Artık 'lol' değil 'haha' diyoruz

Facebook, insanların internette nasıl güldüğünü inceledi ve bir dönem sosyal medya dilinde 'Çok güldüm' ifadesinin kısaltması olarak kullanılan ‘lol’ün artık öldüğüne hükmetti. 'Lol'ün yerini yaşa, cinse ve bulunduğu yere göre birçok değişik gülme kısaltması ve simgesi aldı. Site kullanıcılarının paylaştığı postları dört gruba ayırdı: 'haha', 'hehe', 'lol' ve emojiler...

Facebook'a göre insanların yüzde 51.4’ü ‘haha’yı kullanırken yüzde 33.7'lik kesim emoji ifadelerini tercih ediyor. 'hehe’ yüzde 13.1 ile üçüncü sırada, 'lol’ü ise artık insanların sadece yüzde 1.9’u kullanıyor.

Facebook araştırması, New Yorker’daki bir makalenin insanların internette nasıl güldüğünü araştırmasından sonra başladı. Makalenin yazarı Sarah Larson, arkadaşlarına sorarak, insanların kullandığı değişik kelimeleri ve sembolleri eleştirdi. Facebook ise bu araştırma için büyük veri kaynağını kullanmaya karar verdi.



Araştırma sonucunda karşıt görüşler ortaya çıktı. Örneğin Larson ‘hehe’nin genç insanlar tarafından daha yaşlı insanlara dayattırıldığını söylerken, Facebook araştırmasında ‘haha’nın bütün gruplar arasında en yaygın gülme şekli olduğu açıklandı. Emoji genç gruplar içinde daha yaygınken ‘lol’ün daha yaşlı Facebook kullanıcıları arasından kullanıldığı belirlendi. Site, aynı zamanda her ‘haha’ ya da ‘hehe’nin uzunluğunu da inceledi. Genellikle insanların ha ve he’leri dört ya da altı harf olacak şeklinde birbiriyle birleştirdiğini ortaya çıkardı.



İşte kadınların tercihi
Beklenenin aksine insanların gülme şekli değişik gruplarda çok fark yaratmıyor; hem kadınlarda hem de erkeklerde en yaygın gülme şekilleri ‘haha’. İkisinde de ‘emoji' ikinci en yaygın gülüş şekli. Lakin, erkekler kadınlardan daha çok 'haha' kullanırken, kadınlar ‘emoji’yi tercih ediyor.
Facebook insanların internette nasıl konuştuğunu ve davrandığını anlamak için büyük veri hazinesini kullanarak insanların kendileriyle aynı görüşteki sitelere girmeyi tercih ettiğini ve kullanıcılarına mutlu ve üzgün haberler vererek onların ruh halini etkileyebildiğini gösteren deneyler yapmak için de kullanmıştı. (The Independent)