan Avukat Ömer Turanlı, "Bu tahliyenin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yaparım. Gerekirse inanın bana bu adliye önünde kendimi yakarım. Çünkü hukukun namusunu hukukçular korur" dedi.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve tutuklu bulunan
yaklaşık 70 polis hakkında İstanbul 32 Asliye Ceza Mahkemesi'nin
tahliye kararı vermesinin ardından, tutuklu polislerin
avukatlarından Ömer Turanlı ile Hüseyin Ataol gece saatlerinde
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki alanda açıklama
yaptı.
‘BU ADLİYE ÖNÜNDE KENDİMİ YAKARIM’
Serdar Bayraktutan'ın avukat Ömer Turanlı, “Hukuk adına tarihi bir gün daha yaşıyoruz. Sayın hakim tahliye müzekkerelerini yazdı. Tahliye müzekkereleri savcı beye gönderildi. Savcı bey odasında yok. Savcı Beyi aradım. Savcı Bey, 'Avukat bey ben şuanda müsait değilim sonra arayın' dedi. Böyle bir hukuk, böyle bir anlayış yok. Mahkemenin verdiği bir karar var. Hiç kimse bunu tartışamaz, tartışma konusu yapamaz. Hukukta böyle bir durum kesinlikle söz konusu değil. Mahkemenin verdiği kesin bir karardır. Bunu savcılığın ve cezaevinin uygulaması gerekiyor. Ben hukukun ayaklar altına alınmasına, hukukun katledilmesine müsaade etmem. Bu tahliyenin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yaparım. Gerekirse inanın bana bu adliye önünde kendimi yakarım. Çünkü hukukun namusunu hukukçular korur. Bu karara uymak zorundalar“ dedi.
‘BU HUKUK HEPİMİZE LAZIM’
Ali Fuat Yılmazer'in avukatı Hüseyin Ataol ise, “Ortada Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız bir hakiminin vermiş olduğu bir tahliye kararı var. Hukuk çerçevesinde verilmiş bu kararı uygulamak zorundasınız. Bu hukuk hepimize lazım. Bu kantar sizi de tartacak. Lütfen hukukumuza sahip çıkalım. Mahkeme kararlarına saygı duyalım. Tahliye kararına rağmen cezaevinde yatan insanların hakkını daha fazla gasp etmeyelim. İnşallah aklı selim galip gelecek. Bu süreçten de hukuk ve hukukun üstünlüğü galip çıkacaktır" diye konuştu.
‘BU ADLİYE ÖNÜNDE KENDİMİ YAKARIM’
Serdar Bayraktutan'ın avukat Ömer Turanlı, “Hukuk adına tarihi bir gün daha yaşıyoruz. Sayın hakim tahliye müzekkerelerini yazdı. Tahliye müzekkereleri savcı beye gönderildi. Savcı bey odasında yok. Savcı Beyi aradım. Savcı Bey, 'Avukat bey ben şuanda müsait değilim sonra arayın' dedi. Böyle bir hukuk, böyle bir anlayış yok. Mahkemenin verdiği bir karar var. Hiç kimse bunu tartışamaz, tartışma konusu yapamaz. Hukukta böyle bir durum kesinlikle söz konusu değil. Mahkemenin verdiği kesin bir karardır. Bunu savcılığın ve cezaevinin uygulaması gerekiyor. Ben hukukun ayaklar altına alınmasına, hukukun katledilmesine müsaade etmem. Bu tahliyenin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yaparım. Gerekirse inanın bana bu adliye önünde kendimi yakarım. Çünkü hukukun namusunu hukukçular korur. Bu karara uymak zorundalar“ dedi.
‘BU HUKUK HEPİMİZE LAZIM’
Ali Fuat Yılmazer'in avukatı Hüseyin Ataol ise, “Ortada Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız bir hakiminin vermiş olduğu bir tahliye kararı var. Hukuk çerçevesinde verilmiş bu kararı uygulamak zorundasınız. Bu hukuk hepimize lazım. Bu kantar sizi de tartacak. Lütfen hukukumuza sahip çıkalım. Mahkeme kararlarına saygı duyalım. Tahliye kararına rağmen cezaevinde yatan insanların hakkını daha fazla gasp etmeyelim. İnşallah aklı selim galip gelecek. Bu süreçten de hukuk ve hukukun üstünlüğü galip çıkacaktır" diye konuştu.