Atlantikçi cephe harekete geçti! TUSAŞ saldırısı “BRICS Zirvesi”ne gözdağı mı?
Medyaradar analisti Atilla Akar, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ)’ne yönelik saldırının asıl hedefinin ne olduğunu analiz etti…
Efendim; anlaşılan “Terör kartı” yeniden devreye sokuldu. Türkiye tekrar terörle terbiye edilmek isteniyor akılları sıra. Bunun için TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi) saldırısı gündeme getiriliyor. Bana göre konjonktüre tam uygun bir eylem…
Uluslararası Bakmayan Iskalar!..
Peki ben “Konjonktür” den neyi kastediyorum? Daha ziyade uluslararası konjonktürü kastediyorum. Zaten bu tarz eylemler uluslararası planda bir yere oturmadan gerçekleşmezler. Olayları küresel okumayanlar yanılırlar. O yüzden bu eylemde bir “istisna” değil!..
Aynı nedenle bu gibi eylemleri analiz ederken denklemin en başına uluslararası faktörü koymak gerekir. Diğer etkiler ya talidir ya geçersizdir. Burada ise “Zamanlama” açısından baktığımızda bu faktör alenen sırıtmaktadır. “Mesaj” burada şifrelenmiştir…
Devam edelim. Birazdan ayrıntılı açacağım…
Tezler Çok Esasa Dokunanı Yok!..
Dünden beri bakıyorum o kadar saçma sapan diyemesem bile büyük bir gerçeği ifşa ediyorum edasıyla sığ, kolay, şablon yorumlar yapılıyor ki hayretler içindeyim. Koca koca proflar, kendinden uzmanlar, üfürükten stratejistler habire konuşuyorlar. Çok kolay oltaya geliyorlar. O yüzden dayanamadım bu yazıyı yazmaya karar verdim. (Şu an öğle. Yeni kalktım sayılır. Daha medyaya bile bakmadan çalakalem yazıyorum. Umarım çuvallamam!) Bakalım…
Çoğunluk “Bahçeli’nin Öcalan beyanı sonrası doğan yeni durum” a işaret ediyor. Tabii onunda çeşitli versiyonları var. Kimi olayı Kandil’deki “Terörü bitirmek istemeyen terör şefleri” ne, kimi “Fetöcülerin intikam hareketine”, kimi “uçak sanayimizin gelişmesinden rahatsız olan güçlere”, vb bağlıyor. (Tabii kolaycı, şabloncu, papağan misali “İstihbarat ulemeları” mız neye bağlıyorlar bilemiyorum!) Bu gösterilenler basit nedenler olmasa da bana göre olayı açıklamada zayıf kalıyor. Tezler çok ama çoğunun olayı açıklama potansiyeli yok ya da sınırlı.
Bu Bir “Sipariş” Eylemdir!..
Bana kalırsa bu eylemin bir “Sipariş eylem” olması her bakımdan sırıtıyor. Burada saldırgan militanların (Onlar uğrunda ölecekleri büyük bir “ideal”e hizmet ettiklerini sanıyor olabilirler) ya da örgüt mahrecinin ne olduğu önemli değildir. Örgüt adı ancak asıl amacın paravanıdır. Herkes o yöne baksın diye. Tabii başka yan amaçlarda taşıyabilir o başka. “Bir taşla iki kuş vurmak” gibi!..
Örgütlerin içinde her biri farklı ülke ya da küresel güçlere “angaje” şefler vardır. Ya da bazen örgüt tümüyle angajedir. Bunlar siparişi alırlar ve eylem için düğmeye basarlar. Ya da bambaşka güçler bu insanları öyle motive ederler ki onlar falana hizmet ettiklerini sanırlarken aslında filana ederler. Yönlendirildiğini bile anlayamazsın. Bu işler sanıldığından karmaşıktır.
Eylem BRIC’e Yöneliktir!..
Lafı uzatmayayım. “Senin analizin ne?” derseniz şudur; dikkatinizi çekerim. Eylem dün oluyor. Yani tam Kazan’da “BRICS” zirvesinin başladığı anlarda. Peki BRICS ne? Atlantikçi Cephe’ye alternatif olabilecek karşıt küresel güç merkezi oluşturma çabasıdır.
Zaten oluşuma adını da veren ülkeler Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika bu yönde bir arayış içindeler. İşte Türkiye’nin bu oluşumda yer alması tüm dengeleri değiştirebilir. Küresel satrançta hamleleri bozabilir. Erdoğan’ın zirveye katılması bu anlamda çok önemlidir. Karşıt güçleri alarma geçirmiş olabilir. Etekleri tutuşmuş olmalı!..
Türkiye’ye Mesajdır!..
Dolayısıyla bu tarz bir eylemin gündeme getirilmesi için çok daha ciddi, ağır bir sebep gerekmektedir. Bu sebep “BRICS Zirvesi” dir. BRICS oluşumu küresel dengeleri bozabilecek çapta bir harekettir. Başta ekonomi olmak üzere siyasal, kültürel hatta ileride askeri dengeleri değiştirebilir. Atlantik cephesi için tehdittir. Korkmuş olmalılar!..
Peki “Mesaj ne?” derseniz? Bana göre çok açık. Türkiye’ye ve Erdoğan’a “Buraya fazla yanaşma”, ”oyunculuğa heveslenme”, “saf değiştirme” denilmiştir. “Terörü başına tekrar bela ederiz” denmiştir. Sopa gösterilmiştir…
Zaten belli ki –zayıf bir ihtimalde olsa- şayet alelacele bir eylem başlatılmamışsa (Ki teröristler için bunun istihbaratı, keşif aşaması var) bu çok önceden planlanmış bir eylemdir. BRICS zirvesi tarihleri önceden bellidir. Hazırlık için yeterli zamanları olmuştur. Erdoğan’ın katılacağı kesinleşince de düğmeye basılmış olmalı.
Üstelik TUSAŞ gibi Türk savunma sanayinin gözbebeği diyebileceğimiz bir kurumun seçilmesi tesadüf değildir. B,undan sonra nerelere yükleneceklerini hatırlatmaktadır. Evet, -yanılma payımla birlikte- analizim bu yöndedir. Olaya bu mercekten baktığınızda durum farklılaşıyor.
TUSAŞ eylemi Atlantikçi cephenin Türkiye’ye “Gözdağı” mesajıdır. Harekete geçmişlerdir. Maalesef onlar böyle yazışırlar. Türkiye ise buna boyun eğer mi? Hiç sanmıyorum…
24. 10. 2024
NOT 1: saldırı esnasında şehit olan 5 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yaralılara şifalar dilerim.
NOT: 2: Bu kadar stratejik bir kurum nasıl doğru düzgün korunmaz anlamıyorum. Zaafiyettir. Bu ülkedeki perspektif, zihniyet yoksunluğu , beceriksizlik ve ehillik sorununa bir kez daha işaret eder. Çok yazık!..
NOT3: Zirve sonuçlarına ve Türkiye’nin tavrına göre arkası gelebilir. Dikkat!..