"20-30 YIL SONRA TEŞEKKÜR EDECEĞİZ"
Demirer, "Şimdiki çocukların biraz şanssızlığı; bu tip alaturka, insani ve geleneksel renklerden uzak büyümek zorunda kalıyorlar. Sıkışıyorlar biraz. Ama onlarda da başka yetenekler çıkacak ortaya. 20-30 yıl sonra onlara teşekkür edeceğiz. Belki insan ömrünü 100 yılın üstüne çıkaracaklar buldukları şeylerle" açıklamasını yaptı.
"BUNLAR BANA YETİYOR"
Mutlu bir insan olduğunu söyleyen Ata Demirer, "Hayata çok şükrediyorum, hayat beni çok mutlu etti. Aslında ben mutlu bir insanım. Yani benim mutluluğum belirli bazı şeylere bağlı. Çok fazla bir şey değil, yeteneklerimi doğru aksettirebileceğim bir iş, o işin sonuçların seyretmek, o işlerden sonra başka bir işe hazırlanırken de sevdiğim coğrafyada yaşamak. Bir gün Karaköy’e yürüyüş yapmak, sevdiğim balıkçıdan balık almak, bazen denizde olmak, teknede olmak, dalış yapmak, köpeğimle oynamak, kuş yetiştirmek, seyahat etmek... Bunlar yetiyor bana. İnsan seviyorum, eve insan gelsin gitsin. Ve sağlık" ifadelerini kullandı.
"HATA ETMİŞİM"
'Avrupa Yakası'nın hayatındaki dönüm noktalarından biri olduğunu söyleyen Ata Demirer, diziyle ilgili çarpıcı itiraflarda bulundu. Demirer kendisine gelen ilk rol teklifini reddettiğini söyledi.
Demirer, "Önce hayır demek zorunda kalmıştım. Kendimce ya turnelerde ben çok yoruluyorum, mutluyum da şimdi sırası değil beni affedin gibi bir şey söyledim. Yarım ağızla... Bir tarafım da oynasana diyor. 'Avrupa Yakası'nın ilk yönetmeni Hakan Algün beni aradı dedi ki: Bak hata yapıyorsun, bir gel dedi. Bir gittim platoya, Sinan Çetin'in yanına, bir demo çekmişler, seyrettirdiler. İçeri girerken Gazanfer ağabeyi gördüm. Ben tabi öyle düşünemedim. Kadroyu saydılar ama canlı görmek başka bir şey kayıtta. Tamam dedim oynuyorum, elimde ne varsa koyacağım 'ben hata yapmışım' dedim. Çok da iyi oldu, iyi ki de oynadım, benim hayatıma yeni bir dönüm noktası kattı." dedi.
"GÜLSE'NİN SENARYOLARI DERS GİBİDİR"
Büyük kitleler tarafından tanınma, gösterilerin kapasitesinin artmasının yanı sıra senaryo yazmayı da burada öğrendiğini belirten komedyen, "O kadar çok senaryo okudum ki, Gülse'nin senaryoları bir de gerçekten ders gibidir. Durum komedileri, komedi senaryosunun dinamiğini, çatısını fark etmeden öğrenmişim. Orada okuya okuya bir antrenman oldu ve dizi biter bitmez 'Eyyvah Eyvah'ı yazdım. Uzun yıllardır bir örneğini görmedik Gülse haricinde, sitcom yapan daha gelmedi." şeklinde konuştu.