03 Mar 2015 12:39 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:05

Atilla Yayla sert çıktı: Gezi'de bir değil binlerce Kabataş yaşandı!

Yeni Şafak yazarı Atilla Yayla, Kabataş'ta başörtülü kadına taciz olayının yalan olduğunu söyleyen çevrelere sert çıktı.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Atilla Yayla, Gezi eylemlerinde başörtülü kadına taciz iddiasının yalan olduğunu savunan çevrelere yüklendi.

"Gezi'de Kabataş mı Kabataşlar mı?" başlıklı yazısında Yayla, bu tür tacizlere bizzat şahit olduğunu aktardı.

Yayla, "Gezi olayları sırasında bir Kabataş olayı yaşanmadı, binlerce Kabataş olayı yaşandı" diye yazdı.

Gazetenin liberal kalemlerinden Yayla, Kabataş olayını değerlendirdiği yazısında solcu ve seküler çevrelere böyle tepki gösterdi:

FEMİNİST ÇEVRELER BİLE DUYARSIZ KALDI

Bir kadın bunu göze alıyorsa, onun iddialarının doğruluğuna inanmak için bir sebebimiz var demektir. Ancak, feminist çevreler dahi bu konuda ayrımcı. Solcu ve seküler kadınlar kendileri gibi olmayan kadınlara kendilerine tanınan hakları hak görmüyor. Hatta o kadınlara karşı erkeklerden çok daha şiddetli ve militanca tavırlar takınıyor. Bunlar, söz konusu taciz bir "modern" kadına yapılmış olsaydı, muhtemelen, delil, kayıt falan beklemez, kadının beyanını iddiaların doğruluğunu kanıtlamaya yeterli sayarlardı.

BİR DEĞİL BİNLERCE KABATAŞ YAŞANDI

İkinci nokta da Gezi'nin yol açtığı saldırganlığı ve tacizciliği Kabataş'a indirgeme ve orada yok sayma veya aklama eğilimi. Gezi olayları sırasında bir Kabataş olayı yaşanmadı, binlerce Kabataş olayı yaşandı. Hadi Kabataş'taki Kabataş olayı yaşanmadı diyelim, diğer yerlerdeki Kabataş olaylarını nereye koyacağız? Bu tür tacizlere bizzat şahit oldum. Ayrıca, birçok başörtülü öğrencim uğradıkları sözlü ve fiili tacizi bana aktardı. Diğer bazı öğrencilerim korkularından günlerce sokağa çıkamadıklarını söyledi. Daha yetişkin olanlar de ja vu hâline düştüklerini, tekrar 28 Şubat psikolojisine girdiklerini söyledi. Onları bırakın, ben bile tacize ve saldırıya uğradığım hissine kapıldım. Her an bir saldırıya uğrama tehdidi altında kaldım.

GEZİ'NİN YÜZLERİNDEN BİRİ SALDIRGANLIK VE TACİZDİR

Hayatımı ve hayat tarzımı gerekirse mukabil şiddet kullanarak korumam gerektiği kanaatine vardım. Bütün bunları unutacak veya görmezden mi geleceğiz? Ne kadar tevil etmeye çalışırsanız çalışın, gerçeği değiştiremezsiniz, gizleyemezsiniz; Gezi'nin yüzlerinden biri saldırganlık ve tacizcilikti."