Artık ünlü olmak için TV’ye çıkmak zorunda değilsiniz!
Komik videolar, seksi videolar derken aptallık interneti ele geçirdi. Murat Tolga Şen'in Pazar yazısı Medyaradar'da...
Yıllar önce bir yerlerde okumuştum, “internetten bilgi sahibi olmak, bir yangın musluğundan su doldurmaya benzer!” diye… Gerçekten de öyle. İnternet dev bir ansiklopedi gibi, merak ettiğimiz şeyleri Google’a sormamız hatta artık kelimeleşmiş haliyle Google’lamamız yetiyor ancak bilgiye ulaşmak günümüzde bir dert gibi görünmüyor.
İnternet şu anda temellendirildiği fikrin (bilgilenme) ötesine geçerek günümüz insanının en büyük ifade aracına dönüşmüş durumda… İfade biçimleri elbette değişkenlik gösterecektir ancak insanları en meşgul edenleri genellikle cinsellik ya da aptallık (ikisi bir arada olursa daha iyi) içeriyor.
Son haftalarda sosyal medyayı çok meşgul eden, sözlüklerde üzerine kilometrelerce yazı girilen iki vaka var. Bir kadın Antalya’dan “vermicem vermicem!” diye çığırırken diğeri de “fakirler ölsün, Porsche’dan selamlar!” diyerek sonradan görmeliğe yeni anlamlar katıyor.
İkisi de üzerinde durulmayacak kadar basit şeyler gibi görünse de, büyük bir çığın dağdan bu tarafa doğru geldiğinin habercisi aslında… Bu ahmaklık yayılacak, hem de çok fazla… Bunları, videoyu çekenlerin isteği dışında ve kötü niyetli birileri paylaştığı için tesadüfen gördük belki de ama ortalık kasıtlı olarak çekip yayınlayanlarla dolacak, buna eminim! Her şey arz talep meselesi değil mi?
Çünkü birileri bu şekilde şöhret olunup, ana haber bültenlerine bile çıkılabileceğini çoktan fark etti. Sıradan insanların magazini hepimizin aklını ele geçirecek. Daha önce de yaşadık bunu; 3T Taner’in Survivor adasından döndükten sonra yaptığı maskaralıkları hatırlayın ya da Cicişlerin seksi videoları-Twitter paylaşımları vs.
Bu mevsimlik şöhretliğe kapılıp giden o kadar insan olacak ki… Bizde ne kadar takip ediliyor bilmiyorum ama Vine’a bir girin bakın, koca adamlar-kadınlar, işi gücü bırakıp komik video çekmeye adamışlar hayatlarını…
Yıllar önce, bunu yapanların tek bir amacı vardı; “arkadaşlarla kendi aramızda eğlenelim”. Sosyal medya ise yabancıları bize arkadaş ettiği için olay çok farklı bir yere taşındı. Artık büyük saplantılarımız var, her sabah uyanıp Twitter takipçimiz artmış mı, Facebook’ta arkadaşlık isteği gönderen olmuş mu diye bakıyoruz. Çok paylaşılsın diye aforizmalar kasıyoruz, birileri de iyice kestirmeden gidiyor, koyuyor bikinili bir fotoğraf, sonra gelsin retweet’ler, “bebeğimsin sen”ler…
Artık gerçek insanlardan takdir beklemiyoruz, o yüzden onlarla birlikte olmuyoruz, asgari bir etkileşimle idare ediyoruz. Bavulunu kapıp Güneye inenin derdi yine “sosis bacaklı tatil fotoğrafları” çekip internette paylaşmak ve beğeni toplamak…
Yine de çok karamsar bir tablo çizmeyeyim. Kendim için aradığımdan biliyorum, çok faydalı makaleler yazanlar, iyi kısa filmler çekenler, gördüğü güzel yerleri ya da bildiğini paylaşanlarla dolu... Ama şu var; bu renkli ve aptal kalabalığın kakafonisi yüzünden fark edilmiyorlar.
İnternet bilgiden doğdu ama bilgelik öldü. Şu an yükselttiğimiz şey; gençlik, aptallık ve seks… Idiocracy filminde gösterilenlerin gerçek olduğu bir çağa doğru gidiyoruz, umarım hepimiz saçma sapan popstarlara dönüşmeyiz.
Bilgiyle yaratılmış bir şeyin içinde aptallığın bu kadar öne çıkması acıklı değilse ne?
MURAT TOLGA ŞEN / [email protected]