Sakarya Zaferi'nin ardından 13 Ekim 1921'de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, 20 Ekim 1921'de Fransızlarla Hatay haricinde bugünkü Türkiye sınırının çizildiği Ankara Antlaşması imzalandı. Atatürk'ün komutanlığında Türk ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922'de karşı saldırıya geçerek Büyük Taarruz'u başlattı. Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi'nde Türk ordusu, Yunan ordusunun büyük kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk ordusu, 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. Anadolu'yu düşman istilasından kurtaran büyük askeri zaferlerin ardından 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri Türk topraklarından çekildi.
“TÜRK MİLLETİ ALEYHİNE HAZIRLANMIŞ BÜYÜK BİR SUİKASTIN YIKILIŞINI İFADE EDER”
İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalandı. Büyük Önder, Lozan Antlaşması'na ilişkin, "Bu antlaşma, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır." değerlendirmesinde bulundu.
“EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ”
Kurtuluş Savaşı'nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk de cumhurbaşkanı seçildi. 1938'de ölümüne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu. Mustafa Kemal Atatürk ise Cumhuriyetin ilanını 28 Ekim 1923’te şu sözlerle duyurmuştu: Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.
“BENİM NAÇİZ VÜCUDUM BİR GÜN ELBET TOPRAK OLACAKTIR FAKAT TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR”
Üstün başarılarıyla kendisini ülke ve dünya tarihine yazdıran Mustafa Kemal Atatürk’e, 14 Haziran 1926’da İzmir’de yapılması planan suikast girişimi engellendi. Bunun ardından Atatürk, tarihe altın harflerle yazılacak olan o sözleri şu şekilde söyledi:
"Alçak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek ilkelerimize yönelmiş bulunduğuna şüphe yoktur. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır"
Gazi Mustafa Kemal'e, 24 Kasım 1934'te 2587 sayılı Kanun'la "Atatürk" soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.
Ekonomiye önem veren Atatürk, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nın etkilerini hafifletmek ve ülkenin kalkınmasını hızlandırmak amacıyla 1933'te Beş Yıllık Sanayi Planı'nı başlattı. Atatürk’ün o dönemki girişimleri sadece iç politikaya yönelik değildi. Dış politikada da önemli adımlar atıldı. Milletler Cemiyeti'ne girilmesi, Balkan Antantı'nın imzalanması, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Sadabat Paktı gibi girişimler bu dönemlerde gerçekleştirildi.
"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" düşüncesinden güç alan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran Mustafa Kemal Atatürk, kazandığı savaşlar ve gerçekleştirdiği devrimlerle dünyaya adını altın harflerle yazdırdı. Atatürk, 57 yıllık hayatının büyük bir bölümünü milletinin ve vatanının bağımsızlığı için mücadele vererek geçirdi. Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de 57 yaşındayken Dolmabahçe Sarayı'nda saat 09:05’te hayata gözlerini yumdu.