30 Oca 2008 07:58 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:54

"ATATÜRK'E HAKARETTEN MAHKUM ETMEK ATATÜRK'E HAKARETTİR!...." İSLAMCI KESİMİN TANINMIŞ YAZARI PROF. ATİLLA YAYLA'YI NASIL SAVUNDU?.

Atilla Yayla'nın, ruh halini düşünüyorum da, herhalde buna, hapis cezasından çok üzülmüştür. Bilmem Mahkeme de onun ruh halini dikkate almış mıdır?

Atatürk'ü korumak!


"Bir ulus..... yiğidine ihanet ediyor." Yiğit kim? Atatürk. İhanet eden kim?Ulus, yani millet, yani Türk milleti! "Ve Atatürk yeni yeni ölüyor" Öldüren kim? Ulus. Yani millet, yani Türk milleti!


Bu ifadelerin altındaki imza Hürriyet yazarı Bekir Coşkun.


Taha Akyol, Hürriyet'in bir başka sayfasında "Ve hangi Atatürk" isimli yeni kitabı ile ilgili olarak yapılan mülakatta, "Herkes kendine göre Atatürk kurguluyor" diyor. "Sağcı, solcu, Batıcı, Batı düşmanı, sosyalist, liberal Atatürkler kurgulanıyor. Hatta AB'ye karşı Atatürk var, AB yanlısı Atatürk var." Ona göre Atatürk'ün farklı konjonktürde farklı tavırları olmuş, Hilafeti kurtarma söyleminden Bolşevik söylemine kadar uzanan bir insan, "O, ideolog değil, pragmatik!"


"Herkesin kendisine göre Atatürk kurguladığı" bir zamanda, Prof. Dr. Atilla Yayla, Atatürk'e "Bu adam" diye hitap ettiği gerekçesiyle "hakaret" suçundan 18 ay hapse mahkum oluyor. Mahkeme, profesörün iyi hali dolayısıyla cezayı 15 aya indiriyor. Bunun yanında Profesörün "2 yıl süreyle bir uzmanın denetiminde bulunması" kararlaştırılıyor.


Hapsi biliyoruz.


"İki yıl uzman denetiminde bulunmak" yeni bir ceza türü.


Ya da, eski ifadeyle zihinsel özürlü kişilere uygulanan "Hacir altında bulundurulma" cezasının, modern kılıfa büründürülmüş şekli.


Atilla Yayla'nın, ruh halini düşünüyorum da, herhalde buna, hapis cezasından çok üzülmüştür.


Bilmem Mahkeme de onun ruh halini dikkate almış mıdır?


Yani, bu cezanın altında, "Sana öyle bir ceza vereceğiz ki, hapisten çok ezileceksin" gibi bir mantık var mıdır, bilemiyorum.


Bir bilim adamını iki yıl süreyle bir uzmanın denetimi altına vermek!


Bu bana, Sovyetler'de bilim adamlarına uygulanan "Psikolojik tımarhaneleri" hatırlattı. Yani Sovyet ideolojisi istikametinde kafa yapısını düzeltme merkezleri! Hatırlanacağı gibi bu uygulama "General Grigorenko'nun kafa yapısını tedavi" olayıyla simgeleşmişti.


Sovyetler dağıldı, bizler, 20 yıl sonra bile o yöntemleri yeniden icat etmekle meşgulüz.


Mahkeme, Atilla Yayla'nın "Profesörlük unvanının müsaderesi" ne karar verse nasıl olurdu, böyle bir "ceza" var mı bilmiyorum.


Acaba, o mahut uzman, nasıl bir denetleme yapacak Atilla Yayla'nın üzerinde?


Gülmüyorsunuz değil mi?


Daha doğrusu nasıl bir adam olacak?


Taha Akyol'un işaret ettiği hangi "Atatürk kurgulaması"na sahip olmak, Atilla Yayla'yı denetlemeye uygundur acaba?


Aklımdan "Uzman denetmen" lik için isimler geçiyor:


Üniformalı, üniformasız... medyadan, ulusalcı cenahtan... ihtilalci, demokrat...


Acaba hangisi Atilla Yayla için pan-zehirdir?


Evren mi desem, İlhan Selçuk mu, Gürüz mü, Özkasnak mı, Oktay Ekşi mi?


Bekir Coşkun nasıl olur, böyle, Atatürk'le sorunlu kişileri denetlemek için?


Gülmüyorsunuz değil mi?


Güleriz ağlanacak halimize denir böyle durumlar için?


Atilla Yayla onurlu bir bilim adamıdır.


Benim bildiğim, hakareti asla tercih etmez. Eleştirecekse gerekli dozda eleştirir. Bu eleştiri ağır da olabi