21 Mar 2017 18:02
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:34
Aşık Veysel vefatının 44. yılında anıldı!
Aşıklık geleneğinin en büyük temsilcilerinden halk ozanı Aşık Veysel'i, vefatının 44. yılında unutulmadı.
Sosyal medyada #AşıkVeysel etiketiyle paylaşımlar yapan
kullanıcılar, halk ozanına olan özlemlerini ifade ederek, bugün
farklı etkinliklerle anılacak Aşık Veysel'i en çok konuşulan
konular arasına taşıdı.
Aşık Veysel kimdir?
Asıl adı "Veysel Şatıroğlu" olan Aşık Veysel, 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını yaşadığı elli hanelik Sivrialan'da geçiren ozanın iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından yedi yaşında aynı hastalıktan iki gözünü de kaybeden Veysel, saz çalıp şiir söylemeye, on yaşındayken babasının teşvikiyle başladı.
Anne ve babasını 1920'de kaybetti
İlk evliliğini 1919'da yapan, annesini ve babasını 1920'de kaybeden Veysel, 1928'de ikinci kez evlendi ve bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında yedi çocuğu dünyaya geldi. Aşık Veysel'in çocuklarından Hüseyin, birkaç aylıkken hayatını kaybetti.
Ahmet Kutsi Tecer'in büyük katkısı
Tanınmasında, 1930'lu yıllarda Sivas'ta öğretmenlik ve Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer'in büyük katkısı oldu. Ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931'de Tecer tarafından düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu.
İlk şiir kitabı
Cumhuriyetin 10. yıl dönümünde Ankara'ya getirilen Aşık Veysel, daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz eşliğinde okudu. Eski gezginci aşıklar gibi elinde sazıyla hemen hemen bütün yurdu defalarca dolaşan Aşık Veysel, ilk şiir kitabı "Deyişler"i, 1944'te yayımladı.
Veysel, Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı. Yurt çapında tanınması 1950'lerde gerçekleşen Aşık Veysel, aynı yıl senaryosunu Prof. Dr. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Karanlık Dünya" adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle birlikte konu edildi.
Türk diline ve birliğine hizmet
İstanbul'da plaklar dolduran ve radyoda konserler veren ozan, 1965'te TBMM'nin aldığı özel bir kararla, Türk diline ve milli birliğe yaptığı hizmetten dolayı maaşa bağlandı.
Şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Veysel, Yunus Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler sundu.
Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük şairlerinden biri olarak, kendisinden sonra gelen çok sayıda şairi etkileyen, halkla aydınlar arasında şiirleriyle bir köprü kuran Aşık Veysel, şiirlerini halkın anlayacağı, duru ve arı bir dille yazdı.
Başlıca eserleri
Şiirlerinde "Veysel", "Sefil Veysel" ve "Veysel Şatır" gibi mahlaslar kullanan Aşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı.
Halk ozanı Veysel'in, "Atatürk'e ağıt", "Beni Hor Görme", "Beş Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye", "Dostlar Beni Hatırlasın", "Güzelliğin On Par Etmez", "Kahpe Felek", "Kara Toprak" ve "Uzun İnce Bir Yoldayım" gibi birçok eseri hafızalara kazındı.
Veysel'in şiirleri, "Deyişler" kitabının yanı sıra "Sazımdan Sesler" (1950) ve "Dostlar Beni Hatırlasın" (1970) isimli kitaplarında toplandı.
Doğduğu yerde vefat etti
Son konserini 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde veren halk ozanı, 21 Mart 1973 günü bir Nevruz sabahına doğru saat 03.30'da, doğum yeri olan Sivrialan'da vefat etti ve aynı yerde toprağa verildi. Eserleri, ölümünden sonra "Bütün Şiirleri" (1984) adıyla tekrar yayımlanan Aşık Veysel'in evi, içindeki bütün eşya ile korunarak, müze haline getirildi.
Aşık Veysel'in eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. Son olarak, ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de çıkardığı albümde "Aşık Veysel" isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.
Aşık Veysel kimdir?
Asıl adı "Veysel Şatıroğlu" olan Aşık Veysel, 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını yaşadığı elli hanelik Sivrialan'da geçiren ozanın iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından yedi yaşında aynı hastalıktan iki gözünü de kaybeden Veysel, saz çalıp şiir söylemeye, on yaşındayken babasının teşvikiyle başladı.
Anne ve babasını 1920'de kaybetti
İlk evliliğini 1919'da yapan, annesini ve babasını 1920'de kaybeden Veysel, 1928'de ikinci kez evlendi ve bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında yedi çocuğu dünyaya geldi. Aşık Veysel'in çocuklarından Hüseyin, birkaç aylıkken hayatını kaybetti.
Ahmet Kutsi Tecer'in büyük katkısı
Tanınmasında, 1930'lu yıllarda Sivas'ta öğretmenlik ve Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer'in büyük katkısı oldu. Ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931'de Tecer tarafından düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu.
İlk şiir kitabı
Cumhuriyetin 10. yıl dönümünde Ankara'ya getirilen Aşık Veysel, daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz eşliğinde okudu. Eski gezginci aşıklar gibi elinde sazıyla hemen hemen bütün yurdu defalarca dolaşan Aşık Veysel, ilk şiir kitabı "Deyişler"i, 1944'te yayımladı.
Veysel, Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı. Yurt çapında tanınması 1950'lerde gerçekleşen Aşık Veysel, aynı yıl senaryosunu Prof. Dr. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Karanlık Dünya" adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle birlikte konu edildi.
Türk diline ve birliğine hizmet
İstanbul'da plaklar dolduran ve radyoda konserler veren ozan, 1965'te TBMM'nin aldığı özel bir kararla, Türk diline ve milli birliğe yaptığı hizmetten dolayı maaşa bağlandı.
Şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Veysel, Yunus Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler sundu.
Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük şairlerinden biri olarak, kendisinden sonra gelen çok sayıda şairi etkileyen, halkla aydınlar arasında şiirleriyle bir köprü kuran Aşık Veysel, şiirlerini halkın anlayacağı, duru ve arı bir dille yazdı.
Başlıca eserleri
Şiirlerinde "Veysel", "Sefil Veysel" ve "Veysel Şatır" gibi mahlaslar kullanan Aşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı.
Halk ozanı Veysel'in, "Atatürk'e ağıt", "Beni Hor Görme", "Beş Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye", "Dostlar Beni Hatırlasın", "Güzelliğin On Par Etmez", "Kahpe Felek", "Kara Toprak" ve "Uzun İnce Bir Yoldayım" gibi birçok eseri hafızalara kazındı.
Veysel'in şiirleri, "Deyişler" kitabının yanı sıra "Sazımdan Sesler" (1950) ve "Dostlar Beni Hatırlasın" (1970) isimli kitaplarında toplandı.
Doğduğu yerde vefat etti
Son konserini 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde veren halk ozanı, 21 Mart 1973 günü bir Nevruz sabahına doğru saat 03.30'da, doğum yeri olan Sivrialan'da vefat etti ve aynı yerde toprağa verildi. Eserleri, ölümünden sonra "Bütün Şiirleri" (1984) adıyla tekrar yayımlanan Aşık Veysel'in evi, içindeki bütün eşya ile korunarak, müze haline getirildi.
Aşık Veysel'in eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. Son olarak, ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de çıkardığı albümde "Aşık Veysel" isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.