Aşık Veysel vefatının 44. yılında anıldı!
Aşıklık geleneğinin en büyük temsilcilerinden halk ozanı Aşık Veysel'i, vefatının 44. yılında unutulmadı.
Sosyal medyada #AşıkVeysel etiketiyle paylaşımlar yapan
kullanıcılar, halk ozanına olan özlemlerini ifade ederek, bugün
farklı etkinliklerle anılacak Aşık Veysel'i en çok konuşulan
konular arasına taşıdı.
Aşık Veysel kimdir?
Asıl adı "Veysel Şatıroğlu" olan Aşık Veysel, 25 Ekim 1894'te
Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi.
Çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını yaşadığı elli hanelik
Sivrialan'da geçiren ozanın iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan
çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından yedi
yaşında aynı hastalıktan iki gözünü de kaybeden Veysel, saz çalıp
şiir söylemeye, on yaşındayken babasının teşvikiyle başladı.
Anne ve babasını 1920'de kaybetti
İlk evliliğini 1919'da yapan, annesini ve babasını 1920'de kaybeden
Veysel, 1928'de ikinci kez evlendi ve bu evlilikten Zöhre, Ahmet,
Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında yedi çocuğu
dünyaya geldi. Aşık Veysel'in çocuklarından Hüseyin, birkaç
aylıkken hayatını kaybetti.
Ahmet Kutsi Tecer'in büyük katkısı
Tanınmasında, 1930'lu yıllarda Sivas'ta öğretmenlik ve Milli Eğitim
Müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi
Tecer'in büyük katkısı oldu. Ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931'de
Tecer tarafından düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu.
İlk şiir kitabı
Cumhuriyetin 10. yıl dönümünde Ankara'ya getirilen Aşık Veysel,
daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz
eşliğinde okudu. Eski gezginci aşıklar gibi elinde sazıyla hemen
hemen bütün yurdu defalarca dolaşan Aşık Veysel, ilk şiir kitabı
"Deyişler"i, 1944'te yayımladı.
Veysel, Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk
türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı. Yurt çapında tanınması
1950'lerde gerçekleşen Aşık Veysel, aynı yıl senaryosunu Prof. Dr.
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönetmenliğini
üstlendiği "Karanlık Dünya" adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan
köyü çevresiyle birlikte konu edildi.
Türk diline ve birliğine hizmet
İstanbul'da plaklar dolduran ve radyoda konserler veren ozan,
1965'te TBMM'nin aldığı özel bir kararla, Türk diline ve milli
birliğe yaptığı hizmetten dolayı maaşa bağlandı.
Şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Veysel, Yunus
Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan
yönleriyle tasavvuftan izler sundu.
Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük şairlerinden biri
olarak, kendisinden sonra gelen çok sayıda şairi etkileyen, halkla
aydınlar arasında şiirleriyle bir köprü kuran Aşık Veysel,
şiirlerini halkın anlayacağı, duru ve arı bir dille yazdı.
Başlıca eserleri
Şiirlerinde "Veysel", "Sefil Veysel" ve "Veysel Şatır" gibi
mahlaslar kullanan Aşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini
dörtlüklerle aktardı.
Halk ozanı Veysel'in, "Atatürk'e ağıt", "Beni Hor Görme", "Beş
Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye", "Dostlar Beni
Hatırlasın", "Güzelliğin On Par Etmez", "Kahpe Felek", "Kara
Toprak" ve "Uzun İnce Bir Yoldayım" gibi birçok eseri hafızalara
kazındı.
Veysel'in şiirleri, "Deyişler" kitabının yanı sıra "Sazımdan
Sesler" (1950) ve "Dostlar Beni Hatırlasın" (1970) isimli
kitaplarında toplandı.
Doğduğu yerde vefat etti
Son konserini 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde veren halk
ozanı, 21 Mart 1973 günü bir Nevruz sabahına doğru saat 03.30'da,
doğum yeri olan Sivrialan'da vefat etti ve aynı yerde toprağa
verildi. Eserleri, ölümünden sonra "Bütün Şiirleri" (1984) adıyla
tekrar yayımlanan Aşık Veysel'in evi, içindeki bütün eşya ile
korunarak, müze haline getirildi.
Aşık Veysel'in eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar
yorumlanırken, birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. Son
olarak, ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de
çıkardığı albümde "Aşık Veysel" isimli, kendi bestelediği
enstrümantal bir esere yer verdi.