Dile kolay 2 bel fıtığı ameliyatı, 2 adet köprücük kemiği platini takma-çıkarma, 1 adet fizik tedavisi 7 ay süren donuk ve çatlak omuz, bir adet diz kapağında kemik iliği ödemi ve menüsküs yırtığı ve yıllar önce ki trafik kazamdan yadigâr boyun düzleşmem… Şimdi yazarken bile nefessiz kalıyorum. Nasıl oldu bunlar derseniz ben hepsinin yanıtını biliyorum. Ama nasıl geçti derseniz işte onu anlatırım.
İstanbul’u terk edip hayatıma düzenli sporu ve sağlıklı beslenmeyi sokmadım sadece, bana faydası olmayan her türlü eşya ve insanı da hayatıma sokmadım mesela… Sadece tüm sahteliklerden uzak gerçek doğada aylar günler geçirmedim, bana ait olmayan, başkalarının tüm yargılarını asla kabul etmemem gerektiğini ve kusurlarımla önce kendimi kabul etmem gerektiğini öğrendim mesela.
Mesela kendimi en çok sakatlıklarım ve marazlarımla da sevmeyi öğrendim mesela, o düz durmayan dizimi her sabah öpüp okşadım, o sabahları yataktan zor kalkmama sebep olan o belime her sabah şefkat gösterdim.
Durmayı öğrendim. Bir de durmanın da en zor eylem olduğunu, sabretmenin aslında benim de başarabileceğim bir şey olduğunu… Ve her gün ve her gün yeniden yeni baştan başlasam da bedenin inanılmaz bir güce sahip olduğunu öğrendim. Yogayı, pilatesi öğrendim. Her yerde her zaman bedenimi dinlemeyi de öğrendim tabi ki.