Mesela bana iyi gelmeyen bir ortamı, insanı, bir işi, bir şehri bırakmam gerektiğini, eğer bırakamıyorsam söylenmemeyi de öğrendim ki en zor öğrendiklerimden biri buydu. ‘Sağlık sahip olunması gereken en zaruri ihtiyaçtır ve kişinin bu ihtiyacını hiçbir iş, hiçbir insan ve kişisel hiçbir hata engelleyemez!’ demeyi de öğrendim.
Ben öğrendikçe işlerim kolaylaştı, şifa her yerime bulaştı ve bir sene önce oturamayan, çorabını bile giyemeyen o kız şimdi her gün pilatesini yogasını yapıyor. Evet, belki her hareketi olması gerektiği gibi ve kusursuz yapamıyor ama “olduğu kadar” deyip elinden geleni deniyor ve çok daha güçlü bir bedene sahip olduğu için her gün şükrediyor.
Bazen ayağı hala uyuşup aksıyor bazen hala ağrıları onu uyutmuyor ve hala eskisi gibi esnek bir bedene sahip değil belki ama yine de kendini iyi hissediyor. Hatamızla günahımızla kusurumuzla sevelim kendimizi, başımıza gelen talihsizliklerle, sakatlıklarla, hastalıklarla sevelim bu hayatı, inanın o zaman daha da kolaylaşıyor işler. Kendime not: Aferin Aslı bunu da başardın seviyorum kız seni.