AVRUPA PARLAMENTOSU'NDAN TÜRKİYE'YE MUSTAFA BALBAY ÜLTİMATOMU!
"AKP hükümeti Türkiye'de iktidara geldiğinde bu yana, ifade ve basın özgürlüğü şiddetli biçimde küçültüldü."
Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu’nda bir soru önergesine gönderilen yanıtta, "İnsan Hakları ve temel özgürlükler konuları, Sayın Balbay’ın durumu gibi özel durumlar da dâhil olmak üzere, Müzakere Çerçevesi Katılım Ortaklığı anlaşmaları gereğince izlenmeye devam edilecektir. Türkiye’nin müzakerelerde ilerlemesi, diğerleri yanında bu koşullara dayalı olarak ölçülür" denildi.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Avrupa Parlamentosu Üyesi Avusturyalı sosyal demokrat Evelyn Regner, Avrupa Konseyi’nin yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde, Türkiye’de gazetecilere yapılan baskılar konusuna yer verdi. "Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü- Mustafa Balbay ve diğerlerinin tutuklanması" başlıklı önergesinde Regner, "AKP hükümeti Türkiye’de iktidara geldiğinde bu yana, ifade ve basın özgürlüğü şiddetli biçimde küçültüldü. AB üyeliğine aday olan Türkiye, sansür ve basınla ilgili düzenlemeler açısından en kötü 50 ülkeden biridir. Türkiye’de sadece 2010 yılının ilk üç ayında hükümeti eleştiren 260 gazeteci ve yazar tutuklandı" dedi. Regner şöyle devam etti:
"Laik kamptaki merkez figürler aylarca ya da yıllarca duruşmaları yapılmadan, resmen suçlanmadan ya da bir suç isnad edilmeden tutuklandı Türk hapishanelerine konuldu ve böylece susturuldu (Türkiye’deki Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı ve temsilci Mustafa Balbay’ın durumunda olduğu gibi.) Tutuklu gazeteciler ve yazarlar bu suçlamalara neden olan açık deliller bulunmadan, anti-terör mevzuatı ve ceza yasasını ihlal etmekle suçlandılar."
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ MÜZAKERELERİ ETKİLEYECEK"
Avrupa Konseyi soru önergesini Balbay’ın durumuna da değinerek şöyle bitirdi: "İnsan Hakları ve temel özgürlükler konuları, Sayın Balbay’ın durumu gibi özel durumlar da dâhil olmak üzere, Müzakere Çerçevesi Katılım Ortaklığı anlaşmaları gereğince izlenmeye devam edilecektir. Türkiye’nin müzakerelerde ilerlemesi, diğerleri yanında bu koşullara dayalı olarak ölçülür. Bu konuların AB tarafından Katılım Konseyi ve Siyasi Diyalog toplantıları çerçevesinde tüm uygun zeminlerde gündeme getirilmesine devam edilecektir."