08 Nis 2012 10:47
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:31
ATATÜRK'E BAŞARISIZ ORGAN NAKLİ; ''ASIL UCUBELİK BUDUR''
Sabah Gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, Danıştay için hazırlanan Atatürk filmine tepki gösterdi!
Atatürk’e başarısız organ nakli
Atatürk’e sövmenin, onu doğrudan ya da dolaylı yoldan aşağılamanın kimilerince ’demokratlık göstergesi’ sayıldığı şu günlerde; Büyük Önder’e en büyük saygısızlık, Danıştay’ın kuruluş yıl dönümünde, üstelik devletin yönetim kademesinin önünde yapıldı.
Haber bültenlerinde izlerken gözlerime inanamadım. "Allahım ne olur, bu bir kabus olsun" diye dua ettim içimden... Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nu okuduğu o görüntüleri almışlar, Mustafa Kemal’in ağzının yerine bir seslendirme sanatçısının ağzını yerleştirmişler ve sözde onun ağzından ama başkasının sesiyle Danıştay hakkındaki sözlerini okutmuşlar.
Boşuna sağda solda ucube aramasınlar, asıl ucubelik budur! Atatürk’ün yüzünü üçüncü sınıf Japon çizgi filmlerinin modası geçmiş ’kes yapıştır’ tekniğiyle değiştirmek, onu korkunç, çirkin bir yaratığa (!) dönüştürmek hangi kafanın ürünü ise asıl ucubelik işte o kafadadır. Dünyanın tüm estetik cerrahları bir araya gelse, bunu düşünüp uygulayan ve protokolün önüne çıkarma cesaretini gösteren o çirkin beyni güzelleştiremez.
Atatürk’ün gözleri şehla, burnu kocaman, boyu kısaymış... Onu karalamak, gözden düşürmek için fiziksel özelliklerinden medet umacak hale gelenlerin son icraatıdır bu...
Buradan bir kez daha haykırıyorum: Atatürk’ü çirkin gösterme gayretlerinin tümüne karşıyım, karşı durmaya da devam edeceğim. Bu bazen özensizce yapılan bir heykel, bazen balmumundan bir büst, bazen de onun eşsiz dehasını ve eşine rastlanamayacak devrimlerini eğip bükme çabası olsun; hepsini lanetleyeceğim.
Bugün için Atatürk’ün ağzını, burnunu eğip bükebilirsiniz ama onu sevenlerin yüreğindeki çelik iradeyi asla bükemeyeceksiniz.
Böyle biline...
Yüksel AYTUĞ / SABAH
Atatürk’e sövmenin, onu doğrudan ya da dolaylı yoldan aşağılamanın kimilerince ’demokratlık göstergesi’ sayıldığı şu günlerde; Büyük Önder’e en büyük saygısızlık, Danıştay’ın kuruluş yıl dönümünde, üstelik devletin yönetim kademesinin önünde yapıldı.
Haber bültenlerinde izlerken gözlerime inanamadım. "Allahım ne olur, bu bir kabus olsun" diye dua ettim içimden... Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nu okuduğu o görüntüleri almışlar, Mustafa Kemal’in ağzının yerine bir seslendirme sanatçısının ağzını yerleştirmişler ve sözde onun ağzından ama başkasının sesiyle Danıştay hakkındaki sözlerini okutmuşlar.
Boşuna sağda solda ucube aramasınlar, asıl ucubelik budur! Atatürk’ün yüzünü üçüncü sınıf Japon çizgi filmlerinin modası geçmiş ’kes yapıştır’ tekniğiyle değiştirmek, onu korkunç, çirkin bir yaratığa (!) dönüştürmek hangi kafanın ürünü ise asıl ucubelik işte o kafadadır. Dünyanın tüm estetik cerrahları bir araya gelse, bunu düşünüp uygulayan ve protokolün önüne çıkarma cesaretini gösteren o çirkin beyni güzelleştiremez.
Atatürk’ün gözleri şehla, burnu kocaman, boyu kısaymış... Onu karalamak, gözden düşürmek için fiziksel özelliklerinden medet umacak hale gelenlerin son icraatıdır bu...
Buradan bir kez daha haykırıyorum: Atatürk’ü çirkin gösterme gayretlerinin tümüne karşıyım, karşı durmaya da devam edeceğim. Bu bazen özensizce yapılan bir heykel, bazen balmumundan bir büst, bazen de onun eşsiz dehasını ve eşine rastlanamayacak devrimlerini eğip bükme çabası olsun; hepsini lanetleyeceğim.
Bugün için Atatürk’ün ağzını, burnunu eğip bükebilirsiniz ama onu sevenlerin yüreğindeki çelik iradeyi asla bükemeyeceksiniz.
Böyle biline...
Yüksel AYTUĞ / SABAH