SEVR ANTLAŞMASINI’NI TANIMADI: BİZCE MEVCUT DEĞİLDİR
TBMM açılarak milli bir hükümet kurulmasına rağmen Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında 10 Ağustos 1920'de Sevr Antlaşması imzalandı. Büyük Önder Atatürk, United Telegraph gazetesi muhabirine yaptığı açıklamada, Sevr Antlaşması'nı tanımadıklarını vurgulayarak, "Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve neticede yaşama hakkımızı inkara ve kaldırmaya yöneltilmiş Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir." ifadelerini kullandı. TBMM tarafından Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nın kabul edilmediği dünyaya duyuruldu.
“VATANIN HER KARIŞ TOPRAĞI VATANDAŞIN KANIYLA ISLANMADIKÇA TERK OLUNAMAZ”
İtilaf Devletleri'nin yardımıyla İzmir'i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi, 1921'de Birinci ve İkinci İnönü savaşlarıyla durduruldu. Yunan ordusunun 23 Ağustos 1921'de yeniden taarruz etmesiyle Sakarya Meydan Muharebesi başladı. Atatürk, birliklere, "Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
YUNAN ORDUSU BOZGUNA UĞRATILDI, MAREŞAL RÜTBESİ ALDI
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın yönettiği Türk ordusu Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazandı. 22 günlük savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğradı. Atatürk’ün bu zaferinden sonra TBMM tarafından kendisine "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" ünvanı verildi.
Sakarya Zaferi'nin ardından 13 Ekim 1921'de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, 20 Ekim 1921'de Fransızlarla Hatay haricinde bugünkü Türkiye sınırının çizildiği Ankara Antlaşması imzalandı. Atatürk'ün komutanlığında Türk ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922'de karşı saldırıya geçerek Büyük Taarruz'u başlattı. Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi'nde Türk ordusu, Yunan ordusunun büyük kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk ordusu, 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. Anadolu'yu düşman istilasından kurtaran büyük askeri zaferlerin ardından 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri Türk topraklarından çekildi.
“TÜRK MİLLETİ ALEYHİNE HAZIRLANMIŞ BÜYÜK BİR SUİKASTIN YIKILIŞINI İFADE EDER”
İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalandı. Büyük Önder, Lozan Antlaşması'na ilişkin, "Bu antlaşma, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eder bir vesikadır." değerlendirmesinde bulundu.
“EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ”
Kurtuluş Savaşı'nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk de cumhurbaşkanı seçildi. 1938'de ölümüne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu. Mustafa Kemal Atatürk ise Cumhuriyetin ilanını 28 Ekim 1923’te şu sözlerle duyurmuştu: Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.
“BENİM NAÇİZ VÜCUDUM BİR GÜN ELBET TOPRAK OLACAKTIR FAKAT TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR”
Üstün başarılarıyla kendisini ülke ve dünya tarihine yazdıran Mustafa Kemal Atatürk’e, 14 Haziran 1926’da İzmir’de yapılması planan suikast girişimi engellendi. Bunun ardından Atatürk, tarihe altın harflerle yazılacak olan o sözleri şu şekilde söyledi:
"Alçak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek ilkelerimize yönelmiş bulunduğuna şüphe yoktur. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır"